GEYLANİ ADIYAMAN
BİTLİS (İHA) - Nemrut Dağı eteklerinde koyun ve kuzu kırpan çocuklar, kırparken yünü kavrama, elleriyle makas tutuşları ve kırpma becerileri ise 40 yıllık çobanlara adeta taş çıkartıyor.
Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan Nemrut Dağı eteklerine çadırlarını kuran göçebe aileler, geçimlerinin büyük oranda hayvancılık üzerine inşa ederken, çocukları ise gerek hayvanların yemlenmesinde gerek yaz mevsimi nedeniyle koyunların kırpılması işlemlerinde ailelerine büyük destek veriyor. Normal şartlarda bir kişi günde 20-25 koyun kırparken, yaptıkları işin erbabı olan çocuklar ise günde 40-50, yetişkinler ise günde 80 kuzu kırpabiliyor. İbrahim Genç isimli çoban, koyun kırpmanın inceliklerini anlatırken; bu işin ise büyük maharet ve beceri gerektiğini vurguladı. Sürekli bu işi yaptıklarından dolayı koyun ve kuzuların kırpılmasında edindikleri tecrübe ve beceri ile herkesin iki veya üç katı kadar kuzu kırptıklarını belirten İbrahim Genç, hayvanlarının et, süt ve gelişimine katkı sunan kırpılma işlemini her yıl yaptıklarını da kaydetti. Genç, “Bu zorlu kırpma işinin sonunda mutlu sona ulaşıyoruz. Kırpılan yünler temizlendikten ve işlendikten sonra döşek, yorgan ve yastık yapımında kullanılıyor. Kırpma sayesinde hayvanın üzerindeki ağırlık kalkıyor. Hayvanların gelişimine katkı sunuyor. Et ve süt verimleri artıyor. Hayvanların sıhhati açısından da kırpma işlemi önemli. Her yıl sıcaklar bastırınca bizde havaların kırpma işlemini yapıyoruz" dedi.
Çocuklar ise, koyun kırpma işinin çok zor olduğunu ifade ederek, “Yaz aylarında yaylaya çıkıyoruz. Buradaki bütün işlerde anne ve babalarımıza yardım ediyoruz. Önce hevesle başlayan kırpma işlemini şimdi mecburiyetten yaparak ailemize destek oluyoruz. Günde 50 kuzu kırpabiliyorum. Her koyun ve kuzudan yaklaşık 1,5 kilo yün çıkıyor. Bu yünler döşek ve yorgan yapımında kullanılıyor" diye konuştu.