Kurtulmuş siyaset gündemini değerlendirdi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin, “TBMM çatısı altında şeffaf bir şekilde, bütün halkımızla ve halkın temsilcileri olan siyasi partilerin temsilcileriyle birlikte yürütülmesi bir sorumluluk olarak TBMM’nin üzerine gelmiştir” dedi

TBMM Başkanı Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’i Meclis’teki parti grubunda ziyaret etti.

AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin, Muhammet Emin Akbaşoğlu, Abdulhamit Gül, TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt ve AK Parti’li bazı milletvekillerinin de yer aldığı ziyarette yapılan görüşme, yaklaşık 45 dakika sürdü.

Kurtulmuş, görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bugün AK Parti grubundan 272 arkadaşımızın imzasıyla 28. Yasama Dönemi İkinci Devre için TBMM Başkanlığı’na aday gösterilmem dolayısıyla Grup Başkanımıza, Grup Başkanvekillerimize ve grupta bulunan bütün milletvekili arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis Başkanlığı seçimi sürecinde diğer siyasi partilere de ziyaretlerini tamamlayacaklarını dile getirdi.

Türkiye'nin fevkalade önemli bir sürece girdiğini belirten Kurtulmuş, hem dünya siyasetindeki güç dengelerinin yer değiştirmesinin hem Türkiye'nin bölgede önemli bir bölgesel güç, hatta ciddi bir küresel aktör haline gelmiş olmasının, Türkiye'nin gerçekten güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi için “siyaseti” çok daha önemli bir hale getirdiğini vurguladı.

Siyasi partiler farklı fikirlere sahip olsalar da nihayetinde TBMM çatısı altında temsil edilen siyasi partiler arasında çok köklü bir iş birliği, çok kuvvetli bir diyaloğun olmasının ve memleketin meselelerinin karşılıklı müzakereyle halledilmesi için bir çabanın ortaya konulmasının şart olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'de artık terörün tamamen ortadan kaldırılmasıyla ilgili yeni bir sürece girilmişken, Terörsüz Türkiye hedefinin en kısa zamanda en ufak bir zehirlenmeye müsaade edilmeksizin tamamlanması için şimdiye kadar yapılan çalışmalar belli bir noktaya gelmiştir. Bundan sonra bu işin, TBMM çatısı altında şeffaf bir şekilde, bütün halkımızla ve halkın temsilcileri olan siyasi partilerin temsilcileriyle birlikte yürütülmesi bir sorumluluk olarak TBMM’nin üzerine gelmiştir.

Ben de Meclis Başkanı olarak bundan sonraki süreçte; eğer 3 Haziran'da Meclis’teki irade tekrar seçilmemizi uygun görürse, milletvekillerimizin desteğiyle birlikte önümüzdeki dönemde en önemli meselemiz, Terörsüz Türkiye ile ilgili oluşturulacak olan bu çalışmalara, çabalara öncülük etmek, destek vermek olacaktır.”

Yeni anayasa çalışmaları

Kurtulmuş, 28. Dönem TBMM’nin önünde duran bir başka meselenin de yeni anayasa olduğunu, “Türkiye'nin yeni bir anayasayı yapma mecburiyeti”nin bulunduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

“Yeni anayasanın yapılabilmesi için siyasi partilerin arasındaki görüşleri yakınlaştırarak memleketin ihtiyacı olan özgürlükçü, demokratik, katılımcı, çoğulcu ve çağın gereklerine uygun bir milli anayasayı yapmak ümit ederim ki mümkün olur. Bunun için de hep birlikte çaba sarf edeceğiz. Demokraside milletin gücünden başka hiçbir güce ‘Eyvallah’ etmeyiz, milletin gücünü esas alırız. Bu anlamda da TBMM, önümüzdeki süreçlerde milli iradenin merkezi olarak, Türkiye demokrasisinin kalbi olarak üzerine düşen sorumlulukları ümit ederim ki yerine getirir ve Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirerek bu milletin 100 yıllık cumhuriyet tarihinin yarısında ayağına büyük bir pranga olarak vurulan terör belasından kurtulur.

Terörsüz bir Türkiye, aynı zamanda terörsüz bir bölge demektir. Terörsüz bir bölge, bu bölge halklarının tamamının hakkaniyet, eşitlik, adalet ve refah içerisinde yükselmesi, yücelmesi demektir. Türkiye, böylece Terörsüz Türkiye sürecini gerçekleştirerek bu bölgenin hep birlikte güçlenmesine de katkı sunacaktır. Ben bir kere daha AK Parti grubundaki çok değerli arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma, 272 arkadaşımızın her birisine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki süreçte diğer parti gruplarından gelecek olan desteklerle birlikte de 3 Haziran'da yapılacak olan seçimleri hep birlikte bekleyeceğiz. Bu seçim yarışının bir nezaket içerisinde devam etmesini ümit ediyorum.”

