Elazığ’da çiftçilik ve çobanlık yapan 63 yaşındaki 4 çocuk babası Zeki Gür, 1988 yılında bıraktığı üniversite hayatına geri dönerek azimle okuyor.
Elazığ’ın merkeze bağlı Sarılı köyünde yaşayan 63 yaşındaki Zeki Gür, 1976 yılında üniversiteyi kazanmasına rağmen babası vefat edince üniversiteye gidemedi. Evlenen ve 4 çocuğu olan Gür, çiftçilik ve çobanlık yaparak ailesinin geçimini sağlarken okumaya olan merakı nedeniyle sürekli kitaplar aldı. 1988 yılında girdiği üniversite sınavında Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nü kazanan Gür, ilk yıl eğitimini tamamladıktan sonra 2. sınıfta maddi imkansızlıklar nedeniyle ara verdi. Okula ara vermesine rağmen her fırsatta kitaplar alan Gür, ağılları yakınında ve evinde kendisine özel bir yer ayırdı. Ara verdiği okula çıkarılan af sayesinde geri dönen Gür, şimdi hem koyunlarını güdüyor hem de okuluna gidiyor.
Ağılın yanında koyunlarını otlatırken ders çalışan Gür, bin 200’den fazla kitabı olduğunu, bazılarını da eşe dosta verdiğini söyledi.
“OKUMAYA ÇOK HEVESLİYİM”
Fizik bölümünün uygulamalı matematik olduğuna inandığını ve bunun için bu bölüme girdiğini ifade eden Gür, “1976 yılında üniversiteyi kazandığımda babamın ölümü araya girdi. Babamın ölümünden sarsılmıştım. Daha sonra 1988 yılında tekrar sınava girdim, kazandım. Borçlarımız olunca okulu bıraktım. Tekrardan şu anki Cumhurbaşkanımız, o dönemki Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan af çıkararak bize tekrar hak verildi” dedi.
Okulla arasının çok iyi olduğuna da vurgu yağan Gür şöyle konuştu:
“Hocalarımı ve okulumu hiçbir şeye değişmem. Benim canımdan daha kıymetliler. Ben okumaya çok hevesliyim. İnsanlar nasıl sigaraya alışır terk eder, ben de okumaya öyle alışkınım. Sadece kendi alanımla ilgili değil, geniş teferruatlı olarak her şeyi okuyorum. Bir şey üzerinde kısır kalmak istemiyorum.”
Yaşının 63 olduğunu ve yüksek lisans yapmak istediğini dile getiren Gür, ileride yaşı bahane edilerek önünün tıkanmamasını isteyerek, çocuklara ders vermeyi hayal ettiğini kaydetti.
“EŞİM OKUMAYA HER ZAMAN HEVESLİDİR”
Kocasının okula gittiğini, okuldan sonra koyunlarla ilgilendiğini ifade eden Nezahat Gür ise, “Ben de ona çay, yemek hazırlıyorum. Birlikte uğraşıyoruz. Önceden okudu, hayvanlar vardı, çocuklara bakacağız derken harçlıksız kaldık diye terk etmek zorunda kaldı. Zeki’nin de hevesi hep okumaktadır. Bende okusun dedim. Çok sayıda kitabı var, o da onun eseridir, onlarla ilgilenir” diye konuştu.