Amerika destekli İsrail Ordusu bölgeyi yeniden düzenlemek adına sürekli olarak saldırılarını sürgit ediyor. Böyle bir yaklaşım ve bakış bölgeyi kan gölüne çevirmiş durumda. Bu saldırılara karşın bugüne değin insanlık suçu işleyebilmesi için İsrail’e silah yardımı yapmış olan ülkelerin hidayete erdiklerinden mi olacak Filistin Yönetimini tanımak için hazırlık yaptıklarını açıklıyor olmaları anlaşılır olmanın ötesindedir. Hiçbir ahlaki değere de uymadıklarının bilinmesi gerekiyor.
Yaşanan tek yanlı vahşeti gören bazı ülkeler kına yakmakla uğraşıyor. Açlıktan çocuk ve kadınların dünyanın gözleri önünde katlediliyor olmasını sizlerin değerlendirmelerinize sunmanın insanlık görevi olduğunu kaydetmek gerekiyor. 1. Paylaşım Savaşı acımasızca sürgit ederken bölgenin coğrafyası biri İngiliz diğeri Fransız olan iki kişi tarafından düzenleniyordu. Günümüzde de İsrail’in saldırılarının temelinde bu olgunun yattığını söylemek olasıdır. Yine 1. Paylaşım Savaşı sürgit ederken
Bölgeye nizam vermek çabasında olan İngiltere’nin Arapları Osmanlıya karşı kışkırtarak ayaklandırma çabası içinde olduğunun da unutulmaması gerekiyor. Halkın tarafından SKYES – PİCOT diye anılan anlaşmanın uygulanabilmesi olanaklı olmamıştır. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki güçler ülkedeki bütün unsurları ülkeden kovmakla kalmamış Türkiye Cumhuriyeti’nin de kurulmasının yolunu da açmıştır.
Bölge yeniden emperyalist ülkelerin çabaları ile bölgeye demokrasi getireceğiz söylemleri ile gelenlerin ülkeleri kan gölüne çevirdikleri gerçeğini yaşıyoruz. Suriye’de yönetime getirilenler mezhep çatışmalarını öne çıkararak sokak ortasında insanları sırf kendileri gibi inanmadıkları için boğazları kesilerek infaz ediyorlar.
İsrail’in kendi ülkesindekiler başta olmak üzere karşı çıkmalarına rağmen Amerikalı yaş almış kişiden aldığı destekle Neden Yahu Gazze’yi işgale hazırlanıyor. Bölgenin haritasının yeniden çizilme aşamasına getiriliyor olması bölgede akan kanın durmayacağının işareti oluyor. İşgale kalkışan NedenYahu Hamas terör örgütünü etkisiz hale getrime çabası içinde olduğunu söylüyor. Etkisizleştirmenin bedeli kan ve gözyaşı olacaktır.
Karşımızdaki unsur ise Müzakere sürecinin başlatılmasının yapılmakta olduğu günlerden geçilirken Makarios’un ölüm yıldönümünün arkasına saklanarak yine bildiklerini okuyorlar. Sıfır asker sıfır garanti veya garantisiz bir ülkeden yana olduklarının türküsünü çığırıyorlar. Yaşananlardan ders çıkarmadıkları anlaşılıyor. 15 Temmuz 1974 darbesi sırasında kaç kişinin öldürülmesinin sayılarını bile açıklayamayanların Türklere kural koyma haklarının olmadığının da bilinmesi gerekiyor.
Onların saldırmalarının temelinde yatan olgunun Türklere karşı içlerinden atamadıkları eziklikolduğunun bilinmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…