Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Nevşehir’de yaptığı açıklamada mesleki eğiteme önem verdiklerinin altını çizdi. Bakan Özer ayrıca, "Okul yöneticilerimizi ve öğretmenlerimizi kimseye muhtaç etmeyeceğiz" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılına hazırlık toplantısına katılmak ve bir dizi ziyarette bulunmak üzere Nevşehir’e geldi. Recep Tayyip Erdoğan Proje Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Özer, “Hedefimiz 1 Eylül tarihi itibari ile 700 bin çırak kalfa, yılsonu itibari ile de Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi 1 milyon hedefe çok rahat bir şekilde ulaşacağız. Mesleki Eğitim Merkezlerindeki Türkiye’nin başarısı sadece Türkiye'de kalmadı. Öğretmen ve okul yöneticisi mobilite programı var. Genel Müdürlüğümüz okulları belirliyor. Siz alanınız ile ilgili hangi okulu görmek istiyorsanız oraya başvurup, tüm finansmanlar bakanlık tarafından sağlanıp, belirli sürede program çerçevesinde uygulamanın nasıl olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, yerinde denetimleyebileceksiniz. Bu da iyi uygulamalarının ülke sathında tüm okullara yayılması açısından çok kritik. Yıllardan beri söylenen Mesleki Gelişim Programları, akademisyenlerin, öğretmenlerin eğitim süreçlerinde değerlendirdikleri, tartıştıkları, sınıfa gidip geri döndükleri tekrar harmanladıkları çevrim” şeklinde konuştu.
Bakan Özer; 2020 yılında bakanlığın düzenlemiş olduğu merkezi ve mahalli eğitimlere katılan, sertifika verilen öğretmenlerin sayısının 2 milyonu bulduğunu söyledi. Bakan Özer, "Öğretmen başına düşen eğitim saati 44 saat. Ve OİS ortalamasına göre düşük. 2021 yılında orta rotasyon bunlara ağırlık verince bu şeyi değiştirince ki tüm kapasitemizi de biz kullanabilmiş değiliz" dedi.
Bakan Özer sözlerinin devamında, “2021 yılını 2.9 milyon sertifika ile tamamladık. Öğretmen başına düşen eğitim saati 44 saatten 94 saate çıktı. 2022 yılındaki hedefimiz her öğretmenin en az 120 saat eğitimden geçmesini sağlamak. Şu an itibari ile 6.3 milyon sertifikaya ve 70 saate ulaştık. Asıl eğitimler okullar açıldıktan sonra başlayacak. Yani demek istediğimiz şu biz mevcut eğitim sisteminin kalitesini arttırmak için nasıl çalışıyorsak bu kalitenin en önemli bileşeni olan siz değerli öğretmenlerimizin, okul yöneticilerimizin kişisel gelişimlerini desteklemek için de her türlü desteği veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Yeter ki aramıza kimse girmesin. Ben inanıyorum ki bu atılan tohumlar, adımlar bu ülkenin eğitim sisteminin kalitesinin artmasında, eğitimde fırsat eşitliğinin güçlenmesinde sonuçları çok uzun vadeli ve kalıcı olacak adımlar olacaktır. Ben hepinize çok teşekkür ederim bu süreçte vermiş olduğunuz katkılardan dolayı. İnşallah 2022-2023 eğitim öğretim yılı çok başarılı bir eğitim öğretim yılı olur" diye konuştu.
"Benim için en değerli yer okul" diyen Milli Eğitim Bakanı Özer, “Okul yöneticisi ve okuldaki iklim benim için çok önemli. Okulun her türlü ihtiyacını bakanlık olarak karşılayacağız. Buradan bunun sözünü veriyoruz. Biz okul yöneticilerimizi, öğretmenlerimizi başkalarına ihtiyacı karşılamaktan müdana davranıp da sizi başkalarına muhtaç etme gibi bir derdimiz asla olamaz. Eğitimin güçlenmesi ile ilgili bu kadar yatırım yapan bir iktidarın, okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz olması da mümkün değildir. Bugün 260 milyonluk yatırım veriyorum, okulların ihtiyacı 20 milyon. 20 değil 40 milyon veririm, hiç problem değil. Ama şunu istemiyoruz. Kayıt için bir top kağıt istemişler, bağış istemişler, şu okulun ihtiyacı varmış, birilerinden yardım istemişler. Bunları duymak istemiyoruz. Öğretmenim de dimdik duracak. Bakanlık olarak biz her türlü ihtiyacı karşılayacağız. Okul aile birliği ile bir şey yapılacaksa, daha dik durarak yapılacak. STK’lar ile iş birliği yapılacaksa daha farklı bağlamlarda yapılacak” ifadelerini kullandı.