Atatürk Üniversitesi, Türk Dil Kurumu ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından ortaklaşa düzenlenen, Uluslararası Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Sempozyumu, Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
8-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan ve “Türk Dillilere Türkiye Türkçesi Öğretimi” temalı sempozyumun açılışına, yurtiçi ve yurtdışından gelen akademisyenlerin yanında çok sayıda öğrenci katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, Atatürk Üniversitesi’nin Türkiye’deki birçok üniversitenin kurucusu olduğunu ve birçok bilim adamının da buradan yetiştiğini belirterek, kendisinin de Atatürk Üniversitesi’nden mezun olduğunu ve her zaman bundan gurur duyduğunu ifade etti.
2023 YILINDA HEDEFİMİZ 100 KÜLTÜR MERKEZİNE ULAŞMAKTIR
Yunus Emre Enstitüsü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Develi şöyle konuştu: “Yunus Emre Enstitüsü; Türkiye’yi, dilini, tarihini, kültürünü, sanatını dünyada tanıtmak amacıyla bir kamu vakfı olarak kuruldu. 2009 yılında çalışmalarımıza başladık ve şuan 34 ülkede 42 merkezimiz var. İnşallah 2015 yılının sonuna kadar bu merkezleri en az 45’e çıkarmış olacağız. 2023 yılında hedefimiz 100 kültür merkezine ulaşmaktır.
Yunus Emre Enstitüsü, yurtdışında Türkiye’yi, Türkiye’nin binlerce yıllık kültürel birikimini temsil eden, tanıtan ve Türkiye’nin marka değerini daha yükseğe çıkarmaya gayret eden bir kurumdur. Biz faaliyete başladığımız günden itibaren bu güne kadar en az 50 bin insanla Türk dili öğretimi konusunda yüz yüze geldik. Bunlardan 25 bini doğrudan bizim merkezlerimize gelip Türkçe öğrendiler. Kalan kısımları okullarda ikinci yabancı dil olarak Türkçe öğrendiler. ”
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin ise; Türk Dil Kurumu’nun dil mühendisliği hareketi olarak kurulduğunu hatırlatarak, yanlışları düzeltmek, sorulara cevap vermek ve dili kullananlara hizmet etmek ölçüsüyle var olduğunu söyledi. Kaçalin: “Bilim, bazı yönlerden önde bazı yönlerden ise arkada kalıyor. Türkçenin öğretilmesinin bir meslek olduğunu bilmemiz gerekir. Bu ticari, ilmi ve askeri ihtiyaçlara cevap veriyor. Afganistan işgal edileceği zaman askerlere Deri Farsçasını 6 ayda öğrettiler ve orada rahat hareket edebilecek bir orduyla gittiler. Bunun için kendi dilini öğrenmek, öğretmek ve bir başka dili öğrenmek ve öğretmek adımları atıldı. Burada bunları yapıyoruz. İleride başka adımlarımız da olacak. Türkçeden yabancı kelimeleri atmakla dil gelişmez. Yeter ki biz anlayalım. Anlamadıktan sonra Türkçe sandığınız kelimeyi bile ileride değil, zaten o anda hafızanızdan atmış olacaksınız. Sempozyumun sonuçta dinleyenlerin vaktini çalan değil, çok güzel faydalı bilgiler veren bir sempozyum olmasını temenni ediyorum” dedi.
BU DÜNYA, HİNT OKYANUSUNDAN BAŞLAYIP ENDÜLÜS’E KADAR TÜRKÇE KONUŞAN BİR İNSANIN, SIKINTI ÇEKMEDEN ZORLUKLARLA KARŞILAŞMADAN, GİTTİĞİ BİR DÖNEMİ YAŞADI
Böylesine verimli bir toplantıya ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak konuşmasında, dilin sadece iki insan arasındaki iletişimi sağlayan bir nesne olarak görülmediğini, geniş bir açıyla bakıldığında insandan başlayıp milletler arasındaki anlaşmayı da düzenleyen bir nesne olduğunu vurguladı.
Rektör Koçak: “Bu dünya, Hint Okyanusundan başlayıp Endülüs’e kadar Türkçe konuşan bir insanın, sıkıntı çekmeden, zorluklarla karşılaşmadan gittiği bir dönemi yaşadı. Yine kuzeyden güneye doğru baktığımızda da Sibirya’dan Afrika’ya kadar Türkçe konuşulurdu. Demek ki, dilimiz çok köklü ve en eski dillerden birisi” dedi.
İLERİDE TÜRKÇE’NİN EN ÇOK TERCİH EDİLEN DİLLERDEN BİRİSİ OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUM
Bu sempozyumun özelliklerinden birisinin aramızdaki birliği sağlamak olduğunun da altını çizen Koçak, “Burada gerek Atatürk Üniversitesi Rektörü olarak, gerekse Türk Üniversiteler Birliği Başkanı olarak, bu güne kadar yapılan çalışmalar ve gerçekleştirilen toplantılarda varılan bazı noktalar var. Biz Türk toplumları olarak İstanbul Türkçesinde birleşmeliyiz. Yani Türkiye’de birleşmeliyiz. Bu biz Türkiyeli olduğumuz için değil ama ortak noktada bulaşacaksak, bu merkezin İstanbul Türkçesinin olmasında fayda var. Ayrıca ileride yabancı dil olarak, Türkçe’nin en çok tercih edilen dillerden birisi olacağını da tahmin ediyorum” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, konuşmacılara hediyeler takdim etti.