Kurtulmuş’un katıldığı Genel Kurul çalışmaları

TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından bir gazetecinin, “Bir süre Genel Kurul’u yönettiniz. Bu sürede Genel Kurul’daki tespitleriniz ne oldu? Bir içtüzük değişikliğine ihtiyaç var mı?” sorusuna karşılık da şu açıklamayı yaptı:

“Kesintisiz iki hafta herhalde Meclis’i böyle yöneten olmamıştır ama diğer partilerle de yaptığımız mutabakat gereği, özellikle ana muhalefet partisiyle de yaptığımız mutabakat gereği, arkadaşlarımıza verdiğim sözü de yerine getirerek gerçekten uzun bir mesai harcadık. Yine demin ifade ettiğim hususu, özellikle Meclis’teki bir yasanın çıkması sırasında partiler arasındaki görüşler çok aykırı noktada durmasına rağmen müzakere edildiğinde nasıl uzlaşılabileceğini de pratik olarak dün görmüş olduk. Özellikle iki önemli madde üzerinde partiler karşılıklı olarak görüşlerini revize ettiler ve ortaya bir uzlaşı çıktı. Ondan sonra da sizin de takip ettiğiniz gibi çok seri bir şekilde yasalaşmış oldu.

Şunu söyleyeyim, birçok parlamentoyu ziyaret ediyoruz. Bunu gerçekten büyük bir iftiharla da söylerim. Parlamenter disiplini en kuvvetli olan ülkelerden birisi Türkiye'dir. En çok çalışan parlamentolardan birisi TBMM’dir. Normalde bildiğiniz gibi rutin olarak her haftanın üç günü çalışıyor. Bazen bundan daha fazla çalışıyor. Sabahlara kadar çalışıldığı günleri hatırlıyoruz. İki haftadır gece 12.00'lerde bitiriyoruz. Öyle ülkeler var ki, dünyanın hem de önemli ülkelerinin parlamentoları ayda sadece bir kere bir araya geldiğini, birkaç gün çalışıp sonra herkesin seçim bölgelerine gittiğini, bazılarının 2-3 ayda bir toplanarak bir hafta falan çalıştıktan sonra dağıldığını biliyoruz. Velhasıl TBMM hem Genel Kurulu’yla hem komisyonlarıyla fevkalade disiplinli bir çalışma yürütüyor. Bu çalışmaların içinde olan bütün arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz.”

Meclis Başkanlığı yaptığı iki yıllık süredeki gözlemlerine de işaret eden Kurtulmuş, “TBMM, bütün uluslararası platformlarda başarıyla temsil edilmektedir. Arkadaşlarımız, hangi alanda görevliyse bütün uluslararası çalışmalarda yer alıyorlar ve Türkiye'nin hiçbir uluslararası platformda koltuğu boş kalmıyor. Bunun da özellikle parlamenter diplomasi için çok önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

TBMM’nin iyi ve disiplinli çalıştığını belirterek, fedakarca çalışan milletvekilinin takdiri hak ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Bu iki haftalık yoğun mesaim sırasında çok keyif aldım. Evet, yorulduk mu yorulduk açıkçası. Bu iki hafta içerisinde bir de şunu gördüm. Çok aykırı fikirlerin bile çok nezih bir üslupla dile getirildiğine şahit oldum. Bundan dolayı da arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı. 

“Kapsamlı, kaliteli ve güçlü bir yasama sürecini gerçekleştiren bir içtüzüğe de ihtiyaç var”

Kurtulmuş, içtüzük değişikliğiyle ilgili soruya yanıt olarak da şu değerlendirmede bulundu:

“Mevcut içtüzüğün uygulanmamasından, yanlış-eksik uygulanmasından ya da farklı farklı uygulanmasından kaynaklanan bazı durumlar var. Teknik şeyler. Bir de bundan sonra inşallah geçen sefer hazırladık ama Allah nasip eder bu konuda devam edersek Meclis Başkanvekillerimizle birlikte Başkanlık Divanı’nda bir karar alarak hepimizin ortak tutum içerisinde olmamız; kim Meclis’i yönetirse yönetsin, diyelim ki kaba ve yaralayıcı söz söyleyen kim olursa olsun anında mikrofonunun kapatılması... Haddini aşan kim varsa kime ne söylerse söylesin Genel Kurul dışına çıkartılması gibi çalışma ortamını güçlü bir şekilde takviye edeceğiz. 1 dakikalık söz hakkı mesela… Birisi 80 kişiye birisi 20 kişiye vermesin, oturup anlaşacağız arkadaşlarla, herkese aynı şekilde söz hakkının verilmesi gerekir gibi içtüzüğün açık, sarih herkes tarafından, bütün Meclis Başkanvekilleri tarafından aynı şekilde uygulanması…

Bir de Meclis’te yeni bir içtüzüğe ihtiyaç olduğu ayan beyan ortadadır. Komisyon çalışmasını esas alan ve herkesin sözünü çok rahat bir şekilde söylediği, Meclisin çalışma şeklini daha insani hale getiren kapsamlı, kaliteli ve güçlü bir yasama sürecini gerçekleştiren bir içtüzüğe de ihtiyaç var. İnşallah bunu da yapmak nasip olur.”