Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da öğretmenler yemin etti
Erzurum’da öğretmenler yemin etti
Pasinler İHL’den Öğretmenler Günü'ne özel şarkı
Pasinler İHL’den Öğretmenler Günü'ne özel şarkı
Emniyetten Minik Kalplere Küçük Dokunuş
Emniyetten Minik Kalplere Küçük Dokunuş
Erzurumlu Pastaneciden öğretmenlere vefa ikramı
Erzurumlu Pastaneciden öğretmenlere vefa ikramı
Sekmen: Öğretmenlik fedakârlık demektir
Sekmen: Öğretmenlik fedakârlık demektir
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
7 Şubat 2013 Perşembe - 01:06

‘İslam Medeniyeti, Sevgi Medeniyeti’

Türkiye'nin önemli çağdaş hat koleksiyoncularından Mehmet Çebi'nin koleksiyonundan hazırlanan "Aşk-ı Nebi ve Zikir Taneleri" adlı dünyanın en büyük hilye-i şerif ve tesbih sergisi final gecesine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.

‘İslam Medeniyeti, Sevgi Medeniyeti’

ERZURUM
Türkiye'nin önemli çağdaş hat koleksiyoncularından Mehmet Çebi'nin koleksiyonundan hazırlanan "Aşk-ı Nebi ve Zikir Taneleri" adlı dünyanın en büyük hilye-i şerif ve tesbih sergisi final gecesine Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.
Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Salonunda iş, sanat ve siyaset dünyasının da katıldığı final gecesinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Çağın dindarlığının zarafete, sevgiye ve yüce duygulara ihtiyacı olduğunu belirterek, “İnsan ruhunu en çok tatmin eden şeyler zarif ve ince bir duygu, yüce ulvi bir sevgi, derin metafizik bir muhabbet ve asaletini yaratıcıdan alan aşk. İslam sanatlarına baktığımız zaman bu muhteşem salonda her biri İslam sanatlarının emsalsiz bir örneğini teşkil eden Hilye-i Şerif yahut Hilye-i Saadet dediğimiz hilyelere baktığımızda yahut bunların oluşturduğu gelenek üzerinde düşündüğümüzde bunların gerçekten insanoğluna zarif ince bir duygu, yüksek ulvi bir sevgi, metafizik bir aşk ve muhabbet bahşettiğine hepimiz şahit oluyoruz” diye konuştu.
Tarihi, kültürü ve medeniyeti pek çok açıdan farklı şekillerde okumanın mümkün olduğunu belirten Başkan Görmez, "Kılıç-kalkan ve top-tüfek üzerinden savaş ve barış üzerinden bir tarihi, bir kültürü, bir medeniyeti okumak mümkün. Yahut çelik-çomak üzerinden, oyun, eğlence ve zevk-ü sefa üzerinden hatta Ortaçağ oryantalizminin hayali fantazileri olan, harem üzerinden de bir tarihi, bir kültürü, bir medeniyeti okumaya kalkışabilirsiniz. Ancak bu eserleri temaşa ederken, İslam sanatlarını okumaya çalışırken bizim mimarimiz, musikimiz, türkülerimiz, şarkılarımız, nefeslerimiz bütün bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, bizim tarihimizi ve kültürümüzü bir aşk, sevgi, sevda ve muhabbet üzerinden de okumak mümkündür" şeklinde konuştu.
"BİZ BİZE KİTABI GETİRENİ SEVEREK MÜSLÜMAN OLDUK…"
"Biz Türk milleti olarak, kitap okuyarak Müslüman olmadık. Biz bize kitabı getireni severek Müslüman olduk" diyen Başkan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize kitabı getiren ve onu güzel bir ahlaka dönüştüren sevgili Peygamberimizi severek Müslüman olduk. Onun için bizim sevgi merkezli peygamber tasavvurumuz var. Edebiyatımız, şiirlerimiz, naatlarımız, ilahilerimiz, kasidelerimiz, türkülerimiz, şarkılarımız, musikimiz, mimarimiz... Bütün bunlara baktığımızda, biz orada bir sevgi, muhabbet, sevda, aşk görürüz. Bizim Fuzuli'miz, Anadolu topraklarının oluşumunu dahi peygamber sevgisiyle izah eder, Fırat'ın ve Dicle'nin deli deli akışını, su kasidesinde 'Başını taştan taşa vurur gezer, avare su' derken. Fırat'ın ve Dicle'nin deli deli akışını, bir an önce sevgililer sevgilisi Efendimiz, Peygamberimizin ayaklarının değdiği o kum tanelerini okşamak için hızlı aktığını anlatmaya çalışır."
“BİZ PEYGAMBER SEVGİSİNE ZARAFET KATMIŞ BİR MİLLETİZ...”
Her Kandil gecesi zevkle dinlenilen mevlite değinen Başkan Görmez, "Bizim Süleyman Çelebimiz, 'Vesiletü'n Necat' adını verdiği ve her kandil gecesinde zevkle dinlediğimiz mevlitte Efendimizi, Sevgililer Sevgilisi'ni öyle uzakta bir yerde değil, Bursa'nın bir köyünde dünyaya gelmiş bizden biri olarak tasvir eder.
