Şener, eğitimdeki eşitsizliklerin toplumun geleceğini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, devletin bu duruma acilen müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.
“ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN REKABET YARATIYORUZ”
Selahattin Şener, ailelerin çocukları üzerinden rekabet ettiğini belirterek, bu durumun gençlerin geleceğe dair kararlarını etkilediğini söyledi. Şener, “Çocuklarını özel okullara gönderen aileler, aldıkları özel eğitimlerle diğer ailelere üstünlük sağlamaya çalışıyor. Bu, maddi gücü olan ailelerin çocuklarına daha iyi eğitim imkanı sağlarken, diğer çocuklar için büyük bir dezavantaj yaratıyor. Eskiden hepimiz devlet okullarında okurduk ve bu durum kimseyi rahatsız etmezdi. Şu an ise devlet neredeyse eğitimden tamamen çekilmiş gibi görünüyor ve özel okullar ön plana çıkıyor. Bu da paranın eğitimdeki etkisini artırıyor,” dedi.
“DEVLET EĞİTİMDE EŞİTLİĞİ SAĞLAMALI”
Şener, parası olan ailelerin çocuklarına daha iyi eğitim imkanı sağlarken, diğer ailelerin bu durumdan mağduriyet yaşadığını vurguladı. “Bu haksız rekabet ortamında büyüyen gençler, gelecekte evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan korkuyor. Çünkü bu zorlu rekabetin içine çocuklarını sokmak istemiyorlar. Devletin ilk olarak bu duruma el atması gerekiyor. Eğitimi rekabet düzeyine indirgeyen ortamdan çıkarmalı ve her çocuğa eşit eğitim imkanı sağlamalıdır,” dedi.
Selahattin Şener, devletin eğitime sahip çıkması gerektiğini ve özel okulların bu kadar yaygın hale gelmesine bir sınır getirilmesi gerektiğini belirtti. “İlkokuldan üniversiteye kadar her seviyede paranın eğitim üzerindeki etkisi azaltılmalıdır. Demografik yapımız bozuluyor, nüfus yapımız giderek yaşlanıyor diyen devlet adamlarımız, önce kendi politikalarına dönüp bakmalılar. Uyguladıkları politikaların gençleri nasıl etkilediğini görmeliler,” diye konuştu.
“REKABET ORTAMI KALDIRILMALI”
Şener, devletin çocuk sahibi olmayı teşvik etmek için yeterli politikalar geliştirmediğini ifade ederek, “Örneğin, üç çocuğu olana şu kadar yardım yapalım gibi politikalar yeterli değildir. Bu çocuklar büyütülürken, okutulurken aileler büyük bir rekabetin içine giriyor. Bu rekabet ortamı kaldırılmadıkça, gençler evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan korkmaya devam edecektir. Parası olanlar özel okullarda çocuklarını okuturken, maddi gücü olmayan aileler çocuklarını devlet okullarına göndermek zorunda kalıyor. Bu çocuklar daha hayata başlarken mağlup oluyor, yenik başlıyorlar. Bu da devletine nefret ve kinle büyüyen bireyler yaratıyor. Oysa tam tersi olmalı; devletini sahiplenen, ona saygı duyan bireyler yetiştirmeliyiz,” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALI”
Şener, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, özel okulların bu kadar ön planda olduğu bir ortamdan kurtulmanın gerekliliğini vurguladı. “Milli Eğitim Bakanlığı’na buradan çağrımızdır: Lütfen bu özel okul furyasından bu milleti kurtarın. Devlet, eğitimde eşitliği sağlayarak, gençlerimizin geleceğe umutla bakmasını sağlamalıdır. Ancak bu şekilde, evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan korkmayan, özgüveni yüksek bireyler yetiştirebiliriz,” diyerek sözlerini tamamladı.