Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Savaş Eğilmez, Türkiye’nin güvenliği için hayati meselelerden birisinin Suriye ile mevcut sınır hattının DAEŞ ve diğer terör örgütlerinden tamamen temizlenmesi olduğunu belirtti.
Türkiye’nin uluslararası kamuoyuna, DAEŞ’i, Halep’in kuzeyinden temizlemek için uluslararası bir operasyon yapılması ve güvenli bir tampon bölge oluşturulması konusunda çağrılar yaptığını kaydeden Dr. Eğilmez, “Böyle bir operasyon DAEŞ’e büyük bir darbe vuracak, Suriye’nin kuzeyinde yer alan ılımlı muhalefeti güçlendirecek ve YPG’nin batıya doğru ilerleyişini durduracaktır. Bu sonuçlar her anlamda Türkiye’nin işine gelecektir. Küresel güçlerin bu plana sıcak bakmamasının en önemli sebebi de, bu durumdan Türkiye’nin daha kârlı çıkacak olmasıdır. Onlar için ılımlı muhalefetin güçlenmemesi, YPG’nin güç kaybetmemesi, DAEŞ’e büyük bir darbe vurmaktan daha öncelikli bir konu. Türk Devleti de bu durumun bir an önce hayata geçirilmesi için özellikle son zamanlarda önemli adımlar atmaya başladı. Bunun en önemli işaretlerinden birisi de, Türkiye’nin DAEŞ’in kontrolü altındaki Cerablus sınırındaki mayınları temizlenmiş olmasıydı.” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Savaş Eğilmez , kaynakların ABD, Rusya ve Türkiye’nin bir anlaşma üzerinde mutabık kaldıklarını belirttiğini kaydederek şöyle konuştu:
“Bu anlaşmaya göre Ankara’nın Suriye’de oluşturmak istediği tampon bölge, Akdenize kadar uzatılmayacağı şartıyla, Rusya buna herhangi bir engel çıkarmayacak. Yine kaynaklar, Türk-Rus ve Amerikalı irtibat subaylarının, bir kaza kurşunun atılmaması için sürekli birbirleriyle temasta olduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin Suriye üzerindeki çıkarlarına en büyük darbeyi, Rusya’nın bölgedeki varlığı ve günden güne artırdığı faaliyetleri vurmaktadır. Şu da bir gerçek ki, Rusya düzenlediği saldırılarla, Türkiye’nin bölgedeki desteklediği grupları zayıflatmış, hareket alanlarını daraltmıştır.
Bu durumu fırsat bilen bir diğer terör örgütü YPG de, Fırat’ın batısındaki bölgeye ilerlemeye başlamıştır.
Türk devleti bugün itibarıyla ciddi olası risklere rağmen ileri bir harekete başlamıştır. Ve Suriye meselesindeki taraflar, Türkiye’nin bu konuda ne kadar kararlı olduğunun çok açık bir şekilde farkına varmış durumdalar.
Türkiye öyle ya da böyle Cerablus-Azez hattını kendisine yönelebilecek her türlü tehlikeye karşı kapatacak. Ankara’nın son günlerde gösterdiği refleksler, yakın zamanda güvenli bölge için önemli gelişmelerin yaşanacağını gösteriyor. Türk Devleti, Cerablus-Azez hattında iki terör örgütü DAEŞ’in de YPG’nin de varlığına tahammül etmeyeceğini bugün başlayan Fırat Kalkan’ı operasyonu ile kesin bir şekilde ortaya koymuştur.
Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için her türlü tedbiri alacağını net bir şekilde ortaya koymuştur. Fırat Kalkanı, pyd/ypg’ye de ciddi bir mesaj vererek, Fırat’ın batısı ile ilgili gizli ajandaların hayata geçirilmsine izin vermeyeceğini ilan etmiştir. Fırat Kalkan’ı operasyonu, Cerablus-Azez hattı Daeş’den temizlenene, pyd/ypg terror örgütü de Fırat’ın doğusuna çekilene kadar devam edecektir ve doğrusuda budur.”