Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta konteyner kent ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Ülkemizi afetlere karşı dirençli hâle getirecek çalışmaları illerimizin tamamına yayıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Onikişubat ilçesindeki Hanefi Mahçiçek Stadyumu alanına kurulan Baykar Konteyner Kenti'ni ziyaret etti.
Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ardından arama kurtarma faaliyetleriyle acil yardım ve geçici barınma ihtiyaçlarının karşılanmasıyla enkaz kaldırma ve kalıcı konutların inşasıyla geceli gündüzlü çalışma yürüttüklerini söyledi.
Çok geniş bir yıkım alanına ve ağır kayıplara rağmen bu yükün altında kalmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketini, devlet ve millet olarak sergilenen asrın dayanışmasıyla göğüslediklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda yaklaşık 3,5 milyon kişiyi, geçici barınma merkezleri, kamu tesisleri ve yurtlarda misafir ettiklerini dile getirerek, deprem bölgesindeki şehirleri, 650 bin yeni konut ve köy evi yaparak ayağa kaldırmayı planladıklarını kaydetti.
“BURAYA HEM ACILARI PAYLAŞMAYA HEM YARALARI SARMAYA GELİYORUZ”
Depremin ikinci haftasında inşasına başladıkları kalıcı konutların yaklaşık yarısının temelini attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün inşası tamamlanan köy evlerinden bazılarını hak sahiplerine teslim ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bundan sonraki her gün, her hafta, her ay bu şekilde devam edeceğiz. Önümüzdeki yılın bu vakitlerine kadar inşallah 319 bin konut ve köy evini depremzedelerimizin hizmetine sunmuş olacağız. Sakın bizi deprem turistleriyle karıştırmayın. Cumhur İttifakı, zillet ittifakına benzemez. Cumhur İttifakı ne derse onu yapar. Deprem bölgesine gelerek sadece görüntü veren, şov yapan, sonra da bir daha dönüp buraya bakmayan deprem turistlerini sizler zaten iyi biliyorsunuz. Bizler buraya hem acıları paylaşmaya hem yaraları sarmaya geliyoruz. Yapılan her işi adım adım takip ediyor, sizlerin aktardığı ve kendi gördüğümüz aksaklıkları, eksiklikleri anında düzeltiyoruz."
Deprem bölgesinde sadece konut yapmadıklarını, iş yerleri ve altyapısıyla tarihî ve kültürel dokuyu koruyarak âdeta yeni şehirler kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin tarihî bir seçim arifesinde olduğu bir dönemde, önceliklerini, depremzedelerin yaralarının sarılmasına vermekten asla vazgeçmediklerini, vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonlarının ilk maddesine de bunu yerleştirdiklerini, Türkiye'yi afetlere karşı dirençli hâle getirecek çalışmaları illerin tamamına yayacaklarını aktardı.
“TÜRKİYE YÜZYILI ŞAFAĞININ DOĞUŞUNUN ÖNÜNE KİMSE GEÇEMEZ”
İstanbul'da da dönüşüm ve rezerve alanı projesi olarak çok sayıda konutun ve dükkânın teslimini yaptıklarını, temelini attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Deprem bölgesi şehirlerini ihya ederken, İstanbul'dan başlayarak diğer şehirlerimizi hızla depreme karşı dayanıklı hâle getirmek için yeni destek programının müjdesini de milletimize paylaştık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, riskli yapısını dönüştürmek isteyenlere maliyetin yarısını devlet olarak vereceklerini, konutun büyüklüğüne göre 750 bin-900 bin lira arasında değişen bu hibe desteğinin kalan yarısı için de çok uygun şartlarda kredi imkânı sağlayacaklarını anlattı.
Amaçlarının İstanbul'da bir yıl içinde 300 bin konutun, 5 yıl sonunda da 1,5 milyon konutun dönüşümünü tamamlamak olduğu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Avrupa ve Asya yakasındaki rezerv alanların belirlenmesinden, yerinde dönüşüme kadar tüm planlarımızı buna göre yaptık. Deprem bölgesindeki inşaatların da bir yıl içinde söz verdiğimiz şekilde tesliminin gerçekleşmesiyle Türkiye'yi afetlere karşı dirençli hâle getirmeye hedefimize büyük ölçüde yaklaşmış olacağız. Türkiye Yüzyılı yolunda hiçbir engel tanımadan, eksikleri tamamlayarak, hataları düzelterek hedeflerimizi birer birer gerçekleştireceğiz. Bunun için 14 Mayıs'ta durmak yok yola devam diyor muyuz? Doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Türkiye Yüzyılı için yarın değil, hemen şimdi diyor muyuz? Maraş bizimle oldukça Allah'ın izniyle Türkiye Yüzyılı şafağının doğuşunun önüne kimse geçemez."
“MİLLETİMİZİN REFAHINI, HUZURUNU, GÜVENLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazının keşfi ve kullanıma sokulmasıyla da Türkiye'nin, enerji bağımsızlığı yönünde tarihî bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.
Doğal gazın, bir ay boyunca konutlarda kullanılan kısmının, 1 yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı kısmının ücretsiz olacağının müjdesini verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ama bay bay Kemal buna inanmadı, bay bay Kemal'in yanındakiler inanmadı. Hele hele yavrucuklar var yanında, onlar da dediler ki 'Hani Karadeniz gazı nerede, ne zaman çıkacak?' Ya gözünüz var, kör müsünüz? İşte doğal gaz yanıyor ama bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var mühürlü. Öyleyse benim milletim var, görüyor yeter. Milletimizin bu sevincini paylaşmaya bile yanaşmayıp, yapılan hizmete çamur atmaya kalkanları, kendi kin ve nefret çukurlarında debelenmeye bırakıyoruz. Birileri varsın Londra tefecilerinin kapısında 300 milyar dolansın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece Karadeniz gazıyla ülkemize, değeri 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında hesap edilen yerli, milli, anamızın ak sütü gibi helal bir kaynağı kazandırdık" dedi.
Gabar bölgesinde petrol üretiminin yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Gabar'dan da çıkıyor ama onlar buna da inanmazlar. Gabar'dan, elhamdülillah rezerv 1 milyar doları aşkın çıkıyor. Biz ülkemizin ve devletimizin imkânlarını büyüttükçe milletimizin refahını, huzurunu, güvenliğini güçlendirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
“MİLLETLERİ MİLLET YAPAN GÜÇ AİLELERDİR”
Kaynağını, Karadeniz gazı ve kendi ürettikleri petrolden alacak Aile ve Gençlik Bankası ile ev kadınlarının emekliliğine de destek verileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun bir örneğinin Norveç'te uygulandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de de gençlerin eğitimine, istihdamına, evlenmesine buradan katkı sağlanacağını, geleceğine güvenle bakılmasını sağlayacak aile ve gençlik politikalarının buradan finanse edileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütlerine göz kırparak, sapkın akımları arkalarına alarak, ülkenin kazanımlarına fütursuzca saldırarak Türkiye'yi çökertmek isteyenler, emin olun bundan da rahatsız olacaklar" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce olduğu gibi kimin ne dediğine değil, milletin ne istediğine ve hangi istikameti gösterdiğine bakacaklarını belirtti.
AK Parti, MHP ve Cumhur İttifakı'nın, LGBT'nin karşısında olduğunu, ailenin kutsiyetine inandıklarını, bu nedenle aile kavramına leke sürdürmeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Varsın onlar LGBT'ci olmaya devam etsinler. CHP'si de olsun, İP'i de olsun, öbür tarafta HDP'si de olsun, kim olursa olsun. Biz kendimize bakacağız. Çünkü milletleri millet yapan güç ailelerdir ve bu güçlü ailelerin içinde LGBT olmaz" diye konuştu.
“SAVUNMA SANAYİİ”
Hükûmetin yaptığı iyi ve güzel gelişmeleri değersizleştirmek için çırpınan bir kesimin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İHA, SİHA yaptıklarını, TCG Anadolu gemisini denize indirdiklerini, insansız savaş uçağı Kızılelma'yı gökyüzüne çıkarttıklarını hatırlattı.
