AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin yegane umudu AK Parti'dir. Özgürlükleri güvenliğe, güvenliği özgürlüklere kurban vermeyeceğiz" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dağlarımızda silahlı teröristlerin gezmesine, şehirlerimizde eşkıyaların cirit atmasına asla göz yummayacağız. Milletimiz huzur ve ve emniyete kavuşuncaya kadar, bu kirli odaklarla kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Teröre ve teröriste geçit vermeyeceğiz. Huzur ve demokrasi operasyonu, insanlarımızın can güvenliği sağlanıncaya, şehirlerimiz huzura kavuşuncaya kadar sürecek" dedi.
Davutoğlu, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada Türkiye'de "yeni bir oyun kuralım" denilerek, milleti birbirine düşürmek, kardeşi kardeşe kırdırmak için teröre başvuran odaklar bulunduğunu dile getirerek, "Çözüm sürecindeki iradeyi yok sayarak, terörü bütün ülke sathına yaymak istediler. Gittiler o hain terör örgütünü satın aldılar ve bizim güçlü çözüm irademizi sabote etmeye kalkıştılar. Askerlerimizi, polislerimizi şehit ettiler, sağlık görevlilerimizi acımadan katlettiler, sivilerimizi, küçücük yavrucuklarımızı öldürdüler. Bu vesileyle bütün şehitlerimize, en son dün Dağlıca'da, bugün de Tunceli'de şehit düşen kahraman askerlerimize rahmet diliyorum" diye konuştu.
FATİHA DAVETİ
Başbakan Davutoğlu, bu sözlerinin ardından vatandaşları Fatiha okumaya davet etti.
"Herkes bilsin ki şehitlerimiz hiçbir zaman ölüler değildir" ifadesini kullanan Davutoğlu, vatandaşların "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklindeki sloganları üzerine, "İşte Kocaeli'de Türkiye'nin her bir köşesini temsil eden Doğulusu, Batılısı, Kuzeylisi, Güneylisi, Kürdüyle, Türküyle, Sünnisiyle, Alevisiyle herkesin bir arada yaşadığı Kocaeli'den yükselen ses bu 'şehitler ölmez vatan bölünmez', dağlarımızda silahlı teröristlerin gezmesine, şehirlerimizde eşkıyaların cirit atmasına asla göz yummayacağız. Milletimiz huzur ve ve emniyete kavuşuncaya kadar bu kirli odaklarla kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Teröre ve teröriste geçit vermeyeceğiz. Huzur ve demokrasi operasyonu, insanlarımızın can güvenliği sağlanıncaya, şehirlerimiz huzura kavuşuncaya kadar sürecek. Her şehrimizde söylüyoruz, en gür şekilde burada da söylemeye devam edeceğiz, bizim için aslolan vatandaşlarımızın güvenliğidir."
"ÖZGÜRLÜKLERİ GÜVENLİĞE, GÜVENLİĞİ ÖZGÜRLÜKLERE KURBAN VERMEYECEĞİZ"
Davutoğlu, adına, milletine, ırkına, diline ve dinine bakmaksızın terörün ve teröristin her türlüsüne karşı çıktıklarını ve çıkmaya devam edeceklerini vurgulayarak, "İşte bizim için önemli olan, bizim için temel hareket noktası olan vatanımızın, milletimizin birliği, beraberliği ve milli birlik ve kardeşliğimizdir. Herkes emin olsun ki bu yolda bu iradenin yegane siyasi temsilcisi bugüne kadar olduğu gibi bugün de AK Parti'dir, AK Parti'nin olduğu yerde kimse milli birliğimize sekte vuramayacak, teröristler hiçbir şekilde hedefine ulaşamayacak. Türkiye'nin yegane umudu AK Parti'dir. Özgürlükleri güvenliğe, güvenliği özgürlüklere kurban vermeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖRİSTLERİ TENKİT ETMEK YERİNE HÜKÜMETİ, BİZLERİ SUÇLUYORLAR"
"Siyaset yaptığını söyleyen her partinin Türkiye için çalışması gerekmez mi? Bu ülkeye yönelik tehditler karşısında bir milli duruş göstermesi, insani bir hassasiyet içinde olması gerekmez mi? En çok böyle zor zamanlarda teröriste karşı terörle mücadele edenin yanında olması gerekmez mi?" şeklinde konuşan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Peki diğerleri ne yapıyor, Türkiye'deki muhalefet ne yapıyor? Terör odaklarına, iftiralarına, manipülasyonlarına uyarak teröristleri tenkit etmek yerine hükümeti, bizleri suçluyorlar. Yaşanan bu acı olayları fırsat bilerek AK Parti'yi yıpratmanın hesabını yapıyorlar. Akıllarınca ülkeyi zaaf içinde, kargaşa içinde, kaos içinde gösterip seçimleri etkilemeye, seçim mühendisliği yapmaya çalışıyorlar. Ellerinde en ufak bir bilgi, delil, dayanak olmadan hükümeti, can pahasına görevini yapmakta olan güvenlik birimlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi zan altında bırakmaya çalışıyorlar ama milletimiz bizi de biliyor, onları da biliyor. Biliyor musunuz aziz Kocaelililer? Kimin milletin yanında, kimin milletin karşısında olduğunu biliyorsunuz değil mi?"
"CHP GENEL BAŞKANI DEMEK HÜKÜMETE NAMZET OLMAK DEĞİL"
"7 Haziran'dan bu yana bunların gerçek yüzleri bir kez daha ortaya çıktı" ifadesini kullanan BaşbakanDavutoğlu şöyle devam etti: "Millet 'uzlaşın, beraberce hükümet kurun' dedi, bunlar milletin verdiği görevden kaçtılar. Millet bizi açık ara birinci parti yaptı CHP milletin verdiği iktidar görevini bizden kaçırmaya çalıştı. 'Blok siyaseti' diye bir şey uydurdular, AK Parti'nin karşısına blok siyasetini çıkarmak istediler. Blokları parçaladık mı, yerle bir ettik mi?
İşte şimdi de daha sonraki dönemde de hep hükümet görevinden kaçtılar. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nu hep biliyorsunuz, görüyorsunuz bir eseri yok, örnek bir işi yok, 'ben şunu yaptım, referansım şudur' demiyor. Üstelik Cumhuriyet Halk Partisi'nin getirdiği bir kambur da var. Muhalefet Kocaeli'den, Gebze meydanından ders alacak. Siyaset melekelerini kaybetmiş bir parti yönetmeye çalışıyor ve bu ona yetiyor. CHP genel başkanı demek hükümete namzet olmak değil, CHP'nin parti içi iktidar mücadelesine namzet olmak demek. Bu onlara fazlasıyla yetiyor. Yetmese 13 senede doğru düzgün projelerle halkın önüne çıkarlardı."
Davutoğlu, koalisyon görüşmelerini medeni bir şekilde her şeye rağmen yürüttüklerini hatırlatarak, "Bu görüşmelerde Türkiye'nin dış politikasının, eğitiminin 180 derece değişmesi gerektiğini söylediğinde 'dur Sayın Kılıçdaroğlu, dur orada' dedik, 'biz 13 yıllık AK Parti iktidarının başarı hikayesine son noktayı koyacak hiçbir girişime izin vermeyiz' dedik. Bütün özgürlük taleplerini mahkemeye götürmekten ibaret bir siyaset anlayışına karşı çıktık. Artık ondan da vazgeçtiler. Sırf 'AK Parti hükümette olmasın' diye Sayın Bahçeli'yi başbakan yapmaya kalktılar, ona da Sayın Bahçeli 'hayır' dedi. Milletin vermediği başbakanlığı birbirine ikram edebilirler mi?" diye konuştu.
"MİLLET 'UZLAŞIN' DEDİ, SAYIN BAHÇELİ 'HAYIR' DEDİ"
Başbakanlık görevini milletin, milli iradenin verebileceğine işaret eden Davutoğlu, "Zaten Sayın Bahçeli aylardır her şeye 'hayır' diyor. Millet 'uzlaşın' dedi, Sayın Bahçeli 'hayır' dedi. Biz 'gelin bir orta yol bulalım' dedik, ayrı ayrı teklifler getirdik 'hayır' dedi, başka bir şey demedi. MHP tabanı çok istekli olduğu halde sorumluluk almaya ısrarla 'hayır' dedi" şeklinde konuştu.
Vatandaşların, "İşte başbakan, işte Kocaeli" sloganları üzerine Davutoğlu, "Başbakanlığı millet verir, başbakanlık icazeti milletten, Kocaeli'den, Gebze meydanından alınır. Sayın Bahçeli işte şimdi sıra millette" dedi.
"BU SEFER 'HAYIR' DEME SIRASI MİLLETİMİZDE"
Kocaeli'ye her geldiğinde vatandaşların heyecanından heyecan aldığını anlatan Davutoğlu, "Bir saniye dahi durmadan, heyecanla bütün duygularınızı, hislerinizi arş-ı alaya yükseltiyorsunuz, sizlere teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Davutoğlu, şunları kaydetti: "Nasıl Sayın Bahçeli 7 Haziran'dan sonra gelen her teklife 'hayır' dediyse, şimdi de aziz milletimiz eminim ona da 'hayır' diyecek. Vatanını, milletini seven her MHP'li kardeşim de eminim ki bu 'hayır' siyasetinden müştekidir, şikayetçidir. İşte bu yüzden bu sefer 'hayır' deme sırası milletimizde. Çıkmış televizyonlarda Sayın Bahçeli bir çanta gösteriyor, 'her şeyimiz hazırdı' diyor. Peki o çantayı, görüşme salonunda da tuttuğunuz o çantanın içindekileri niye açıp bizimle paylaşmadınız da daha oturur oturmaz 'hayır' dediniz? Soru bu. O çantayı sizinle tüm iyi niyetimizle geldiğinizde açacaktınız. Öyle ekran önünde, televizyonlarda bir şov malzemesi olarak değil, bakalım 1 Kasım'dan sonra da bu çantada neler olduğunu bir tek senin bildiğin bu çantadan neler çıkacak."
VARLIĞINIZ BİRLİĞİMİZİN TEMİNATI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Al bayrakğı ile ak bayrağı ile bu coşkuyu bize yaşatan tüm Kocaelililere gönülden teşekkür ediyorum. Sizin bu meydandaki varlığınız, milli birliğimizin, istiklalimizin ve istikbalimizin teminatıdır" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geçen cumartesi günü, biz daha vatandaşlarımızın kanları yerdeyken, hastaneye yaralılarımızı taşımaya çalışırken, devleti, hükümeti, bizleri 'katil' diye yaftalamaya çalışan bu siyasi parti liderlerinden, bu müsveddelerden millete hayır gelir mi? İşte şimdi her birimizin tek tek ve topluca, devlete, hükümete, bu ülkenin hizmetinde olan güvenlik birimlerine karşı tek bir sesle 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' dememiz lazım" dedi.
Davutoğlu, Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, ülkeyi seçime götürecek hükümetin kurulması sırasında, muhalefetin anayasal görevinden kaçtığını, Anayasa'nın göreve çağırdığı muhalefet partilerininhepsinin kaçacak delik aradığını, hiçbirinin anayasal görevlerini yerine getirmek üzere Bakanlar Kurulu'nda yer almadıklarını söyledi.
"Böyle gamsız bir siyaset, böyle sorumluluktan kaçan siyasetçi olur mu? Sorumluluk almayı bilmeyene bu millet emaneti verir mi? Allah aşkına siz hükümet olmaktan kaçacaksınız, sorumluluk almaktan kaçacaksınız, o zaman niye siyaset yapıyorsunuz? Niye siyaset yapıyorum diye halkın önüne çıkıyorsunuz? Bu aziz milletten neden oy istiyorsunuz? Bu kadar insanı neden meşgul ediyorsunuz? İktidar olacakmış gibi yapıp da iktidar önünüze geldiğinde 'hayır' demekle ne kazanıyorsunuz" diyen BaşbakanDavutoğlu, hükümet kurma fırsatı geldiğinde, kendilerinin tüm iyi niyetine rağmen muhalefet partilerinin bu fırsatı kullanamadığını ifade etti.
Davutoğlu, "Bu inşallah 1 Kasım'da 'tek başına iş başına' diyerek AK Parti'yi tekrar görev başına davet edecek" dedi.
"ŞEHİTLERİMİZİN KANLARINA SAHİP ÇIKABİLİRLER Mİ?"
Davutoğlu, millet göreve çağırdığında muhalefetin kaçtığını ama mesele AK Parti olduğunda hepsinin bir araya gelip bir cephe oluşturmaya çalıştıklarını bildirdi.
Başbakan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday gösterdiler. Güvenlik Yasası gündeme geldiğinde hepsi birden ona karşı çıktılar. Teröre karşı ortak deklarasyon ilan edelim dediğinizde hepsi birden karşı çıktılar. Biz ne zaman milletimiz adına gelin 'teröre karşı ortak bir ses verelim' dediğimizde Sayın Bahçeli 'hayır' dedi. Sayın Kılıçdaroğlu önce 'evet' dedi, ikili yapalım bunu dediğimizde hayır dedi. Teröre karşı ortak bir deklarasyona bile imza koymaktan çekinenler, terörle mücadeleye azimle devam edebilirler mi? Şehitlerimizin kanlarına sahip çıkabilirler mi? Millete huzur, güven verebilirler mi? Bunların tek hedefi terörle mücadele etmek falan değil, tek hedefleri AK Parti'yi iktidardan bir şekilde indirmek. Sonrasına dair bir planları yok" diye konuştu.
AK Parti tek başına iktidar olamayınca muhalefetin bir araya gelip kuracakları bir hükümet bulunmadığını aktaran Davutoğlu, millet AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını isterse muhalefetin bunu engelleyemeyeceğini, çünkü AK Parti'nin Türkiye'nin, milletin yegane umudu olduğunu belirtti.
Davutoğlu, "Milletin yegane umudu AK Parti'dir, ak kadrolardır, ak gençliktir, ak kadınlardır, ak bacılardır, ak alınlı, ak milletimizdir. Ne milletin verdiği görevden kaçan CHP ve MHP'nin ne de sırtını Kandil'e yaslayan HDP'nin bu ülkeye bir faydası olmaz. Bunlar görevden kaçtıkları gibi şimdiden meydanlarda yoklar. Fakat biz inadına biz buradayız. Kocaeli'deyiz, Gebze'deyiz" diye konuştu.
Ankara'daki terör saldırısına değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Daha vatandaşlarımızın kanları yerdeyken, biz yaralılarımızı hastaneye taşımaya çalışırken, devleti, hükümeti, bizleri 'katil' diye yaftalamaya kalkışan bu siyasi parti liderlerinden, bu müsveddelerden millete hayır gelir mi? İşte şimdi her birimizin tek tek ve topluca devlete, hükümete, bu milletin hizmetinde olan güvenlik birimlerine katil diyenlere karşı tek bir sesle, 'şehitler ölmez, vatan bölünmez' dedemizi lazım. 'İnadına barış, inadına demokrasi, inadına milli birlik ve beraberlik' dememiz lazım.
Onların niyeti Türkiye'de kargaşa yaşanıyor izlenimi vermek ve akıllarınca hükümeti suçlamak, hükümeti yıpratmak. Cesur olun, kararlı olun, sorumluluk alın. Bakın millet meydanlarda, millet bizimle birlikte saatlerce meydanlarda. Ancak onlar sadece hükümeti ve hükümetin savunduğu milli birliği hedef alıyorlar. Türkiye büyük hedeflerini ancak ve ancak sözünün eri bir partiyle gerçekleştirebilir. O parti 13 yıldır bu ülkede atılım üzerine atılım gerçekleştiren AK Parti'dir. Hiç tereddüt etmeyin 13 yılda söylediğimiz her işi başardık, bundan sonra da söyleyeceğimiz her işi başaracak, taahhütlerimizin hepsini bir bir yerine getireceğiz."
"VARLIĞINIZ BİRLİĞİMİZİN TEMİNATI"
Partisinin 13 yıldaki icraatını anlatan Davutoğlu, 13 yılda 117 yeni üniversite açtıklarını ve 234 bin yeni derslik inşa ettiklerini söyledi. Şubat ayında da öğretmen ataması yapılacağını bildiren Davutoğlu, 10 bin atamanın bu yıldan yapılacağını, gelecek seneki atamalardan da bu sayıya 15-20 bin daha ekleyeceklerini belirtti.
