Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 4 - Manisa FK: 0
Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 4 - Manisa FK: 0
ERSANDER’den Öğretmenler Günü etkinliği
ERSANDER’den Öğretmenler Günü etkinliği
Özden: ‘Mesleklerin en kutsalı öğretmenliktir’
Özden: ‘Mesleklerin en kutsalı öğretmenliktir’
Tanfer: ‘Eğitimin kahramanları öğretmenlerimizdir'
Tanfer: ‘Eğitimin kahramanları öğretmenlerimizdir'
Özcan’dan Öğretmenlere vefa
Özcan’dan Öğretmenlere vefa
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
10 Mayıs 2014 Cumartesi - 13:47

Gökçen Osmanlı’nın son zaferini anlattı

Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salim Gökçen, Osmanlı’nın son zaferi Kut'ül Ammare Savaşı’nı anlattı.

Gökçen Osmanlı’nın son zaferini anlattı

ERZURUM (İHA) - Güneş Vakfı tarafından düzenlenen konferans programları başladı. Program kapsamında düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salim Gökçen, Osmanlı’nın son zaferi Kut'ül Ammare Savaşı’nı anlattı.

Kut'ül Ammare’nin Dicle Nehri kıyısında Şattülarap kanalı ile birleşen Basra Körfezi'nin 350 kilometre kuzeyinde, Bağdat'ın 170 kilometre güneyinde bulunan bir kasaba olduğunu ifade eden Gökçen, “1915 yılı nüfus sayımına göre burada 6.500 kişi bulunmaktaydı. Kut'ül Ammare Kuşatması (7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916), İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biridir. Dicle Nehri kıyısında Kut'ül Ammare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla sona ermiştir.

İngilizler'in "Mezopotamya Seferi" adı verdikleri Irak Cephesi, Hindistan'ın Bombay şehrinden hareket eden, İngiliz ve Hintli birliklerden oluşan kuvvetlerin 15 Ekim 1914'te Bahreyn ve 21 Kasım 1914'te Basra Körfezi'ndeki Fav Yarımadası'ndan başlayarak Basra'yı işgali ile açıldı. Bu bölgede askeri gücü oldukça zayıf olan Osmanlı kuvvetleri işgale karşı direnemediler. Basra'yı geri almak üzere, Binbaşılıktan Yarbaylığa terfi ettirilen Süleyman Askerî Bey cephe komutanlığına atandı. Yerli Araplar ve gönüllülerden topladığı kuvvetlerle Şuayyibe'de İngilizlere karşı taarruza geçen Süleyman Bey, 3 gün süren savaşın sonucunda yenilgiye uğradı. Bu savaşta bacağından yaralanan Süleyman Askerî Bey, gözlerinin önünde kendi yetiştirdiği gencecik vatan evlatlarının teker teker öldüğünü görünce üzüntüden Bercisiye koruluğu yakınlarında intihar etti.

Artık önemli bir direnişle karşılaşmayacağına inanan İngilizler, Basra vilayetindeki önemli stratejik mevkileri ele geçirerek buradaki durumlarını sağlamlaştırmayı ve Bağdat'a ilerlemeyi hedefliyorlardı. Gerçekten de fazla bir direnişle karşılaşmadan önce Kurna'yı daha sonra da Ammare'yi işgal ettiler. Ardından Kut'ül Ammare'ye hareket ettiler. Albay (Sakallı) Nureddin Bey tarafından olağanüstü azim ve kararlılıkla savunulan Kut'ül Ammare, savaş malzemesi eksikliği ve kuvvet yetersizliğinden fazla dayanamayarak 25 Eylül 1915'te düştü.

Kut'ül Ammare'nin kaybedilmesi Bağdat'ı büyük bir tehlikeye düşürmüştü. İngilizler Bağdat'a oldukça yaklaşmışlardı. Mağlup Osmanlı kuvvetleri Selman-ı Pak'a çekilerek burada bulunan hazır mevzilere yerleşip, savunma önlemleri aldılar. “ diye konuştu.

İNGİLİZLERİN SELMAN-I PAK'TAN KUT'A ÇEKİLİŞİ

1914 sonlarında Irak’a asker çıkaran İngiliz ve Hint askerleri, General John Nixon ve General Charles Townshend komutasında 1915 sonbaharında Bağdat’a doğru yürüyüşe geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Gökçen, daha sonra şunları kaydetti; “Albay Nureddin Bey 27 Eylül 1915’te İngilizleri Kut önünde karşıladı. İlk önce Bağdat’ın 30 km güneyine kadar çekilen Türk ordusu, İngilizleri püskürttü.

General Townshend komutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat'a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915'te Selman-ı Pak Muharebesi'ni (Ctesiphon) kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut'a sığındı.

