Ekonomi Bakanlığı dış ticaret istatistiklerini paylaştı. Erzurum’da bu yılın iki ayında 2.1 milyon dolarlık ihracat, 5.0 milyon dolarlık ithalat olmak üzere 7.1 milyon dolarlık dış ticaret gerçekleştirildi. Erzurum’un dış ticaret payı Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 4,69, Türkiye’de ise yüzde 0,013 olarak ölçüldü.
ERZURUM VERİLERİ
Erzurum’da 2016 yılının ilk iki ayında 23 firma tarafından 2.1 milyon, 17 ithalatçı firma tarafından ise 5.0 milyon dolarlık ithalat olmak üzere 40 firma tarafından 7.1 milyon dolarlık dış ticaret kaydedildi. İlden 2015 yılının ilk iki ayında ise 3.2 milyonluk ihracat, 6.2 milyonluk ithalatla toplam 9.5 milyonluk dış ticaret yapılmıştı.
ERZURUM’UN ÜLKE VE BÖLGE PAYI
Erzurum’un 2 aylık ölçütte Doğu Anadolu Bölgesi toplamında ihracat payı yüzde 2,27, ithalat payı yüzde 8,45, dış ticaret payı ise yüzde 4,69 olarak ölçüldü. İlin ülke payı ise ihracatta yüzde 0,09, ithalatta yüzde 0,017, dış ticarette ise yüzde 0,013 oldu.
BÖLGESEL VERİLER
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre ocak-şubat döneminde Doğu Anadolu Bölgesinde 92.3 milyon dolarlık ihracat, 59.4 milyonluk ithalat olmak üzere toplam 151.8 milyon dolarlık dış ticaret kaydedildi. Doğu Anadolu Bölgesinden geçtiğimiz yıl 137.5 milyonluk ihracat, 45.1 milyonluk ithalat gerçekleştirilmişti.
DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ, ŞUBAT 2016
İhracat yüzde 1,4 arttı, ithalat yüzde 8,1 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2016 yılı Şubat ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 1,4 artarak 12 milyar 406 milyon dolar, ithalat yüzde 8,1 azalarak 15 milyar 571 milyon dolar olarak gerçekleşti.
DIŞ TİCARET AÇIĞI YÜZDE 32,8 AZALDI
Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 32,8 azalarak 4 milyar 709 milyon dolardan 3 milyar 165 milyon dolara geriledi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2015 Şubat ayında yüzde 72,2 iken, 2016 Şubat ayında yüzde 79,7’ye yükseldi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 16 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2016 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 16, ithalat yüzde 4,8 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2016 yılı Şubat ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 1,1, ithalat yüzde 11,5 azaldı.
AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACAT YÜZDE 10,8 ARTTI
Avrupa Birliği’nin (AB-28) ihracattaki payı 2015 Şubat ayında yüzde 42,3 iken, 2016 Şubat ayında yüzde 46,3 oldu. AB’ye yapılan ihracat, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 10,8 artarak 5 milyar 740 milyon dolar olarak gerçekleşti.
EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKE ALMANYA OLDU
Almanya’ya yapılan ihracat 2016 yılı Şubat ayında 1 milyar 166 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla İngiltere (1 milyar 57 milyon dolar), İsviçre (1 milyar 47 milyon dolar) ve Irak (712 milyon dolar) takip etti.
İTHALATTA İLK SIRAYI ÇİN ALDI
Çin’den yapılan ithalat, 2016 yılı Şubat ayında 2 milyar 59 milyon dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya (1 milyar 772 milyon dolar), Rusya (1 milyar 189 milyon dolar) ve ABD (985 milyon dolar) izledi.
YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3,1 oldu.Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.3 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Şubat ayında ISIC Rev.3’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,5’tir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 31’dir.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ithalatı içindeki payı yüzde 16,8 oldu İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 83,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin 2016 Şubat ayında imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 16,8, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 45’tir.
EKONOMİ BAKANLIĞI'NDAN ŞUBAT AYI DIŞ TİCARETİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI
Ekonomi Bakanlığı, açıklanan 2016 yılı Şubat ayı Dış Ticaret Verileri'ne ilişkin açıklama yayımladı. Bakanlık açıklamada, Şubat ayında dış ticaret açığının yüzde 32,8 azalarak 3 milyar 165 dolar olduğunu bildirdi.