Ülkeye güç katacak bu gelişmeler karşısında birilerinin hemen tezvirata başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Neymiş, 'Savunma sanayii ürünleri karın mı doyururmuş' diyorlar. Bunların dünyadan haberi yok. Savunma sanayii alanındaki her gelişme, aynı zamanda Türkiye'nin millî teknoloji hamlesinde attığı yeni bir adımdır. Teknolojide ilerlemek demek, tasarımından üretimine tüm safhalarında gençlerimizin birikimlerinin ve enerjilerinin değerlendirilmesi demektir. Türkiye'nin gençleri tasarladıkça, ürettikçe, katma değer oluşturdukça milletimizin ve devletimizin kazancı da artacaktır. Başkaları yaptığında hayranlıkla seyrettikleri teknolojik gelişmelerin altında, kendi ülkemizin, kendi insanımızın imzasının olmasından rahatsızlık duyanların gerisindeki haletiruhiyeyi ve silüetleri sizler iyi biliyorsunuz. PKK'sından FETÖ'süne, terör örgütleriyle pazarlık yapınca, elbette bunlardan rahatsız olurlar. Küresel emperyalizmin temsilcisi kurumlara sözler verince, elbette bunlardan rahatsız olurlar. Bu karanlık pazarlıklarını gizlemek için durduk yere etnik köken, mezhep tartışması açıyorlar. Bu ülkede kimse kimseye kökenini, mezhebini sormaz."
“ÜLKEMİZ SİYASETİNİN, DEĞERLERİN İSTİSMARIYLA YÖNLENDİRİLDİĞİ DÖNEMLER GERİDE KALDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların ayrıca yalan ve iftira mahsulü kampanyalar başlattıklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Alevilikle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugüne kadar Erdoğan'ın ağzından böyle bir şey duydunuz mu? Ana muhalefetin başındaki zat, hangi mezhepten olursa olsun, bizi hiç düşündürmez. Saygı duyarız. Ama bunu kalkıp istismar vasıtası yapmak, bir mutfak pozisyonu içerisinde bunu anlatmanın ne anlamı var? Seccade nedir, secde nedir bilmeyenlerin, ağızlarından çıkanlardan bihaber olanların seçim öncesi havayı bozmak için başlattıkları bu istismar siyaseti ülkemizde zemin tutmaz. Sen seccadeye ayakkabınla basabilirsin. Kıblesi Kâbe olmayanın seccadesi de bu şekilde olur."
Daha önce katıldığı bir programda kendisine seccade hediye edildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seccadeyi 15 Mayıs'ta şükür secdesinde kullanacağını dile getirdi.
Türkiye fotoğrafının, 85 milyonun bütün renkleriyle ortaya çıkan bir zenginlik olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz siyasetinin, değerlerin istismarıyla yönlendirildiği dönemler geride kaldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ismi arkasına sığınarak bu ülkeye faşizmin en ilkel şeklini dayatanların devri kapanalı çok oldu" diye konuştu.
“TOPLUMSAL BARIŞIN VE KARDEŞLİĞİN BOZULMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ın sadece depremin değil, geçmişte siyasi ve sosyal fay hatlarında yapılan tahriklerin acısını çeken bir şehir olduğunu söyledi.
Birilerinin tekrar, eski Türkiye'nin diğer tüm hastalıkları gibi bu konuları da kaşımanın, insanları birbirine düşman etmenin peşinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumsal barışın ve kardeşliğin bozulmasına asla izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Türkiye'nin 21 yıllık emeğinin mahsulü demokrasi ve kalkınma kazanımlarına el uzatılmasına da göz yummayacaklarını, ülkenin ve milletin geleceğine teminat olan "tek millet, tek bayrak, tek bayrak" şiarıyla hareket edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece bütün oyunların üstesinden geleceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletle birlikte terör örgütlerine karşı büyük bir mücadele verdiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Milletimizle birlikte bu terör örgütlerini Cudi'de, mağaralara gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Tendürek'te gömdük mü? Bestler Deresi'nde gömdük mü? Hiç endişeniz olmasın, bundan sonra da bu terör örgütlerini gömmeye devam edeceğiz. Asıl bunların rahatsızlığı nerden? Şimdi Kandil destek veriyormuş. Hâle bak. Kandil'den terörist başları bay bay Kemal'e destek veriyor. 'Biz diyorlar bay bay Kemal'in yanındayız.' Ne kadar güzel, iyi ki bunu söylüyorlar. Benim milletim de bu teröristlerin destek verdiği CHP'ye, İP'e, HDP'ye destek vermeyecektir. Diğerlerini saymaya gerek var mı, yok. Hep birlikte Cumhur İttifakı'nın sapasağlam yanında yer alırsak, dimdik durursak 14 Mayıs inanıyorum ki bizim zaferimizle neticelenecektir. Bu terör örgütleri ve emperyalist kan emici destekli, tek parti faşizmi artığı zihniyeti, hep beraber sandığa gömmeye var mıyız? Maraş'ın her mücadelemizde olduğu gibi 14 Mayıs'ta da en güçlü şekilde bizim yanımızda yer alacağından şüphe etmiyorum."