GOLTZ PAŞA'NIN BAĞDAT'A GELİŞİ VE NURETTİN BEY BİRLİKLERİNİN İLERLEMESİ

Yeni kurulan Osmanlı 6. Ordusu'nun komutanlığına atanarak 5 Aralık'ta Bağdat'a varan Mareşal Goltz Paşa'nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay (Albay) (Sakallı) Nurettin Bey'in birlikleri 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı.

İNGİLİZLERİN KUT'U KURTARMA GİRİŞİMLERİ

İngilizler Kut'u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusuyla hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde 4.000 askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede geri çekilme emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay Nurettin Bey görevden alındı ve yerine Enver Paşa'nın kendisinden bir yaş küçük amcası olan Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.

İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde 1.600, 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2.700 askeri kaybederek geri püskürtüldü. İngilizler Mart başında tekrar taarruza geçti. Ancak 8 Mart 1916'da Sabis (Dujaila) mevkiinde Miralay (Albay) Ali İhsan Bey (Sabis) komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek geri çekildi.

İNGİLİZLERİN TESLİMİ

19 Nisan 1916'da 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.

İngiltere, General Aylmer komutasındaki birliklerin başarısız olan birinci taarruzun ardından Irak cephe komutanı J. Nixon’ı azledip Percival Lake’i bu göreve getirdi; ancak yeni komutan da kuşatmadaki birliklerini kurtaramadı. Çaresiz kalan İngilizler, savaşa birlikte girdikleri Rusya’dan yardım istedi. O dönemde İran’ın Kirmanşah bölgesini işgal etmiş olan Rus kuvvetlerinin komutanı Baratov’un Kut üzerine yaptığı saldırı da sonuçsuz kaldı.

Kurtuluş ümidi kalmayan, erzak ve cephane sıkıntısı çeken General Townshend, Halil Paşa’ya 26 Nisan’da mektup yazarak Kut’u teslim etmeye hazır olduklarını bildirdi. Halil Paşa ise birlik, silah ve cephaneleri teslim etmesi şartıyla istediği yere gidebileceği cevabını verdi.

29 Nisan 1916'da Townshend birlikleri Kut'ta yaşanan açlıktan dolayı diğer 13 general, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. Halil Paşa, Kut'ül Ammare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı mesajda şöyle dedi:

"Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz"

40 BİN KAYIP VERDİLER

Yaklaşık 5 ay süren kuşatmanın ardından, 13 general, 481 subay ve 7 bini Hintli 13 bin 300 İngiliz askeri Türk birliklerine teslim oldu. Tarihe Kut'ül Ammare zaferi olarak geçen savaşlar sırasında İngilizler 40 bin kayıp ve esir verirken Türk birlikleri ise 25 bin askerini kaybetti.

Kut'ül Ammare savaşı sırasında Türk birlikleri sınırlı sayıda uçakla önemli görevler yaptı. Keşif görevleri yapan Türk uçakları bir taraftan da düşman hedeflerini bombardıman etti. 26 Nisan 1916’da Kut'ül Ammare’deki İngiliz kuvvetlerine erzak yardımına çalışan bir İngiliz uçağı da Türk avcı uçağı tarafından düşürüldü.”

 
Engelli öğrencilerden büyüleyici gösteri
 
Sekmen’den emniyet kemeri takma çağrısı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Turizmciler Erzurum’a odaklandı
Toplam 90 binden fazla öğrenci sayısıyla öne çıkan 766 bin nüfuslu Erzurum’un, ...
Çınar PMYO öğrencilerine ‘Samimiyet’i anlattı
İl Müftüsü Hasan Çınar, Erzurum Polis Meslek Yüksek Okulunda öğrencilere ...
KKEF’ten “Ayrılık” Temalı Türk Halk Müziği Konseri
Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar ...
 
Bayburtluoğlu şükranla anıldı
İHSAN KUMRU-Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından Prof. Dr. ...
Bu yöntemin benzeri yok
Minare Ustası Ulaş, 28 yıldır iskele kurmadan uyguladıkları yapım tekniğiyle ...
Özafşar: ‘Din görevlisi kendini yenilemeli’
Diyanet İşleri Başkan yardımcısı Prof. Dr. M. Emin Özafşar, Diyanet Tv’de ...
 
EDT Mürsel Gülmez Tiyatro Festivali’nde
Bulancak Sanat Tiyatrosu 15. Mürsel Gülmez Tiyatro Festivali yürüyüşle start aldı.
Avrupa Günü’nü Aydilge konseriyle kutladılar
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) bünyesinde faaliyetlerini sürdüren ...
İlköğretim Öğrencilerinden 'Çocuk ve Komedi' sergisi
Dadaş Film Festivali etkinlikleri kapsamında çocuk ve komedi konulu resim sergisi düzenlendi.
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri