Erzincan'da geçen yıl meydana gelen toprak kaymasında 9 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın dördüncü duruşması görülmeye başlandı.
Erzincan'ın İliç ilçesinde 13 Şubat 2024'te meydana gelen toprak kaymasında 9 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın dördüncü duruşması başladı.
Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıkların "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan yargılandığı davada 12 kişi "asli kusurlu", 31 kişi ise "tali kusurlu" olarak bulunuyor. Sanıklar için 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Davanın ilk duruşması 17 Mart 2025'te, ikincisi 2 Temmuz 2025'te, üçüncüsü 2 Eylül 2025'te yapıldı.
Operasyonlar Başkan Yardımcısı İain Ronald Guille, Jeoteknik Başmühendisi Ali Rıza Kalender, Projeler Sorumlusu Shaun Swartz, İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Selçuk Çiftlik ve madene teknik destek veren İNR Mühendislik Şirketi sahibi Ömer Ardıç'ın tutuklu olduğu davada aralarında şirket yöneticilerinin de bulunduğu 43 sanık "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamalarıyla yargılanıyor.
RAPOR
Erzincan İliç’te 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen toprak kaymasına ilişkin bilirkişi raporu, 11 Kasım 2025’te tamamlandı. Alanında uzman akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, toprak kaymasının jeoteknik tasarımda kullanılan zemin parametreleri nedeniyle meydana geldiğini bilimsel verilerle ortaya koydu.
Erzincan İliç’teki Çöpler Madeninde 13 Şubat 2024’te meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili hazırlanan yeni bilirkişi raporu, 11 Kasım 2025 tarihinde gerçekleşen dördüncü duruşmaya yetişti. Raporda, toprak kaymasının asıl nedeninin mühendislik temelli tasarım hatasından kaynaklandığının belirlendiği belirtildi. Rapor ayrıca, işletme süreçlerinin sahadaki tespitlerle birlikte yürütüldüğünü ve alınan tedbirlerin olay günü devreye alındığını ortaya koydu.
Bilirkişi heyeti jeoteknik, maden, çevre ve hukuk alanlarında Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde görev yapan 13 akademisyenden oluştu.
Ankara, Hacettepe, İTÜ ve YTÜ gibi üniversitelerden uzman akademisyenlerin hazırladığı bilirkişi heyeti, toprak kaymasının taban zeminindeki zayıflıktan kaynaklandığını, tasarım parametrelerinin belirleyici olduğunu belirledi.
Bilimsel inceleme sonuçları, yığın liç sisteminin tasarımında kullanılan hatalı parametrelerin toprak kaymasını tetiklediğini; radar ve izleme verilerinin değerlendirildiğini ve saha kontrollerinin yapıldığını gösterdi.
Tasarım aşamasındaki hata toprak kaymasını tetikledi
Rapor, liç alanında herhangi bir solüsyon verme işlemi yapılmadığı durumda dahi sistemin stabil olmadığını belirterek, olayın temel nedeninin tasarım aşamasında kullanılan hatalı stabilite parametreleri olduğunu vurguladı.
Erken uyarı ve izleme süreci devredeydi
Bilirkişi raporunda ayrıca, radar verileri ve TARP sistemine dayalı gözlemlerin hareketin tespit edilmesi üzerine ilgili birimlerle paylaşıldığını ve erişimin sınırlandırıldığını gösterdiği, işletme süreçlerinin olay günü prosedüre uygun şekilde yönetildiği ifade edildi. Gerçekleştirilen patlatma faaliyetlerinin toprak kaymasının oluşumunda herhangi bir etkisi bulunmadığı da bilimsel olarak belirlendi.
‘Olayın ana nedeni tasarım kaynaklı’
Bilirkişi heyeti, toprak kaymasının tasarım kaynaklı olduğunu ortaya koyarken, bazı teknik personel hakkında özen yükümlülüğüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Proje koordinasyonundan sorumlu Kenan Özdemir de ‘ağır derecede özene aykırılık’ kapsamında değerlendirildi. Özdemir’in toprak kaymasından kısa süre sonra yurt dışına çıktığı ve halen firari olduğu biliniyor.
Raporda SSR Mining Kıdemli Başkan Yardımcısı Cengiz Yalçın Demirci hakkında herhangi bir kusur tespiti yapılmadı. Raporda, Demirci’nin olay günü sahada doğrudan operasyonel yetki veya sorumluluğu bulunmadığı, idari görevleri kapsamında hareket ettiği ve yönetim süreçlerini mevzuata uygun yürüttüğü belirtilerek kusurlu olmadığı sonucuna varıldı.
Bilirkişi heyeti, tasarım kaynaklı sürecin yanında sınırlı sayıda bireysel teknik sorumluluk tespiti de yaptı. Bu kapsamda raporda, Operasyon Başkan Yardımcısı, Kıdemli Geoteknik Mühendisi, Operasyon Direktörü, GRE Tasarım ve Kontrol Mühendisleri ve Altyapı Çalışmaları Müdürü için ‘ağır derecede özene aykırılık’ değerlendirmesine yer verildi.
Çevresel müdahaleler yerinde ve etkili biçimde yapıldı
Raporun çevresel etkilere ilişkin bölümünde, baraj gölünde kimyasal kaynaklı bir canlı ölümüne rastlanmadığı, olay sonrası fiziksel ve kimyasal müdahalelerin yerinde ve etkili biçimde yapıldığı belirtildi. Çevre izleme çalışmalarının hem şirket hem de kamu kurumları tarafından titizlikle sürdürüldüğü ve numune sonuçlarının ilgili kurumlarla paylaşıldığı kaydedildi.
Bilirkişi heyetinin teknik ve bilimsel değerlendirmeleri, toprak kaymasının kök nedeninin mühendislik kaynaklı tasarım kusuru olduğunu; işletme, çevre yönetimi ve operasyon süreçlerinin ise mevzuata uygun şekilde yürütüldüğünü gösterdi.