Başbakan Davutoğlu, 13 yılda, 757 yeni hastane yapıldığını, bin 737 birinci basamak sağlık tesisi açtıklarını, 679 bin konut yaptıklarını, 18 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, hava limanlarını 26'dan 55'e çıkardıklarını ifade etti.
Davutoğlu, alandakilerin tezahüratı üzerine, "Meydanların sesini duysunlar. Al bayrakğı ile ak bayrağı ile bu coşkuyu bize yaşatan tüm Kocaelililere gönülden teşekkür ediyorum. Sizin bu meydandaki varlığınız, milli birliğimizin, istiklalimizin ve istikbalimizin teminatıdır" dedi.
Türkiye'nin 2008'den bu yana Avrupa'nın en büyük tarımsal hasılasına sahip olduğunu aktaran Davutoğlu, devlet eliyle 157 organize sanayi bölgesinin 92'sinin AK Parti zamanında yapıldığını bildirdi.
AK Parti'nin milletten aldığı güçle ülkeye dev eserler kazandırmaya, büyük projeler gerçekleştirmeye devam edeceğini belirten Davutoğlu, 1 Kasım'ın bu anlamda tarihi, yeni bir başlangıç noktası olduğunu belirtti.
"BU SUYU BİR BARIŞ SUYU, CAN SUYU OLARAK KIBRIS'A GÖNDERİYORUZ"
Şu an geçici bir seçim hükümeti olmalarına rağmen millete hizmetten bir an geri durmadıklarını belirtenDavutoğlu, şöyle devam etti:"Daha dün Anamur'da dünya çapında bir eseri hizmete açtık. Cumhurbaşkanımızla birlikte Anadolu'nun suyunu dualarla, selamlarla yavru vatan Kıbrıs'a gönderdik. Tam 1,6 milyar lira bütçeli Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temini Projesiyle artık Kıbrıslı kardeşlerimiz su sıkıntısı çekmeyecek.
1974'te 20 Temmuz'da oraya giden, oradaki şehitlerimizin hatırasına hürmeten Anadolu'nun suyunu da Kıbrıs'a gönderiyoruz. İşte milliyetçilik budur, işte millete hizmet budur. Bizim bütün hedefimiz anavatanla yavru vatan arasındaki gönül bağını her zaman kaim kılmaktır. Açılışını yaptığımız tesisle Anamur'daki Dragon Çayı'ndan Geçitköy'e yılda 75 milyon metreküp içme ve sulama suyu temin edilecek. Çiftçilerimizin yüzü gülecek. Proje ile toplam 7 bin 525 kişiye istihdam alanı oluşacak."
Türkiye'ye, Anamur'a bereket getiren suyun artık Kıbrıslılara da aynı bereketi taşıyacağını ifade edenDavutoğlu, "Bu suyu bir barış suyu, bir can suyu olarak Kıbrıs'a gönderiyoruz. İşte yeni, kudretli ve şefkatli büyük Türkiye'nin ayak sesleridir bunlar. İşte geleceğe Türkiye'yi taşıyacak vizyonun ayak sesleri. Şimdi bakın, yine başka bir ufuk, başka bir vizyon, diğerlerinin hayal bile edemeyeceği bir başarı. Onlar kısır gündemlerle, çantalarla, şantajlarla uğraşmaya devam etsin, biz önceki gün Türksat 4B uydusunu törenle uzaya fırlattık. Artık uzayda hizmette yarışıyoruz. Dünyanın en iyi teknolojisini bu millete sunalım diye yarışıyoruz" diye konuştu.
Alandakilerin cep telefonlarını göstermesini isteyen Davutoğlu, "İşte bu cep telefonlarıyla bundan sonra çok daha ucuza, çok daha hızlı internet hizmetine kavuşacaksınız. Bu uyduyla inşallah artık internet de bir başka olacak. Ne güzel ışıl ışıl Gebze. Bu demokrasinin ışığıdır, bu bilimin ışığıdır, bu teknolojinin, bu uzaya fırlattığımız uydunun ışığıdır, bu Anamur'dan Kıbrıs'a giden suyun ışığıdır, bu yeni Türkiye'nin ışığıdır, bu ışıkları daim kılacak mıyız?" dedi.