Eşlerin birbirine karşı anlayışlı olmaları konusunda tavsiyede bulunan Demirbüken, “Günümüzde boşanmaların sayısı oldukça artı ve bu artış sürekli devam ediyor. Zaman geçtikçe boşanmaların sebep olduğu görünen sorunlarda küçük nedenler olmaya başladı. Aile bireyleri artık birbirlerine karşı daha şüpheci ve otoriter olma yönünden. Bunun ne önemli sebeplerinin başında ise Televizyon dizleri yer alıyor. Bu gün televizyonu açtığımız zaman karşımıza çıkacak dizilerin birçok boşanmış, aldatan, gözü dışarda olan aile yapılarını ortaya koyarak bize sunuyor. Buda evlenmeden, oluşan olumsuz bir düşünce yapısına maruz bırakılıyoruz. Pekâlâ, evlenen çiftler birbirlerine karşı sadece kendi benlikleriyle nasıl olmalıdır? Evlenen çiftler kendilerine, karakterlerine birbirlerine ‘uyumlu mu, uyumsuz mu?’ tespit etmeleri gerekirken buna çoğu çift bakmıyor. Çiftler en ufak çatışmalarda ayrılmayı gündeme getiriyorlar. Bayan ve erkeğin karakterleri birbirinden farklı ve birbirini tamamlayıcı şeklinde olmalıdır. Bayanlar sevgi merkeziyetçidir; eşinden çok güzel olduğunu, çok iyi bir eş olduğunu duymak ister. Erkek ise güç odaklıdır; gücüne saygı duyulmasını ister. Eşler birbirlerine yeri geldiğinde sabır etmeleri gerekir. Karşılıklı anlaşmanın yolu bulunmalı, sevdiğini daha çok söylemelidir. Onay, takdir ve sevgi sözlerini çok söylenmelidir.” diye konuştu.
İNSANLAR DIŞARDA BAŞKA EVDE BAŞKA
Günümüzde insanların, evinin dışında olduğu gibi evinin içinde görünmediğini ifade eden Demirbüken, “Bir başka unsur ise insanlar sosyal hayatta bakımlı ve çok iyi görünebilirler. Biz onların sosyal yönünü görüyoruz. İnsanlar sosyal hayatta maske ile gezebiliyorlar. Ancak evlenilip bir çift olunur, aynı ortamda başlanıldığı zaman eşinin her türlü halini görüyor. Bu yüzden dışardaki insanlar daha cazip gelebiliyor. Şüphe ve güvensizlik durumları evliliğin en büyük yıkım sebepleri arasındadır. Eşler her zaman birbirlerinden net ve emin olmalıdırlar.” şeklinde konuştu.