ARZU TÜRKUÇAR
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Seçme seçilme yaşını düşürerek, siyasetin bürokrasinin kapılarını gençlere daha fazla açarak gençlerimizin eğitimine, yetişmelerine en büyük yatırımı yaparak bu vefa borcunu ödemeye çalışıyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina’da gençleri kabul etti. Konuşmasında gençlerin özellikle büyük düşündüğünü kaydeden Erdoğan, “Tabii bununla ellerinde molotofla dolaşanları kastetmiyorum. Ellerinde bilgisayarıyla, kitabıyla düşünen gençlerimizi kastediyorum. Onlar bunu başaracaktır. Ve seçme seçilme yaşını düşürerek, siyasetin bürokrasinin kapılarını gençlere daha fazla açarak gençlerimizin eğitimine, yetişmelerine en büyük yatırımı yaparak bu vefa borcunu ödemeye çalışıyoruz. Türkiye’nin makamlarında yaşlanan siyasetçi profilinden kurtulmalıyız. Arkadan gelen gençlere, nesillere yer açan bir kültüre kavuşması için örnek olmamız lazım. Şuanda bu batı da var, gençliğimize güveniyoruz, inanıyoruz. Genç nesilleri ile Türkiye’nin zirveye ulaşacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“İNSANİ BİR TRAJEDİ ÜZERİNDEN BİLE KAMPLAŞMA, KUTUPLAŞMA ÜRETEBİLİYORLAR”
Gençlere seslenen Başbakan Erdoğan, “Kitle iletişimin duyguları, değerleri, alışkanlıkları ciddi bir şekilde törpülediği çağda yaşıyoruz. Art niyetli ellerde, medyaya da sosyal medya haber veren bilgilendiren özellikle paylaşmayı sağlayan araçlar olmaktan çıkıp kamplaşmanın, kutuplaşmanın, çatıştırmanın vasıtası oluyor. Kendi fikir ve ideolojisini yegane doğru olarak görenler, gençlerin duygularını bu vasıtalarla kolayca istismar edebiliyorlar. Daha yakın zamanda Mısır’da yaşanan acıları gördük, Ukrayna’da aynı şekilde yaşanan trajediyi gördük. Gençler üzerine kurulan tuzaklar ne yazık ki bu ülkelere ağır bedeller ödetti ve ödetiyor. Türkiye üzerinde aynı oyunları oynamak, gençler üzerinden Türkiye’ye aynı ağır bedelleri ödetmek istiyorlar. Öyle ki işte şuanda ortak bir acıyı yaşıyoruz dimi? İnsani bir trajedi üzerinden bile kamplaşma, kutuplaşma üretebiliyorlar hatta Soma’da ölen vatandaşlarımıza onların bu ölüme müstahak olduğunu söyleyecek kadar insanlıktan nasibini almayan, vicdani duygulardan nasibi olmayan köşe yazarı müsveddelerini görüyoruz. Bu benim madenlerde çalışan kardeşlerime söylemeye kimsenin hakkı yok. Bunlar aslında savcılıkları devreye sokması gereken bir olaydır. Savcılarda lütfen bununla ilgilensinler diyorum. Orada emeğini, alın terini, her türlü oradaki tehdide rağmen ortaya koymuş olan o vatandaşlarımıza o şekilde bir yaklaşım insanlıktan nasibini alan kimsenin düşünce dünyasından geçmez” şeklinde konuştu.
“DAHA YASIMIZI TUTAMADAN, ACILARIMIZI YAŞAYAMADAN HATTA CENAZELERİMİZİ DEFNETMEDEN BU ÇİRKİN TUZAKLARIN DEVREYE GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Başbakan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Daha yasımızı tutamadan, acılarımızı yaşayamadan hatta cenazelerimizi defnetmeden bu çirkin tuzakların devreye girdiğini görüyoruz. Biz acıları paylaşan ve paylaşarak bal eğleyen bir milletiz. Ama bizim bu tarihi dayanışmamızın tersine, acıları siyasete çevirmeye çalışan buradan çıkar elde etme gayretine girenler oluyor. Gençlerimizin bu tuzaklara, bu istismarcılara karşı son derece dikkatli olmaları gerekiyor. İfade özgürlüğü eleştirme, gösteri yapma, protesto özgürlüğü gençlerimizin en tabi hakkıdır. Ancak hakların istismar edilmesi farklı hedeflere evrilmesi, başkalarının özgürlüklerinin kısıtlayacak noktaya gelmesi hem ülkemize hem de gençliğimize zarar verir. Belki sizler yaşamadınız ama bizler 12 Eylül öncesini birer genç olarak yaşadık. Konuşamayan birbirine tahammül edemeyen, en çok da bir takım odakların maşası haline getirilen gençlik, ne yazık ki birbirine silah çekme noktasına getirildi. Bizim dönemimizde de çok canlar yandı. Milli ve manevi değerlerimiz tarih boyunca olduğu gibi bugünde yarın da bizim vazgeçilmez mihenk taşımızdır.”
"GENCECİK ŞEHİTLERİMİZ CAN VERDİĞİ TOPRAKTA KOYUN KOYUNA YATARKEN, ONLARIN TORUNLARININ BİRBİRİNE KASTETMESİNE TAHAMMÜL EDEMEYİZ"
Erdoğan, “Değişirken, ilerlerken modern dünyayı yaşarken, milli manevi değerlerimizden, insanı vicdanı değerlerimizden taviz veremeyiz. Gencecik şehitlerimiz can verdiği toprakta koyun koyuna yatarken onların torunlarının birbirine kastetmesine tahammül edemeyiz. İşte onun için milli ve manevi değerlerimize en güçlü şekilde sahip çıkmanızı aklı, ilmi, sağduyuyu vazgeçilmez azıklarınız olarak hep yanınızda tutmanızı sizlerden rica ediyorum. Sizler büyük Türkiye’siniz, sizler bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlarsınız. 19 Mayıs’ı sizlerin şahsında tüm Türkiye gençliği için kutlu olmasını diliyor tekrar Başkentimize, Ankara’mıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgi ve saygı ile karşılıyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından gençlere hediye verdi.