Ekonomi Bakanlığı, 2016 yılı Şubat ayı Dış Ticaret Verileri'ne ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada Şubat ayında dış ticaret açığının yüzde 32,8 azalarak 3 milyar 165 dolar olduğu ve aynı dönemde Avrupa Birliği Ülkeleri'ne (AB) ihracatın yüzde 10,8 arttığı bildirildi. Bakanlık, ihracatın önünü açacak, Türkiye'de yatırım ortamını geliştirecek önlemlerin alındığını belirtti.
Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan resmi dış ticaret rakamlarına göre, 2016 yılı Şubat ayı ihracatımız 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 1,4 oranında artarak 12 milyar 406 milyon dolar; Şubat ayı ithalatın ise yüzde 8,1 azalarak 15 milyar 571 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece Şubat ayında dış ticaret açığımız yüzde 32,8 azalarak 3 milyar 165 milyon dolar seviyesinde kaydedilmiştir.
ŞUBAT AYINDA POZİTİFE DÖNÜŞ
Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2015 yılında küresel dış ticaretin yaklaşık yüzde 11 seviyesinde daraldığı tahmin edilmektedir. Bu daralmada, küresel büyüme sorunları ve emtia fiyat düşüşleri büyük ölçüde etkili olmuştur. 2016 yılına da küresel ticaret böyle bir atmosferde yapılmaya başlanmıştır. Türkiye’nin dış ticareti, küresel gelişmelerdeki bu olumsuz eğilime ek olarak bölgemizde yaşanan olumsuz siyasi gelişmelerden de etkilenmektedir. Tüm bu gelişmelerle bağlantılı olarak ihracatımız 2016 yılına düşüşle başlamış; ancak, Şubat ayında bu olumsuz eğilimin tekrar pozitife döndüğü görülmüştür.
İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR
Bu yılın Şubat ayında dış ticaret açığındaki yüzde 32,8’lik düşüş oldukça olumlu bir gelişmedir. Bu sayede Şubat ayında ihracatımızın ithalatı karşılama oranı geçen yılki yüzde 72,2 seviyesinden yüzde 79,7 seviyesine yükselmiştir. Yine benzer şekilde, ilk iki ayda ihracatımızın ithalatı karşılama oranı 2015 yılındaki yüzde 73,0 seviyesinden yüzde 75,7 seviyesine yükselmiştir. Bu durum, küresel durgunluğa rağmen ihracatçılarımızın büyük fedakârlıklar gösterdiğine ve başarılı olduğuna işaret etmektedir. Diğer taraftan, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki artış, cari açığımızın düşürülmesi hedefini güçlü bir şekilde desteklemektedir. 2016 yılının tamamında bu eğilimin devam edeceğini tahmin ediyoruz.
AB EKONOMİSİNİN TOPARLANMASI İHRACATIMIZI OLUMLU YÖNDE ETKİLİYOR
AB ekonomilerinde görülen ılımlı büyüme, Avrupa Merkez Bankasının parasal genişlemeye devam etmesi ve bu ekonomilerdeki ötelenmiş tüketimin tekrar harekete geçmeye başlaması ihracatımızı olumlu yönde etkiliyor. Şubat ayında AB(28)’e ihracatımız yüzde 10,8 artışla 5 milyar 740 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece Şubat ayında AB’ye ihracatımızın toplam ihracattaki payı yüzde 46,3 seviyesine yükselmiştir. 2016 yılının tamamında da çevre ülkelerde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin ihracatımız üzerindeki olumsuz etkisini AB’de yaşanan ekonomik canlanmanın dengeleyeceğini tahmin ediyoruz.
EN FAZLA İHRACATI ALMANYA’YA EN FAZLA İTHALATI DA ÇİN’DEN YAPTIK
Avrupa ekonomilerindeki toparlanmaya önemli katkısıyla birlikte Almanya ihracatımızdaki liderliğini korudu. Bu yılın Şubat ayında ihracatımızdaki ilk 4 ülke sırasıyla Almanya, İngiltere, İsviçre ve Irak; ithalatımızdaki ilk 4 ülke de Çin, Almanya, Rusya ve ABD olmuştur.
2016 YILINA DAİR ÖNGÖRÜLER
Ekonomi Bakanlığı olarak, ihracatımızın önünü açacak, ülkemizde yatırım ortamını geliştirecek önlemleri alıyoruz. Türkiye son yıllardaki küresel durgunluğa rağmen, dış ticarette iyi bir performans sergiliyor. Bunun arkasında Hükümetimizin gerçekleştirdiği reformlar ve sağladığı istikrar ortamı etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki teknoloji, marka ve tasarım altyapısını geliştirecek yeni yatırımların devreye girmesiyle ve Bakanlığımız tarafından yürürlüğe konulacak yeni proje ve çalışmalarla ihracatımızın küresel performansı çok daha iyi seviyelere yükselecektir. Dış Ticaret açığının daralma, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki yükseliş yıl boyunca sürerek mal ticaretimizin cari açığımıza olumlu katkısı devam edecektir”.
ÖDEMELER DENGESİ RAPORU AÇIKLANDI
Merkez Bankası, açıkladığı 2015 yılı 4'üncü çeyrek ödemeler dengesi raporunda; cari işlemler açığının, 2015 yılı dördüncü çeyreğinde daralma eğiliminin devam ettirdiğini belirterek, dış ticaret dengesindeki iyileşmenin, cari açıktaki iyileşmenin temel nedenini oluşturduğunu bildirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2015 yılı 4'üncü çeyrek 'Ödemeler Dengesi Raporu'nu açıkladı. Rapora göre, cari işlemler açığı, 2015 yılı dördüncü çeyreğinde daralma eğilimini devam ettirdi. Dış ticaret dengesinde iyileşme, cari açıktaki iyileşmenin temel nedenini oluşturdu. Hizmetler dengesi ise net seyahat gelirlerinde ortaya çıkan düşüşün etkisiyle cari açığın azalma eğilimine yaptığı olumlu katkıyı azalttı.
Altın hariç ihracat yılın son çeyreğinde azalış eğiliminde oldu. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat artarken, jeopolitik ve ekonomik gelişmeler nedeniyle Irak'a ve Rusya’ya yapılan ihracatın yüksek oranda gerilemesi, ihracatın bu çeyrekte azalmasına neden oldu. Diğer taraftan, bavul ticareti gelirleri, bu ticarette en önemli paya sahip Rusya ile ortaya çıkan gerilimin de etkisi ile son çeyrekte, geçen yılın aynı çeyreğine göre, azalışını devam ettirdi. Altın ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre artış gösterdi.
Altın hariç tutulduğunda, ithalat geçen yılın üçüncü çeyreğinde başlayan azalış eğilimine bu yılın dördüncü çeyreğinde de devam etti. Düşen enerji fiyatlarının enerji ithalat faturasını düşürmesi, ithalattaki gerilemenin temel nedenini oluşturdu. Altın ithalatı ise, bu çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre azaldı.
Cari işlemler hesabının dış ticaretten sonra en önemli belirleyicisi olan hizmetler kalemi, yılın dördüncü çeyreğinde, net seyahat gelirlerindeki gerilemeye bağlı olarak azalma eğiliminde oldu. Cari işlemler dengesinin diğer bir belirleyeni olan ve ücret ödemeleri ile yatırım geliri toplamından oluşan birincil gelir dengesi açık yönünde hareketini dördüncü çeyrekte artırarak sürdürdü. Yurt dışına yapılan kar transferlerinin kaydedildiği doğrudan yatırım giderinin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yükselmesi, birincil gelir açığının bu çeyrekteki artışının en önemli nedenini oluşturdu. Öte yandan, Aralık ayı ödemeler dengesi yayımı ile birlikte, birincil gelir dengesi altında yer alan ücret ödemeleri gelir kalemine Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nden elde edilen verilere dayanarak hesaplanan Türkiye’den yurt dışına giden çalışanların/işçilerin elde ettikleri ücretler 2005 yılından günümüze kayıt edilmeye başlandı.
CARİ İŞLEMLER HESABININ FİNANSMANI
2015 yılının dördüncü çeyreğinde, küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyrin ve ayrışmanın devam etmesinin yanı sıra, para politikalarındaki belirsizliklerin yol açtığı finansal oynaklık, küresel risk iştahının olumsuz seyretmesine neden oldu. Diğer taraftan, Suriye’de süregelen olumsuz jeopolitik siyasi gelişmelerin bu dönemde de yoğun olarak devam etmesi, finans hareketlerine etki eden ülkemize özgü bir unsur olarak öne çıktı.
Ödemeler dengesi finans hesabına ana başlıklar itibarıyla bakıldığında, doğrudan yatırım girişlerinde 2015 yılının üçüncü çeyreğinde başlayan artış eğilimi, yılın son çeyreğinde de devam etti. Portföy yatırımları ise, küresel risk iştahındaki kötüleşmeye paralel, çıkış yönlü hareket etmeye devam etti. Diğer yatırım girişlerinde ise bankacılık sektörüne girişler bir miktar gerilerken, diğer sektörlerin yurt dışı borçlanmaları artarak devam etti.
Finansman unsurlarının kalitesi yönünden bakıldığında; rezerv yeterlilik oranları ve GOÜ’ye yönelen sermaye akımlarında Türkiye'nin payı bir yıl öncesine göre gerilerken, diğer tüm unsurlar bir yıl öncesine göre aynı kalmış veya bir miktar iyileşme gösterdi.
Doğrudan yatırım girişlerinde, geçen çeyrekte görülen artış eğilimi bu çeyrekte de devam etti. Bu durum, doğrudan yatırımlarda genel bir eğilim değişikliğinden ziyade, büyük miktarlı az sayıda işlemin bir sonucu olarak gerçekleşti.
Bu çeyrekte Çin ve enerji ihracatçısı ülkelerde büyümeye yönelik ortaya çıkan endişeler, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarına etki eden temel unsur oldu. Enstrüman bazında bakıldığında, dönem toplamında, diğer sektörlerin yurt dışı tahvil ihracı hariç, hisse senetleri ve diğer tüm borç senetlerinde net çıkış gerçekleşti.
Gerek bankacılık sektörünün gerekse diğer sektörlerin yurt dışından kredi türü borçlanmalarında, 2015 yılı son çeyreğinde arz yönlü bir kısıt gözlenmedi. Bu dönemde bankacılık sektörü toplamda, düşük bir miktarda, net borç geri ödeyici olurken, yılın ilk çeyreğinde başlayan kısa vadeli kredi borçlanmasından uzun vadeli borçlanmaya kayış, bu dönemde de devam etti. Bu gelişmede, TCMB'nin bankaların yurt dışı borçlanmalarının vadesini uzatmaya yönelik yaptığı düzenlemelerin etkisi olduğu düşünüldü. Öte yandan, diğer sektörler, uzun vadeli kredilerindeki artışın etkisi ile net borçlanıcı yönde hareket etti. Diğer sektörün ortalama borçlanma vadesi, yurt içi büyük projelerin finansmanına yönelik sağlanan çok uzun vadeli kredilerin de etkisi ile artış gösterdi.
EKONOMİ BAKANI ELİTAŞ BÜTÜME RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ
Ekonomi Bakanı Mustafa ELİTAŞ’ın, 2015 yılı ekonomik büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bu sabah yayınlanan 2015 yılı ekonomik büyüme rakamlarını değerlendirdi. Verilere göre, Türkiye'nin 2015 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 5,7, 2015 yılının tümünde ise yüzde 4 büyüğünü belirten Elitaş, "Orta Vadeli Program’da öngörülen yüzde 4’lük büyümeyi tam olarak yakalayan bu oran, Türkiye’nin son 13 yıldır geçirmekte olduğu dönüşümün ne kadar sağlam bir ekonomik temele sahip olduğuna işaret etmektedir. Bu başarı; Hükümetimizin kararlılıkla uyguladığı reformlarla, makroekonomik hedeflerimiz doğrultusunda oluşturduğumuz politikalarla ve hiç şüphesiz dünyanın dört bir yanına açılmaktan hiçbir dönem imtina etmeyen cesur ihracatçılarımızın, sanayicilerimizin ve müteşebbislerimizin alın terleriyle tescillenmiştir" dedi.
2015 yılı, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ciddi sorunlar yaşadığı bir dönem olduğunu kaydeden Ekonomi Bakanı, "IMF, Dünya Bankası ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar, 2015 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3 civarında büyüyeceğini öngörmektedir. Küresel ticaretin daraldığı, yatırım iştahının azaldığı ve sermaye piyasalarında sert çalkantıların olduğu bir dönemde elde ettiğimiz bu büyüme oranı, Türkiye ekonomisini bölgesel ekonomilerden olumlu yönde ayrıştırmıştır. Son iki yıldır Türkiye ekonomisi hem büyüyor, hem dış ticaret açığını azaltıyor, hem de almış olduğu uluslararası doğrudan yatırım miktarını artırıyor. Ekonominin en temel ayaklarını oluşturan bu üç parametrede kaydettiğimiz gelişme, bütüncül ekonomi politikalarımızla bundan sonraki dönemlerde de sürecektir.
Kamu kesimi, reel sektörü, sivil toplum kuruluşları, akademi dünyası ve diğer tüm paydaşlarımızla koordine içerisinde gerçekleştireceğimiz yapısal reformlar, ülkemizin stratejik perspektifini güçlendirecek, başarılarımızı daha kapsayıcı ve sürdürülebilir kılacaktır" ifadelerini kullandı.
Ekonomi Bakanı Elitaş, "2015’in dördüncü çeyreğinde yüzde 5,7 oranında, yılın tamamında ise yüzde 4 düzeyinde bir büyüme oranı elde eden Türkiye, IMF ve OECD gibi önde gelen uluslararası kuruluşların büyüme beklentilerini dahi geride bırakan bir tablo çizmiştir. Ülkemiz bu performansı ile 2015 yılında 23 Avrupa Birliği üyesi ülkeden daha hızlı büyümeyi başarmıştır. 2015 yılındaki ekonomik büyüme performansımız, birçok gelişmiş ülke grubu ortalamasının da oldukça üzerindedir. Ülkemiz 2015’in tamamında hem AB ortalamasının (yüzde 1,9) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (yüzde 1,6) üzerinde büyümüştür. Benzer şekilde ekonomimiz G20 ülkeleri için IMF tarafından öngörülen yüzde 3,3’lük büyüme seviyesinin oldukça üzerinde bir performans ortaya koymuştur. Henüz tüm ülkelerin rakamları kesinleşmemekle birlikte, IMF öngörülerine göre, Türkiye Çin, Hindistan ve Endonezya’nın ardından 2015’te en hızlı büyüyen dördüncü G20 ülkesidir. Bugün itibariyle ülkemiz, G20 gibi itibarlı bir oluşum içerisinde büyüme lokomotifinin başında bulunan ekonomilerden birisi haline gelmiştir" dedi.
720 milyar dolarlık milli geliri ile Türkiye, 2014 yılındaki 'Dünyanın En Büyük 18’İnci Büyük Ekonomisi' olma konumunu da, 2015 gibi sarsıntılı bir dönemde muhafaza etmeyi başardığını vurgulayan Elitaş, "2015 yılında net ihracat; büyüme üzerinde ilk çeyrekte -1,43 puan, ikinci çeyrekte -1,17 puan ve üçüncü çeyrekte ise çok küçük de olsa (-0,06 puan) negatif katkı verdi. Öte yandan, dördüncü çeyrekte net ihracat büyüme üzerinde pozitif katkı sunmuştur. Bu dönem için net ihracatın büyümeye katkısı 1,32 puan olmuştur.
2015 yılının tümünde büyümemizin temel itici gücü iç talep olmuştur. yüzde 4 oranında artış gösteren GSYH’ye stok katkısı -0,30 puan olurken, net ihracatın katkısı -0,30 puan, iç talebin katkısı ise 4,58 puan olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında tarım, imalat ve hizmetler ana sektörlerimizin tamamında büyüme kaydedildi. 2015 yılında ülkemizde sabit fiyatlarla tarım sektörü yüzde 7,6 oranında, sanayi sektörü yüzde 3,3 oranında ve hizmetler sektörü de yüzde 4,8 büyümüştür" dedi.
"2016’DA DA YOLUMUZA EMİN ADIMLARLA DEVAM EDECEĞİZ"
2015 yılında yaşanan her türlü konjonktürel olumsuzluğa rağmen dünya ortalamasının oldukça üzerinde bir büyüme oranı yakalayan ekonominin 2016 yılında bu performansını daha da ileriye taşıyabilmesi için özveri ile çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Elitaş, cari açık sorununu çözme yolunda emin adımlar atan, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasında ilerleyen Türkiye, Orta Vadeli Program’da 2016 yılı için öngörülen yüzde 4,5’lik büyüme oranını yakalayabilecek potansiyele ve kararlılığa fazlasıyla sahip olduğunu söyledi.