ERZURUM (İHA) - Erzurum’da katıldığı bayramlaşma programında, "PKK’lılar için, 'etkisiz hale getirildi' yerine 'gebertildi' denilmeli" sözleriyle gündeme gelen AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, BDP’lilerin ve medyanın eleştirilerine sert tepki gösterdi. Aksak, “Söylediklerimin kelimesi kelimesine arkasındayım” dedi.
Gazeteci yazar İrfan Gürkan Çelebi ile Erzurum Şehitliğini ziyaret eden Aksak, “Bayramdaki konuşmamda hep teröristler için kullanılan bir dil vardı, ben de zaman zaman kullanıyordum etkisiz hale getirildi diye ama Gaziantep'teki kalleş ve şerefsiz saldırının ardından, bayramlaşma töreni esnasında iki şehit haberi ulaştı bize. Katlettiklerini sadece o insanlarımız olmadı. Bayramlarımızı da zehir ettikleri, neşemizi ağır kedere dönüştürdüklerini görünce bu canilere 'etkisiz hale getirildi' demek gelmedi içimden, gebertildi sözünü kullandım. Genelde işe yaramayan, toplumu huzursuz eden, bir faydası olmayan, vatana, millete, bayrağa karşı tavır içerisinde olanlara Erzurum'da halk arasında hep bu tabir kullanılır. Ben de Erzurumlu olarak seçmenlerimin kullandığı sözü kullandım” dedi.
“Bu söylediklerimin de harfiyen arkasında duruyorum, durmaya da devam edeceğim” diyen Aksak, “Çünkü ülkemize çok ciddi acılar çektirdiler. Şehitlikteyiz, burada yatanlara şehit diyoruz, çocuklarımızı öldürenlere 'halk kahramanı' veya 'ölüler' diyecek kadar yanlış bir cümleyi seçemezdim, gebertilmiş demeyi de az buluyorum. Bunların ölmüş halleri de leşlerdir. Bunlara kesinlikle itibar etmiyorum. Bu tür insanların yaptıklarını en ağır bir dille kınamaya devam edeceğim. Bunu bana çok görenlere şunu tavsiye ediyorum, gelsinler Erzurum sokaklarında bunlar hakkında halkın düşüncelerini görsünler. Kısaca söylemem gerekirse bunlara 'ölü' diyecek kadar şerefsiz değilim” diye konuştu.
"SAKIK KUMAR MASASIYLA DAĞ ARASINDA SIKIŞMIŞ BİR ZAVALLIDIR"
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ı da eleştiren Aksak, "Sırrı Sakık'ı sevmem mümkün değil. Onunla görevimizden dolayı mecburen görüşüyordum. Sıralarımız da Meclis'te çok uzakta, MHP'lilere daha yakın onların sıraları" diye konuştu.
Aksak, "Meclis İdare Toplantılarında Sakık'la sert diyaloglarınız oluyor muydu?" şeklindeki soruya ise, "Hayır, Meclis Divanı'nda sertleşmiyor onlar, onların sesi bile çıkmıyordu. Sırrı Sakık TBMM ile kumar masası ve dağ arasına sıkışmış bir zavallıdır. Milletvekilliğini sevmiş bir yapısı var ama dağın talimatlarını da yerine getirmek mecburiyetinde hissediyor kendini. PKK'lıların, PKK'ya destek verenlerin veya BDP'nin kanı durdurmak, ülkede sıkıntıları gidermek gibi bir dertleri yoktur. Onlar zaten kandan hoşlanıyorlar ve bundan besleniyorlar, varlıkları buraya dayalı. Bu tür insanların Kürtlerin temsilcisi olması mümkün değildir" iddialarıyla yanıt verdi.
Aksak, "Sırrı Sakık Kürtlere kardeş dememenizi, Kürtlerin sizin gibi kardeşe ihtiyacı olmadığını söylüyor. Sizce Sakık Kürtlerin kardeşi midir?" sorusu üzerine ise, "Benim kime kardeş diyeceğime Sırrı Sakık karar veremez. Onun kimlere kardeş dediği belli. Benim kardeşlik anlayışımızla onunki birbirine uymaz. Bu ülkede Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Araplar kardeştir. AK Parti olarak açılım dediğimizde de bunların insani haklarını vermek için el kaldırdık. Bugün de olsa yine el kaldırırım" dedi.
"Nelere el kaldırmıştınız?" sorusunu yanıtlayan Aksak, "Ana dillerini konuşma, Kürtçe televizyon, Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulabilmesi, buralara yapılan sağlıktan bayındırlığa tüm hizmetleri insani haklar olarak görüyoruz ve bu hizmetleri artırarak sürdürmeye devam edeceğiz. PKK ve onlara destek verenler Kürtlerin temsilcisi olamazlar, olmaları da mümkün değildir. AK Parti olarak o bölgede bizim oyumuz yüzde 53, onlarınki yüzde 25 civarında. Bunlar da baskı ve tehdidin gölgesinde alınmış haram oylardır. Vatandaşı kendi tercihine bıraksalar yüzde 5 bile alamazlar" ifadelerini kullandı.
BDP Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından sarf edilen, "Aynı havayı solumaktan rahatsız oluyorum" ve "hayvandan aşağı" ifadelerinin hatırlatıldığı Aksak, "PKK ve PKK'ya destek verenlerle aynı ortamda bulunmak vicdanen beni rahatsız ediyor. Beşikteki çocuğu öldüren, görevi başındaki imamı öldüren, masum vatandaşları katledenlere ve destekçilerine insan demekten bile imtina ediyorum. Bu dil bunların her zamanki dili, ruh halleri bozuk. AK Parti'nin kullandığı nazik dil, bu tip üslupları ortadan kaldıracaktır. Her hayvanın yaratılış gayesi vardır, bunları yaratılış gayelerinden sapmış, ruh halleri bozulmuş mahluklar olarak görüyorum" şeklinde konuştu.
"AHMET HAKAN'IN KİRALIK YERLERDEKİ DURUMUNU BİLİYORUZ"
Aksak, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ve Sedat Ergin'in yazıları ile ilgili olarak ise, "Bu ülkede yaşayan, işinde gücünde, vergisini veren, vatandaşlık görevini yerine getiren, eli kana bulaşmamış, terör örgütlerine destek vermeyen, terörün içerisinde yer almayan hiçbir vatandaşımıza olumsuz bir şey söylemem ve onları incitmem mümkün değil. Ermeni vatandaşlarımız da buna dahildir. Ama terör örgütüyle beraber hareket eden ve resmi kayıtlarda da yer alan birtakım kanlı olaylara katılan Suriye'den, İran'dan, Irak'tan Türkiye'ye sızan, Ermeni oluşlarını da gizlemeye çalışanlara 'Ermeni dönmesi' lafını kullandım ve bu sözümün de arkasındayım. Ahmet Hakan'ın geçmişini bilirim, kiralık yerlerdeki durumunu da biliyoruz. Yazılarını zaman zaman takip ediyordum. Böyle anlamadan dinlemeden başka konularda da yazıyorsa hafızamda onunla ilgili bölümleri yeniden değerlendirmek mecburiyetinde kalacağım. Ahmet Hakan'ı PKK içerisindeki Ermenilere söylediğim laf neden rahatsız ediyor? Mesajı nereye ve neye? Onun dününü ve bugününü kıyasladığım zaman, bana insanlık dersi verebilecek durumda olmadığını biliyorum. Konuşmamı iyi okusaydı bu duruma düşmezdi. Onun adına üzüldüm. Benim yaptığım konuşma tamamen PKK'lılara yöneliktir. PKK içerisinde Türk de olsa Ermeni de olsa söyleyeceklerim değişmez. Konuşmamın tamamı PKK ile ilgili değil mi, bu sözü alıp başka yerlere nasıl taşıyabilirler, sözlerim canilerle ilgili. Eli kana bulaşmamış, elinde silah olman ülkemin vatandaşlarıyla hiçbir sorunum yoktur. Konuşmamı iyi okumuş olsalardı bunları tartışmayacaklarına inanıyorum" değerlendirmesini yaptı.
"MİLLETVEKİLİ SADECE YASA ÖNERGESİ VERMEZ"
"Meclis'te yasa önergesi konusunda çok gerilerde kaldığınız da eleştiriliyor. Çalışmıyor musunuz , Meclis'e devamsız milletvekilleri arasında mısınız?" sorusuna Aksak, "Milletvekillerinin çalışma düzeninde görevleri sadece yasa önergesi vermek değildir. Partileri tarafından verilen yasa önerileri, bunlara yapılan katkılar ve onların kanunlaşmasın da bütün milletvekillerimizin emekleri ve katkıları vardır. İki dönemdir milletvekiliyim. Bir dönem TBMM Divan Üyeliği ve İdare Amirliği, ayrıca KİT Komisyon Üyeliği yaptım. Bu dönem de TBMM Bayındırlık, Kültür, Turizm ve Ulaştırma Komisyon Üyeliklerine devam ediyorum. Ben Meclis'in en devamlı üyelerinden birisiyim. Görevimin gereğini hakkıyla yerine getirebilmek için yoğun bir mesai yapıyorum" yanıtını verdi.
Aksak, söz konusu açıklamasında, "Bunların hesabı çok ağır soruluyor. Sorulmaya devam edecektir. Hiçbir zaman yaptıkları yanlarına kalmayacaktır, kalmadı da bugüne kadar. Hepinizin bildiği gibi yakın tarihte 200’e yakın PKK’lı -bu kelimeyi kullanırken başka şeyler söylemek istiyorum ama bugün bayram- etkisiz hale getirildi. Aslında bunun karşılığı 'gebertildi' olmalıydı. Yani bunlara bunun hesabının çok ağır sorulması lazım. Erzurum’da dolaşıyoruz. Hiç kimse hiçbir yerde Kürt kardeşimle PKK veya PKK yandaşını eşit tutma gibi bir lükse katılmasın. Kürt kardeşlerimizi bunlardan ayırıyoruz. Bunlar, baktığınız zaman ya satılmış beyinler ya da Suriye’den İran'dan ülkemize sızan alçaklardan başka bir şey değil. Bu konuda hassas olmamız lazım. Kinimiz ve nefretimiz artıyor. Artmaya da devam edecektir. BDP'lilerin PKK’lılarla verdikleri görüntülerle ilgili de bu ülkenin savcıları, hakimlerinin ağır hesabını sormaları gerekir. Türkiye milleti bunun beklentisi içinde. Siyasi parti temsilcilerine yakışmıyor. İçlerini dökmeye başladılar. Ne zaman PKK sıkıştıysa, ne zaman ağır kayıplar verdiyse ya anlaşmalı milletvekili kaçırırlar ya da farklı pozisyonlara girerler. Bu da PKK’nın ciddi şekilde sıkıştığını gösteriyor" ifadelerini kullanmıştı.