Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanlığı, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan taşeron temizlik işçilerini bir araya getirdi. BEAH Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönetimi ve çok sayıda taşeron sendika üyesi katıldı.
Sendika üyelerine yeni taşeron yasası hakkında bilgiler veren Hizmet İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Erol Aksakal, yasanın içerisinde büyük eksiklikler olduğuna dikkat çekti. Hükümetin açıkladığı taşeron işçilerin sözleşmeli personel olarak kamuya alınma paketini eleştiren Aksakal, sözleşmeli personel olarak çalışmak değil kadrolu işçi olmak istediklerini söyledi. Taşeron işçilerin kadroya alınması ile normal memur muamelesi görmeyeceklerine dikkat çeken Aksakal, taşeron işçilerin Özel Sözleşmesi Personel statüsünda çalıştırılarak, hükümetin verdiği sözlerin altında kaldığına vurgu yaptı. 1 Kasım öncesinde tüm taşeronlara kadro verileceği sözünü hatırlatan Aksakal, “Taşeron işçiler haklarından feragat edecektir düşüncesi bile başlı başına düşünülen yasa tasarısının ortaya çıkardığı bir hayal kırıklığıdır. Neticesinde üç yıllık imzalanması düşünülen sözleşme ile Özel Sözleşmeli Personel statüsünde iş güvencesinden yoksun bir şekilde kamuda çalıştırılması düşünülen taşeron işçiler, sözleşme değil kadro istemektedir. Özel sözleşmeli personele hayır, kadrolu işçiliğe evet diyoru” ifadelerini kullandı.
TAŞERON YASASI BAŞTAN DİZAYN EDİLMELİ
haksızlıkların giderilmesi için taşeron verilmesi planlanan kadroların yeniden gözden geçirilmesini isteyen Aksakal, “Taşeron işçilerin kamuda istihdam edileceği Sayın Başbakanımız tarafından geçtiğimiz günlerde grup toplantısında açıklandı ve bir anda yüzbinlerce taşeron işçi ekranları başında mutluluktan havalara uçtu ama bu mutlulukları 24 saat bile sürmedi. Çünkü Sayın Maliye Bakanının yapmış olduğu açıklamalar nedeniyle mutluluktan yüzleri gülen yüzbinlerce işçi adeta bir aldatılmışlık bir algı oyununa getirildiğini anlayarak yüzleri yere düştü. Sayın Maliye Bakanımız Naci Ağbal taşeron işçilerin kamuda yeni getirilecek olan istihdam üzerinden çalışacaklarını belirterek önceki taşeronluk sistemine adeta rahmet okutacak gibi gözüküyor. Bu yeni getirilecek olan sistemin çalışanların ne mali haklarında nede iş güvencelerinde hiç bir yarar getirmeyeceği ve kurumlardaki kadrolu memurların adeta kölesi durumuna sokacağı açıkça bellidir. “1 Kasım’dan önce 1 yıl çalışmış olmak, diyorsunuz, taşeronda kesintisiz bir yıl çalışabilen var mı? Kıdem tazminatı ödememek için 11’nci ayda çıkış veriliyor, tekrar giriş yapılıyor. Yetmedi, ben seni imtihana tabi tutacağım, taşerondan istifa edeceksin, kıdem tazminatını yakacaksın, yeniden işverene müracaat edeceksin, işveren uygun görürse, şartların tutuyorsa, ben seni işe alıp 3 yıllık sözleşme yapacağım deniyor” ifadelerini kullandı.
KADROLARDA EŞİTLİK İSTİYORUZ
Hükümete bir dizi soru yönelteden Aksakal, taşerona verilecek kadroları da eşitlik istediklerini ifade etti. Eşit ücret ve eşit haklar için seslerini duyurmaya devam edeceklerini anlatan Aksakal, “Madem taşeron şirketler artık olmayacak o zaman neden hala taşeron şirketteyken aldığımız ücretleri alacağız? Eşit işe eşit ücret ilkesi nerede? Memur yapmıyoruz işçide yapmıyoruz özel sözleşmeli personel yapıyoruz diyorsunuz. Peki neden memurların yaptığı toplu iş sözleşmesine tabi tutuyorsunuz? İşçilerin yaptığı toplu iş sözleşmesine neden tabi tutmuyorsunuz. Bunun nedeni çalışanlara ikramiye ve ilave tediye ücretlerini vermemek için mi? Madem memurların toplu iş sözleşmesine tabi tutuyorsunuz o zaman maaşları da en düşük memur maaşına çıkarmanız gerekmez mi? Nerede eşit işe eşit ücret ilkesi? Kamuya alıyoruz diyorsunuz ama tayin ve nakil hakkı vermiyorsunuz bu adaletli mi? Bu statüde herhangi bir kademe ilerlemesi ve yükselme pozisyonu da olmayacak. Getirmiş olduğunuz sistem şu anki sistemden daha berbaat bir sistem değil mi?. Getirmek istediğiniz tasarı yanlışlarla dolu bir tasarıdır. Bu tasarıyı bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil. En kısa zamanda tasarıda değişikler yapılması özellikle maaşların yükseltilmesi ve iş güvencesinin getirilmesi hayati önem arz etmektedir. 3 yıllık sözleşme iş güvencesi adeta insanları kurum amirlerinin ya da müdürlerinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlanması demektir” diye konuştu.