BAHATTİN GÖZÜTOK
ERZURUM (İHA) - Öğretmenler ve öğretim elemanları ek ödeme mağduriyetlerinin giderilmesi için dün Şenkaya’da meydanlardaydı.
Şenkaya PTT Müdürlüğü önünde ek ödeme talepleri ile ilgili faks eylemi gerçekleştiren öğretmenler ve öğretim elemanları, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a ek ödeme talepleri ile ilgili PTT'den faks çekerek Şenkaya PTT Müdürlüğü önünde Şenkaya Eğitim-Birsen temsilcisi Yavuz Özden basın açıklaması yaptı.
ÖZDEN’DEN BASIN AÇIKLAMASI
Özden basın açıklamasında şunları söyledi, “Geçen hafta, Türkiye genelinde toplu sözleşme masasına ilişkin taleplerimizi açıklayarak, 4/C'li personel, hizmetli, memur, şef, şube müdürü, denetmen, uzman, sayman, teknisyen, şoför ve kütüphaneci, kısacası tüm eğitim çalışanları adına eylemdeydik. Bu hafta ise, ek ödeme mağduru öğretmen ve öğretim elemanları için alanlardayız.
Hatırlanacağı üzere 666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan personele yönelik "Eşit işe eşit ücret" düzenlemesiyle denge sağlamaya çalışılmıştır. "Eşit işe eşit ücret" düzenlemesinde, 800 bini aşkın öğretmen ve öğretim elemanı, diğer kurumlarda aynı unvanda çalışan bulunamadığından, muadili yok diye ek ödeme artışlarında kapsam dışında tutulmuştur. "Muadilimizi bulamayan" hükümet yetkililerine, "Buradayız ve ülkenin en önemli işini yapıyoruz" demek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kamu çalışanlarının beşte ikisini oluşturuyoruz. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığı olan adil bir ücret istiyor, kimseden lütuf beklemiyoruz. 'Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor' diyenlere, Eğer büyüme varsa, büyümeyi maaşlarımızda ve mutfağımızda hissetmek istediğimizi belirtiyoruz. Hükümet, merkezi yönetim bütçesinden en fazla payı eğitime ayırdığını ifade ederek, eğitime önem verdiğini her fırsatta dile getirmektedir. Eğitime en fazla payın ayrılmasından, eğitim çalışanları olarak memnun olduğumuzu fakat eğitime ayrılan pay ile eğitimciye ayrılan ;pay arasında uçurum olduğundan dolayı asla memnun olmadığımızı söylemek istiyoruz.
Öğretmen ve öğretim elemanlarının, eğitimi ve ülkeyi geleceğe taşımayı bir yana bırakın, kendilerini bir sonraki aya taşıyacak takatleri kalmamış ve sabırları tükenmiştir. Meclis çalışanına, danışmanına, şoförüne, üst düzey bürokratlarına, gizli kararname ile askerine cömert davranan hükümet, eğitimciler söz konusu olduğunda 'mali denge'den söz etmekte, bizlerin sinirlerini germektedir.
Mart ayında, evlerde kullanılan elektriğe yüzde 9.26, doğalgaz fiyatına yüzde 18.70 zam yapılmıştır. Yapılan zamlarla akaryakıtın litre fiyatının geldiği nokta ise bütün kamuoyunun malumudur. Öğretmenler ve öğretim elemanları, son 8 yılda bazı meslek grupları ile aynı muameleyi görmemiştir. Ocak 2004-Ocak 2012 tarihleri arasında bazı meslek gruplarında çalışanların aylıklarında yüzde 175 ile yüzde 230 oranında artış yapılırken, öğretmenlerin aylıklarındaki artış ise, maalesef yüzde 154'te kalmıştır.
666 sayılı KHK, kamuda genel idare hizmetleri sınıfında eşitlik adına denge sağlamıştır ama öğretmen ve öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulmasıyla dengeler bozulmuştur. Diğer bir ifadeyle, farklı kurumlarda aynı unvanda olanların maaşlarında denge sağlanmış ama eğitimde kurum içi denge altüst edilmiştir. Maliye'nin bazı patronlara milyon dolarlık merhamet gösterirken, eğitim çalışanına "al da bunu merhem et" demesine karşıyız.”
Basın açıklamasının ardında eğitimciler olaysız şekilde eylemlerine son verdiler.