'Susadım gayet hararetten kati, sundular bir cam dolusu şerbeti', derken, aslında Bursa'nın Türkmen köylerinde, bir çocuk dünyaya geldiğinde ne yapılıyorsa onu anlatır. Sevgili Peygamberimizin bizden ve içimizden biri olduğunu anlatmaya çalışır. Biz ayrıca Peygamber sevgisine bir zarafet katmışız. İşte bu muhteşem eserleri izlerken buna şahit oluyoruz" diye konuştu.
Peygamber aşkına bir estetik katıldığına da değinen Başkan Görmez, Hz. Peygamber sevgisine zarafet ve aşk katmanın önemini anlattı. Başkan Görmez, "Şimdi aynı Mescidin etrafına yahut Kabetullahın etrafına o gökdelenleri diken anlayış ile Mescid-i Nebevi'ye doğru giden tren raylarına keçe döşeyerek o sevgiye ve aşka kattığımız zarafeti mukayese etmek gerekiyor" dedi.
"BİZİM ZİHİNLERİ VE KALPLERİ SOMUTA HAPSETMEYEN BİR SANAT ANLAYIŞIMIZ VAR…”
Peygamber aşkını estetik açıdan ele alan ve Hz. Peygamberin vasıflarını en güzel şekilde anlatan yazılı metinlerin soyut sanata dönüştürüldüğünü kaydeden Başkan Görmez şöyle devam etti;
"Bizim zihinleri ve kalpleri somuta hapsetmeyen bir sanat anlayışımız olmuş. Bu sebeple Peygamberimizin, hem fiziki güzelliklerini hem de ahlaki güzelliklerini en güzel bir şekilde yansıtan yazılı metinleri asırlarca bu tür sanat eserlerine dönüştürmüş ve onları evlerimizin en güzel mekânlarına asmayı güzel bir gelenek haline getirmişiz. Sergiyi gezerken de söyledim. Sanat eserleri içerisinde gördüğünüz bu yazılı metinlerin, iki çocuk sahabe tarafından bize nakledilmiş olması, Sevgili Peygamberimizin çocuklarla ne kadar hemhal olduğunun bir göstergesi olarak görülüyor. Burada gördüğümüz bütün metinler Hz. Ali Efendimizden gelmiştir. Ancak başka bir metin var. Mesela Hz. Hatice'nin Peygamberimizden önce evlendiği bir insandan dünyaya gelen küçük bir erkek çocuğu.
Bundan biz şunu anlıyoruz; Peygamberimiz üvey evladıyla o kadar hemhal olmuş ki, o bize kaşının, gözünün, yüzünün ve ahlakının güzelliğini en güzel bir şekilde anlatabiliyor. Bu rivayetler Hz. Ali'den geliyor. Çünkü Hz. Ali, çocukluğu Peygamberimizin evinde geçmiş büyük bir sahabe. Bu açılardan son derece önem arz ediyor. Anlam bakımından da Hz. Ali'nin ve çocuk olan sahabelerin bize Peygamberimizi bu şekilde anlatması ve bunların daha sonra böyle bir sanat eserine dönüşmesi çok muhteşem bir şey."
ÇAĞIN DİNDARLARININ İHTİYACI
Başkan Görmez, çağın dindarlığının ihtiyaçlarına işaret ederek, "Araştırmalar sadece Türkiye'de değil, bütün İslam dünyasında, bütün dünyada dindarlığın arttığından söz ediyor. Ancak çağın dindarlığının zarafete, sevgiye ve yüce duygulara ihtiyacı var. Aynı zamanda bu çağın dindarlığının varlıktaki güzellik ile ahlaktaki güzelliği birleştiren anlayışa ihtiyacı var" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez sergiyi gezerken koleksiyoner Mehmet Çebi'den eserler hakkında bilgi aldı.
AŞK-I NEBİ VE ZİKİR TANELERİ
Türkiye'nin önemli çağdaş hat koleksiyoncularından Mehmet Çebi'nin koleksiyonundan hazırlanan "Aşk-ı Nebi ve Zikir Taneleri" sergisinde, 200 Hilye-i Şerif ve 300 kıymetli materyalden yapılan tespih yer aldı.
Sergideki hat koleksiyonu, "Hilye-i Şerif" ya da "Hilye-i Nebevi" gibi isimlerle de bilinen ve Hazreti Muhammed'in fiziksel, insani ve ahlaki niteliklerini, tavır ve hareketlerini anlatan eserlerden oluşurken tespih koleksiyonunda ise Osmanlı döneminden kalma çok değerli mercan, kehribar, kuka, bağa, fildişi, necef gibi malzemelerden yapılmış tespihlerle beraber günümüz tespih sanatçılarının yaptığı balık dişi, fil dişi, kehribar, gergedan boynuzu, amber tespihler dikkati çekti.
Sergide, Türk-İslam sanatları konusunda nadide ve sıra dışı eserleriyle tanınan Hasan Çelebi, Fuad Başar, Hüseyin Türkmen, Mustafa Cemil Efe, Eyüp Kuşçu, Fevzi Günüç, Gürkan Pehlivan, Levent Karaduman ve Ahmet Bursalı'nın eserleri yer aldı.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Bülent Eczacıbaşı ve daha birçok seçkin davetlinin katıldığı sergi 26 Ocak’ta Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla sanatseverlere açılmıştı.

