Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 4 - Manisa FK: 0
Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 4 - Manisa FK: 0
ERSANDER’den Öğretmenler Günü etkinliği
ERSANDER’den Öğretmenler Günü etkinliği
Özden: ‘Mesleklerin en kutsalı öğretmenliktir’
Özden: ‘Mesleklerin en kutsalı öğretmenliktir’
Tanfer: ‘Eğitimin kahramanları öğretmenlerimizdir'
Tanfer: ‘Eğitimin kahramanları öğretmenlerimizdir'
Özcan’dan Öğretmenlere vefa
Özcan’dan Öğretmenlere vefa
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
21 Mart 2017 Salı - 09:59

Öge'den önemli tespitler

Medyanın, dini endüstriyel bir ürün olarak, bir reklam aracı olarak görmemesinin gerekliliğine vurgu yapan Dekan Öge, programlarda da toplumun birlik ve beraberliğini koruyacak, şuurunu yükseltecek rol modellere yer verilmesi gerektiğine değindi.

Öge den önemli tespitler

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Sinan Öge, din ve medya ilişkisi üzerine özel değerlendirmelerde bulundu. Dekan Öge, özellikle filmlerde, dizilerde, sinemalarda dini motif kullanımlarında birçok teknik hatalar yapıldığını belirterek, danışman önerisinde bulundu.

Filmlerde, dizilerde, sinemalarda dini motif kullanımlarında yaşanan teknik hataları dikkatlere sunan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Sinan Öge, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde önemli de uyarılarda bulundu. “Ramazan’a has bir dindarlık yoktur dinde.” Diyen Öge,  dinin sadece Ramazan’da yaşanacak bir konu olmadığının altını çizdi. Dekan Öge, “Ama medyamızın dine ilgisi genelde Ramazan’da olur, buda yine ticaridir ben öyle yorumlarım. Çünkü halkın ilgisi fazla, reytingleri çok dini programların. Böylece reyting kaygısıyla dinsel faaliyetler yapılıyor.” Diyerek, ayrıca dinin sadece Ramazan ayı içerisinde yaşanılabileceğine dairde bazı TV kanallarının bir algı oluşturma gayreti içerisinde olduğunu belirtti.

MEDYA GÜNÜMÜZÜN EN ÖNEMLİ UNSURU

Medyanın yaygın bir eğitim-öğretim aracı yönünün olduğuna değinen Dekan Öge, “Medya özellikle günümüzün en önemli unsurlarından birisidir. Toplumların hem bilgi, hem algı yönüne hitap eden en temel unsurları arasında yer almaktadır. Zaten kelime olarak “medya” araç anlamına gelmektedir. Dolayısıyla medya, bilginin ya da haberin kaynağıyla toplum arasında aracılık yapan bir ögedir. Ama günümüzde hem yazılı hem görsel hem de sosyal medya dediğimiz yeni alanla birlikte toplumların zihinlerinde, duygularında ve algılarında çok ciddi etkileri olan bir alandır medya. Hem yaygın bir eğitim aracıdır hem de sosyalizasyon vasıtasıdır. Dolayısıyla aynı bağlamı din açısından düşünürsek, medyanın, dinin hem eğitim-öğretim boyutuna, hem de sosyal yönüne hitap eden bir yönü bulunmaktadır. Bu nedenle son derece önemli bir unsurdur. ” dedi.

TOPLUMA FAYDA SAĞLAYICI BİR YAPILANMAYA GİDİLMELİ

Medyada ki dini programlar, kullanılan dini motifler konusunda topluma daha fazla fayda sağlayacak bir yapılanmayı öngören Dekan Öge, “Günümüzde medyada yer alan dini programlar ya da diğer programlardaki dini motifler ve unsurlar açısından; öte yandan din adına medyada konuşan ilahiyatçılar, diyanet mensupları ya da sosyal grupların müntesipleri açısından bir sorgulamanın ve özeleştirinin yapılması ve topluma daha fayda sağlayıcı bir yapılanmaya gidilmesinin gerektiği kanısındayım. Çünkü herkesin de bildiği gibi medya hiçbir zaman tam tarafsız olmamıştır. İster istemez grupların bazen devletin bazen hükümetin, bazen de farklı yapıların lehine veya aleyhine hareketleri, tavırları olmaktadır. Aynı şey dine yansıtıldığı zaman asıl tehlike orada başlıyor. Yani sadece belli bir gurubun ve ideolojinin ya da belli bir akımın din algısını yansıtan konular medyada işlendiği ve sürekli onlar vurgulandığı zaman burada kasıtlı bir proje yürütüldüğü kuşkusu oluşuyor. Çünkü nihayetinde bu programlar vasıtasıyla belirli bir din imajı oluşturuluyor. Toplumumuzun zihni bir karmaşaya sürüklenmiş oluyor. Yakın tarihimizde özellikle yanlış din algıları empoze edilmeye çalışıldı. Rol model diye öne çıkarılan isimler, aslında toplumun din algısını yansıtmayan, geleneğini yansıtmayan modellerdi. 28 Şubat sürecini hatırlayacak olursak Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz gibi isim ve modeller aslında din ile de tarikat ile de alakası olmayan insanlardı. Bunlar, kasıtlı olarak, olumsuz bir din algısı oluşturulmak için ekranlara çıkarıldı. Böylece insanların tüm dini sosyal gruplardan, tarikatlardan ve cemaatlerden nefreti sağlanmaya çalışıldı. Dolayısıyla o dönemdeki bütün yayınları düşünürsek bu şekilde kasıtlı olumsuz bir din algısı oluşturma çabası vardı. Nitekim aynı çaba geçmişte ve günümüzde küresel medyada da söz konusudur” İfadelerine yer verdi.

TOPLUMA FAYDASI OLMAYACAK KONULAR EKRANLARDA TARTIŞILIYOR

Televizyonlarda yapılan birçok dini programda, söyleşide topluma faydası olmayan konuların tartışılarak, toplumu farklı bir algıya, bocalamaya ittiklerini belirten Öge, “Görsel medyada yapılan ve yanlış olduğunu düşündüğüm bir diğer husus ise şudur: Ekranlarda çeşitli dini programlar ve söyleşiler yapılmakta. Burada da şöyle bir hata yapılıyor. Normalde halk önünde tartışılmaması gereken usul konuları, topluma da pek faydası olmayacak ve uzmanlarını ilgilendiren konular ekranlarda tartıştırılıyor. Durum böyle olunca halk bir bocalama ve karamsarlık içerisine içine giriyor. Bunun olmaması için hem yapımcıların hem de ekran karşısına çıkacak kişilerin toplumun algısını, sosyal ve ahlaki yaşantısını, toplumsal birlikteliğini olumlu bir şekilde etkileyecek konulardan bahsetmeleri gerekir. Yani din alanında ittifak edilen, tartışmaya yol açmayan konuların ve hedeflerin halka yansıtılmasında fayda bulunmaktadır. ” dedi.  

MEDYA DİNİ ENDÜSTRİYEL BİR REKLAM ARACI OLARAK GÖRÜYOR

Medyanın, dini endüstriyel bir ürün olarak, bir reklam aracı olarak görmemesinin gerekliliğine vurgu yapan Dekan Öge, programlarda da toplumun birlik ve beraberliğini koruyacak, şuurunu yükseltecek rol modellere yer verilmesi gerektiğine değindi.

Bu noktada medyaya düşen sorumlukları işaret eden Öge, “Mesela Ramazan ayı yaklaşıyor ve bahsettiğim bu sıkıntı muhtemelen yine tekrarlanacak. Toplumun din algısının daha üst düzey olduğu, samimiyetin daha çok arttığı bir ayda, Müslümanların ve insanlığın var olan bu kadar problemi ve İslam’ın bu problemlere yönelik çözüm önerilerini konuşmak yerine, korkarım ki yine gereksiz tali meselelerle insanların zihinleri ve duyguları oyalanacak ve bir anlamda söz konusu tartışmalarla uyutulacaklar. Hatırlarsanız yukarıda bahsettiğimiz dönemlerde bir takım proje ürünü şahıslar ekranlara çıkarılıp “tavuktan kurban olur mu, olmaz mı” gibi lüzumsuz, gereksiz, manipüle edici konular tartışılıyordu.  Bu sorunda, medyanın, dini endüstriyel bir unsur olarak görmesi, reklam konusu olarak ele alması ve bu anlamda bir meta olarak kullanmasının da rolü var. Dolayısıyla medyaya düşen sorumluluk, dini bir endüstri ürünü olarak, bir reyting konusu, bir reklam ürünü olarak görmemesi ve bu noktada manipüle edici haberler yerine; hakikaten toplumun birlikteliğini koruyacak, şuurunu yükseltecek, milli manevi yapısını güçlendirecek konulara ve rol modellere yönelmesi lazım. Ekranlara çıkacak kişilerin de aynı şuurda olması, tahriklere kapılmadan bireysel uç fikirleri ve aşırı yorumları ekranlarda tartışmak yerine, büyük oranda toplumun ana yapısının izlediği bu ortamda, uzmanların konuşması gereken detaylara girmemeleri lazım. Dolayısıyla medya bu noktada olumlu anlamda da olumsuz anlamda da çok ciddi bir silah, çok ciddi bir enstrüman. Hem medya sahipleri hem de ekranlara çıkacak kişilere bu noktada çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Biz olumlu boyutuyla bakalım” ifadelerini kullandı.

 
MÜSİAD'tan 120 girişimciye eğitim desteği
 
Müftü Yazıcı'dan 'Okuyun' mesajı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Cumhuriyet’in Önsözü-Çanakkale'den Erzurum'a'
Kartal Belediyesi, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 102. yıl dönümü dolayısıyla ...
Allah onları başımızdan bozmasın
MAHMUT AKDAĞ-TÜİK istatistiklerle Yaşlılar 2016 Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Erzurum'da Türkiye için bir ilk
NESRİN ÇETİNKAYA-Yeşilyaprak, Araştırma Merkezi’nin yurtiçi ve yurt dışından ...
 
'Nerede Hayat, orada AFAD'
İlbaş, etkinliklerde yer alan stantların kurulmasına destek sağlayan AFAD’ın ...
'Avrupa yeni Türkiye’ye alışmalı'
Eğilmez, son dönemde Avrupa’nın hemen hemen her ülkesinde yaşanan faşizmle ...
Sendikacılıkta Yenikapı Ruhu
M.COŞKUN-Türk Büro-Sen Erzurum Şube Başkanı Gani Harmandar, 15 Temmuz ...
 
ESTP’den “Anayasa Sistem Değişikliği” paneli
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) tarafından organize edilen “Anayasa ...
Erzurum çaşırı dünya literatüründe
Erzurum’un ilçelerinde ve çevresinde yaz aylarının vazgeçilmezlerinden ...
BTK'ya bilimsel yorum
Karabulut, Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun bölgesel önemine ilişkin yayınladığı ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri