Diyanet İşleri Başkanlığı, Çin Din İşleri Başkanlığı ve Çin İslâm Cemiyeti Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen “Çin’de İslâm Kültür ve Sanat Eserleri Sergisi”, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de katıldığı kapanış töreniyle sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in geçtiğimiz yıl Haziran ayında gerçekleştirdiği Çin ziyareti sırasında imzalanan protokol kapsamında 29 Ağustos’ta açılışı yapılan sergide, el yazması Kur’an-ı Kerim mushafları, minyatür eserleri ve hatlar sergilendi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, serginin kapanış töreninde yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağların çeşitliliğine dikkat çekerek, “Çin ile olan akrabalıklarımızı ortaya çıkaralım. Çin’deki Müslümanlarla Türkiye’deki Müslümanlar arasında bir gönül köprüsü kurulsun ki iki ülke arasındaki barış ve kardeşlik, bütün dünyaya örnek olsun.” diye konuştu.
“YANLIŞ BİLGİLERİ YOK ETMENİN YOLU, MİLLETLERİ BULUŞTURMAKTIR”
Çin ile Türkiye arasındaki tarihi ve kültürel bağların derinliğine rağmen, iki ülkenin halklarının birbirlerini tam olarak tanıyamadıklarını vurgulayan Başkan Görmez, etkinliklerin iki ülke arasında yepyeni bir sayfa açtığını belirterek ilişkilerin daha da canlanacağını dile getirdi. Başkan Görmez, şöyle konuştu:“Çin’den gelen bütün kardeşlerimize şükranlarımı arz ediyorum. Sizin bir haftalık çabanız, Çin ile Türk halkı arasında gerçekten yepyeni bir sayfa açmıştır. Önümüzdeki yıl biz size geleceğiz. Arkadaşlarımız şimdiden çalışmaya başladı. Sizden daha zengin bir içerikle size gelebilir miyiz, bunun çabasında olacağız. Size geldiğimizde ilişkilerimiz daha da canlanacak. İstanbullulara bir ay önce ‘Size Çinli kariler Kur’an ziyafeti verecek.’ deseydik kimse inanmazdı. Çünkü dünya medyasının birtakım yanlış haberleriyle karşı karşıya idiler. Bütün bu yanlış bilgileri izale etmenin yolu, aradaki bütün engelleri kaldırıp milletlerin buluşmasını sağlamaktır. Çin’deki insanlar da Türkiye’deki insanlar hakkında doğru bilgilere sahip değiller. Bunun için biz, Anadolu’daki kültür ve medeniyeti, Çin’de, Pekin’de ve diğer bölgelerde sergiler açarak anlatmayı planlıyoruz. Çin’deki kardeşlerimiz bunu büyük bir başarıyla gerçekleştirdiler. Çin’deki İslâm eserlerini İstanbul’a taşıdılar. Taşlara, ipeklere yazılmış Kur’an nüshalarına kadar pek çok eseri bize getirdiler.”
“İSLÂM MEDENİYETİ, ÇİN MEDENİYETİNİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”
İstanbul’da düzenlenen etkinliğin bütün dünyaya Çin medeniyeti hakkında mesajlar verdiğini de kaydeden Başkan Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bu etkinlikle bütün dünyaya şu mesajı vermiş olduk: İslâm kültür ve medeniyeti, aynı zamanda Çin medeniyetinin de özgün ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bunu ancak özgüveni yüksek olan milletler söyleyebilir. Bir millet kendi özgüvenini kaybettiği zaman kendisini kendisi kılan medeniyetinin diğer unsurlarını görmezden gelir. Ancak özgüveni yüksek olduğu zaman hiçbir parçasını kendisi dışında bırakmaz. Pekin’de bin yıllık bir camide hutbe okurken ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Bin sene önceki mü’minler geldi aklıma. Caminin hemen yakınında yüz sene önce Sultan Abdülhamit’in Daru’l Ulûm-i’l Hamidiye adıyla yaptırdığı medreseleri görünce heyecanlanmamak mümkün değildi tabi ki. Kısaca iki ülke arasındaki tarihi geçmişe bakılınca ilişkilerimizin çok daha derin olduğu ortaya çıkıyor. Kaşgarlı Mahmut’un, Yusuf Has Hacip’in türbesi de yine bizim halklarımız arasındaki akrabalığı gösteriyor.”