 

 
Kentsel dönüşümde yeni konsept
 
Bu şölen çok konuşulacak
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kazım Taşkent’in “Yaşadığım Günler”i
Oğuzhan Saygılı -97 yıllık ömrüne –çoğu akranından farklı olarak- dolu ...
Gazetecilik zor meslek…
7’nci Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kış Spor Oyunları’nı görüntüleyen gazeteciler, ...
Görmez’den Diyanet Akademisi müjdesi
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Geçen hafta Başbakan Yardımcımızla ...
 
Valilelere 'şehit ailelerine sahip çıkın' uyarısı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den, 81 ilin valisine 'şehit aileleri ve gazilere ...
2011 Yılı Nüfus ve Konut Araştırması yayımlandı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yaklaşık 9 milyon kişi ile yüz yüze ...
4 ilçede artış, 16 ilçede düşüş
ÖZEL-DOSYA HABER-ADNKS 2012 sonuçlarına göre Erzurum’un 4 ilçesinde nüfus ...
 
KUDAKA’dan Polonya çıkarması
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA), 24-26 Ocak tarihleri arasında ...
ERDEF gündeminde Akdağ vardı
ERDEF Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Önal, sohbet toplantısına katılanlar ...
Palandöken, Emitt 2013 Fuarına katıldı
Palandöken Belediyesi EMİTT 2013 fuarında stant açtı. İstanbul’da Turizm ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri