Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Başkanı Murat Ertaş, Erzurum’u yeniden kuran ve mamur hale getiren Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman adına şehirde hiçbir etkinliğin yapılmamasını şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade etti.
Başkan Ertaş, “Kanuni gibi dünyada en çok tanınan Osmanlı padişahının Erzurum’la ilgisi başka şehirde olsaydı, Kanuni adı şehirde birçok yere konmuş, onun adına ulusal ve uluslararası birçok etkinlik gerçekleştirilmişti” dedi.
Tarihe karşı şehirdeki bu aymazlığa tepki gösteren Başkan Ertaş, “Erzurum tarihinde üç önemli fetret yaşamıştır. Bunların en uzunu ve kederlisi 1490’lardan 1534’e kadar yaklaşık 40 sene sürmüştür. Kafkasların Anadolu’ya bağlandığı geçidi bekleyen şehir Erzurum bu döneme gelene kadar Moğol istilasını, mezhep savaşlarını, Timur’un hışmını iliklerine kadar yaşamış, her istila ve savaşta daha çok harabe olmuş, ıssızlaşmış adeta insansızlaşmıştır. Terk edilmiş ve sahipsiz harabe şehrin kaderi, Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın Irak-ı Acem Seferi sırasında değişmiştir. Kaynaklara göre bu sefere giderken 5 Eylül 1534’te Erzurum’da konaklayan padişah, sefer dönüşü Tebriz taraflarından Kızılbaş tehdidini yaşayan Sünni Türkleri Erzurum’a yerleşmesini teşvik ederek paşalarına Erzurum’u mamur hale getirme emrini vermiştir. Bir sene sonra da kimi kaynaklarda 3 Ekim, kimi kaynaklarda 5-6 Ekim’de (1535) Bitlis’te toplanan divanda Erzurum’un beylerbeyliği yapılması kararlaştırılmıştır. O tarihte Erzurum öyle viranedir ki ilk Erzurum Beylerbeyi bir müddet Bayburt’ta ikamet etmiştir. Osmanlı padişahları içerisinde dünyaca en çok bilinen üç padişahtan biri olan Kanuni’nin kuruculuğunu yaptığı Erzurum’da Kanuni siminin hâlâ olmaması, Kanuni adına ciddi bir program ve etkinlik yapılmamış olması kabul edilebilir değil. Evet, Erzurum’un banisi cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’dır. Bu ne saadet ve ayrıcalık… Erzurum’da şu an gurur duyduğumuz birçok tarihi yapı onun ve paşalarının (Rüstempaşa, İbrahimpaşa, Ayaspaşa…) Erzurum’a hediyesidir. Evet, Erzurum Kanuni şehridir! Hatta Erzurum’un en eski minyatürlerinden birini de Kanuni’yle beraber Erzurum’a gelen Matrakçı Nasuh çizmiştir. Kanuni 1550’lerde bir daha Erzurum’a gelmiştir. İşte Erzurum için bu kadar önemli isim Erzurum’da bugün yaşatılmıyor. İnanılır gibi değil. Bu, vefasızlığın da ötesinde bir durum. Erzurum tarihinde Eylül ayını önemli kılan diğer bir olay da Pasinler Savaşı’dır. Selçuklu ordusunun ilk defa uluslararası bir orduyu yendiği tarih 18 Eylül 1040’tır. Erzurum’un Eylül ayını pasif geçirmeye hakkı yoktur. Bu tarihe ve atalarımıza karşı bizim asli sorumluluğumuzdur. Erzurum Büyükşehir Belediyemizin Kanuni’nin Erzurum’a gelişinin 482.yıldönümü olan 5 Eylül’ü şehir halkının hafızasına kazıyacak etkinlikler yapmasını bekliyoruz. Bu, havuzbaşı kent meydanında mehter konseri olur, şehrin muhtelif yerlerine “Cihan Padişahı-Erzurum’un Banisi Kanuni Sultan Süleyman’ın devasa resimleri kısa bilgi notuyla asılır ve Erzurum’un Beylerbeyliği ilan edildiği 5 Ekim’e kadar kaldırılmaz. Halka Kanuni posterleri dağıtılabilir. Erzurum’un Beylerbeyliği ilan edildiği Ekim ayında da Atatürk Üniversitesi’yle beraber panel yapabiliriz. Aynı tarihte Tebriz menşeli Erzurum türkülerinin söylendiği konser, Kanuni’nin Muhibbi mahlasıyla yazdığı şiirlerden şiir şöleni düzenlenebilir. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Muhibbi Divanı’nı ve Kanuni’nin Erzurum günlerini kitaplaştırıp kamuoyuna dağıtabilir. Kanuni’ye sahip çıkma vakti gelmiştir. Bu konuda STK’ler kadar ve daha çok üniversitelerimize ve yerel yönetimlerimize mesuliyet düşmektedir. Dünyanın tanıdığı bir padişahın Erzurum şehriyle özdeşleştirilip şehrin tanıtımına ciddi katkı sunulacağını düşünüyor, yetkilileri göreve davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.