TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dünyanın birçok yerinde, özellikle Batı ülkelerinde ortaya konulan çifte standardı, haksızlıkları, oradaki taraflardan birini yok sayan anlayışı esefle takip ettiklerini belirterek, "Orta Doğu’da herkesin yaşama hakkı var da gariban Filistinlilerin yaşama hakkı yok mudur? Orta Doğu’da İsrail’in var olma hakkı var da Orta Doğu’da tam manasıyla bağımsız bir Filistin Devleti’nin var olma hakkı yok mudur? Bu çifte standartların ortadan kaldırılması, bir an evvel barışın, sükunetin yeniden sağlanması şarttır." diye konuştu.
Çağdaş medeniyetler seviyesinin çok üzerinde olmanın da yeni hedeflerden olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Tam bağımsız Türkiye, hedefimizdir. Bundan bir asır evvel, bu ülkenin bağımsızlığını savunanlar mandacılığa karşı bağımsız Türkiye hedefine kendilerine esas kabul ettiler. Şimdi ise geldiğimiz her alanda, bilimiyle, sanatıyla, teknolojisiyle, uluslararası ilişkisiyle, toplumsal yapısıyla tam bağımsız bir Türkiye’yi ortaya koymak Türkiye’nin boynunun borcudur, üniversitelerin de en önemli hedeflerinden birisidir.”
"SÖZÜ GÜÇLÜ, GÜCÜ TESİRLİ BİR TÜRKİYE’NİN VARLIĞI DÜNYA BARIŞININ SAĞLANMASI İÇİN DE FEVKALADE ÖNEMLİDİR"
Dünyanın her bakımdan yeni alt üst oluşlara, yeni gelişmelere gebe olduğunu ifade eden Kurtulmuş, dünyadaki siyasal gelişmelere bakıldığında, belki de insanlık tarihinin en zor dönemlerinden geçildiğini belirtti.
Güç savaşlarının, mücadelelerin, çekişmelerin geldiği noktanın çoktan üçüncü dünya savaşının başlangıcı olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bu çerçevede, Türkiye olarak sahip olduğumuz medeniyet birikimi, önümüzde duran imkan ve fırsatlar, 85 milyonluk son derece dinamik toplumsal yapımızla birlikte dünyanın önümüzdeki dönemine ışık tutabilecek ender ülkelerden birisi olduğumuzu hiç abartısız bir şekilde ifade etmek isterim. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünün temel meselesi, dünyada yeni bir paradigmaya duyulan ihtiyaçtır. Yani hakkaniyeti, adaleti, yeryüzündeki sekiz milyar insanın yaratılışta eşitliğini esas almayan bir sistemin dünyada sorunları çözebilmesi mümkün değildir. Onun için sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin varlığı dünya barışının sağlanması için de fevkalade önemlidir.”
İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARI
Son iki-üç gündür İsrail-Filistin çatışmalarının sadece bugüne ait bir gelişme olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, bu çatışmaların, 1948’den bu yana devam eden, sürekli haksızlıklarla beslenen, 1967 sonrasında ilhakla, işgallerle, yeni yerleşimcilerle Filistinlileri yok sayan bir anlayışın getirdiği son nokta olduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Bu büyük mücadele devam ederken, çok yoğun çatışmalar devam ederken Türkiye olarak biz, her iki tarafa da barış ve esenlik içerisinde bir Orta Doğu’nun kurulması için sükuneti tavsiye ediyoruz. Türkiye olarak, bu meselenin insaniyet ekseninde çözülebilmesi için çaba sarf edilmesini ifade ediyoruz. Ancak aynı şekilde dünyanın birçok yerinde, özellikle Batı ülkelerinde ortaya konulan çifte standardı, haksızlıkları, oradaki taraflardan birini yok sayan anlayışı da esefle takip ediyoruz.
Son iki gündür Gazze Şeridi’nde belki artık sayıları binleri bulmuş olan çocuk, kadın, masum insanların öldürülmesine sessiz kalanlar, ondan evvelki sürede insanların iş yerlerinin gasp edilerek yeni yerleşimciler vasıtasıyla el konulmasına sessiz kalanlar, evlerinden çıkarılmasına sessiz kalanlar ne yazık ki dünyanın başka yerinde aynı şeyler yaşandığında sonuna kadar seslerini çıkarabiliyorlar. Bu çifte standardın ortadan kaldırılması lazım.”
"FİLİSTİNLİ BEBEKLER YAKILDIĞI ZAMAN SES ÇIKARMAYANLAR, BAŞKA YERLERDE BAŞKA ŞEYLER YAŞANDIĞI ZAMAN KONUŞMASINI BİLİYORLAR”
Bir tek masum insanın ölmesine dahi rıza gösterilemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hangi ırktan olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun, hangi kültüre ait olursa olsun bir masumun, bir yaşlının, bir çocuğun öldürülmesi bütün insanlığı öldürmek gibidir. Onun için bütün bunların hepsine karşı tavır almak mecburiyetindeyiz. Ancak ortaya konulan bu çifte standardı da burada, bir akademik platformda sizler vasıtasıyla dünyanın gündemine taşımak da vazifemizdir.
Filistinliler öldürüldüğü zaman, Filistinli bebekler yakıldığı zaman, Filistinliler evlerinden çıkartılıp evlerine el konulduğu zaman buna hiç ses çıkarmayanlar, Filistin topraklarının işgal ve ilhakı karşısında sessiz kalanlar, milyonlarca Filistinlinin vatanını terk ederek göçmen durumunda kalmasına seyirci kalanlar, dünyanın başka yerlerinde başka şeyler yaşandığı zaman sonuna kadar konuşmasını biliyorlar.
"ORTA DOĞU BARIŞININ KAPISI FİLİSTİN DAVASININ ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASIDIR”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dört asır boyunca Filistin topraklarında Müslümanların, Yahudilerin ve Hristiyanların barış içinde yaşadığını, bunun en temel özelliklerinden birinin, burada, Batılıların "Pax Ottomana" dediği "Osmanlı barış düzeni"nin kurulabilmesi olduğunu belirtti.
Bugün, üçüncü dünya savaşına doğru koşar adım giden dünyanın zembereğinin Kudüs'te kurulu olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bu zemberek, tarih boyunca, iyi çalıştığı zaman dünya barışı yerinde olmuştur. Dünya barışının kapısı Orta Doğu barışı, Orta Doğu barışının kapısı ise tam manasıyla özgür bir Filistin devleti kuruluncaya kadar Filistin davasının hakkaniyet içerisinde bir çözüme kavuşturulmasıdır. Bu açıdan Türkiye olarak bu konuda hassasiyetimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Bu çatışmaların bir an evvel durdurulması, insani kayıplara son verilmesi, uluslararası camianın bu noktada da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız."
Kurtulmuş, 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması, yasa dışı yerleşimcilerin işgal ettikleri yerlerden çekilmesi ve buraların Filistinlilere iade edilmesi ile başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal mekanlarının masumiyetinin korunması hallolmadan Filistin-İsrail arasındaki barışın sağlanmasının mümkün görünmeyeceğini kaydetti.
Zaman zaman Filistin’de kutsal mekanlara saygısızlıklar yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, "Maalesef hiçbir dinin kutsalına, kim olursa olsun kimseye bir saygısızlık yapılması kabul edilemez, açık bir insanlık suçudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere yapılan saldırıları şiddetle kınadığımızı ve bunun sonlandırılmasının Filistin barışının, Filistin-İsrail arasındaki barışın sağlanması için esas hususlardan birisi olduğunun altını çizmek isterim." ifadesini kullandı.