Ey tarih! Sen ki mazinin kanlı sahifelerinde nice kahramanlık saklarsın, söyle bana, hangi destan Erzurum’un 12 Mart’ındaki dirilişine denk düşer? Bugün, 12 Mart 2025; Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 107. yıl dönümü. Bu, bir şehrin değil, bir milletin şahlanış günüdür. Bu, toprağın altından gökyüzüne yükselen bir çığlıktır: “Ben Türk’üm, ben eğilmem!”
Erzurum, o dadaşlar diyarı, o serhat kalesi, 107 yıl evvel zincirlerini kırdı. Düşman, çizmeleriyle bastı, bayrağı indirmek istedi; lakin bilmedi ki, Erzurum’un taşı, toprağı, dağı, taşıdığı imanla bir kale idi. O gün, dadaşın göğsünde çarpan yürek, düşmana “Dur!” dedi. Kan aktı, can verildi, ama namus çiğnenmedi. Erzurum, bir şehir değil, bir ruhtu; o ruh, esarete baş eğmedi.
Necip Fazıl’ın kalemiyle haykırasım var: “Ey düşman, sen ki Erzurum’a zincir vuracağını sandın, bilmez misin, bu topraklar ölür de teslim olmaz!” 12 Mart 1918, bir milletin gözyaşından doğan zaferdi. Rus’un, Ermeni’nin hayâsızca saldırdığı o mukaddes belde, dadaşın bıçağıyla, imanıyla, sabrıyla dirildi. Palandöken’in zirveleri şahitti: Erzurum, Türk’tü, Türk kalacaktı!
Bu kurtuluş, bir kuru tarih satırı değil, bir milletin şeref levhasıdır. Erzurum’da düşman çizmeleri altında inleyen her karış toprak, bugün hürriyetle nefes alıyor. O gün, analar evlatsız, evlatlar babasız kaldı; ama hepsi bir ağızdan “Vatan sağ olsun!” dedi. İşte bu, Türk’ün asaletidir; işte bu, Erzurum’un ruhudur. Necip’in diliyle söylersek: “Toprak, kanla yoğruldu da vatan oldu; Erzurum, ateşle sınandı da altın çıktı!”
Ey Erzurumlu! 107 yıl evvel dedelerin, nenelerin, göğsünü siper etti bu vatana. Sen, o mirasın bekçisisin. Palandöken’den yükselen rüzgâr, hâlâ o günün çığlığını taşır: “Ya istiklal, ya ölüm!” Erzurum’un kurtuluşu, bir şehirden öte, bir milletin dirilişidir. Bu dirilişi anmak, bir borç değil, bir şereftir. Ey dadaş, başını kaldır, göğsünü gere; zira sen, Erzurum’sun; sen, Türk’sün!
107 yıl geçti, ama o ateş sönmedi. Erzurum, hâlâ serhat bekçisi; hâlâ iman kalesi. Necip Fazıl’ın ruhuyla sesleniyorum: “Ey Erzurum, sen ki düşmana mezar oldun, dosta sığınak; senin bağrında Türk’ün ebedi zaferi yatar!” Allah, bu millete bir daha esaret göstermesin; Allah, Erzurum’un gölgesini daim kılsın!