Kars Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ile Kars Barosu Avukatlarından Metin Öztürk, bir ilke imza attı. Öztürkler ve Öztürk, Türkiye’de ilk kez peynirin magazin dergisini çıkardı.
3 ayda bir yayınlanacak Cheese life Magazin dergisiyle ilgili basın toplantısı düzenleyen Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ile Avukat Metin Öztürk, daha önce de peynirle ilgili kitap yazdıklarını hatırlattı. Türkiye’de peynir konusunda bir magazin dergisinin olmadığını belirten Cheeselifemagazine Dergisi Yazı İşleri Müdürü Avukat Metin Öztürkler, Öztürkler ve Öztürk, “Peynir üzerine yazılan kitaplar, makaleler ve anılar birbirini izlemektedir. Peynir üzerine o kadar çok şey yazılıp çizilmektedir ki, neredeyse peynirin magazinsel, güncel ve yaşamsal yönü peynirin teknik yönünün önüne geçmektedir. Peynir artık beyazdan sarıya veya maviye değişen renkte hayvansal bir mamul olmaktan çok lezzetin yaşama kattığı renkler silsilesinde önemli, farklı ve ayrıcalığı olan bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır. Peyniri keşfettiğinizde sadece damağınıza gelen bir lezzeti değil, peynirle birlikte birçok şeyi de keşfediyorsunuz. Peynir ile özdeşleşen diğer önemli bir kavram ise kültürdür. Üstelik kültür yaşamın özü olarak da nitelenebilir. Sonuç olarak denilebilir ki peynirin, sütün işlenmesiyle başlayan macerası kalıba dökülmesi ile bitmiyor. Peynirin macerası binlerce yıl öncesinden başlamış olup hala devam ediyor. Hem de her gün kervanına bir şeyler katarak, değişerek ve gelişerek Bu maceranın yüzyılımızdaki yansıması üç kelime ile özetlenecek olursa ancak şöyle söylenebilir: Peynir, Yaşam ve Magazin. Bunun için “Cheeselifemagazine" dergisi doğru yerde duruyor” diye konuştular.
Doğumla başlıyor
Peynirin yaşamla olan doğrudan ilgisi doğumla başladığını ifade eden Öztürkler ve Öztürk, açıklamalarında şunları ifade ettiler: ”Peynir hamilelikten tutun hamilelik sonrası bebeklik, gençlik, yaşlılık çağlarını da içine alan bütün dönemlerinde fiziksel olarak insanı destekleyen bir üründür. Bu yönüyle yaşamın olmazsa olmazı olan sağlık noktasından da yaşamın merkezine oturmaktadır. Peynirin vitaminleri, mineralleri, proteinleri ve besin değerleri sağlıklı bir yaşam için gerekli olan öğelerdir. Peynirin bizzat yaşamın içinde var olması, ekonomik, sosyal ve kültürel bir ürün olması bizi peynir üzerinde tekrar düşünmeye sevk ediyor. Peyniri sevmek ve yaşamın bir parçası olarak görmek için birçok neden daha vardır. Siz farkedersiniz veya farketmezsiniz hergün peynirle ilgili şehrinizden ve evinizden içeriye değişik hikayeler ve tarifler girmektedir. Her gezginin, her turistin ya günlüğünde ya da damağında peynirle ilgili mutlaka bir şeyler kalır. Peynir canlı olduğu kadar, yaşatır da. Canlılığın içinde yaşamını sürdüren bir ürün olarak her geçen gün değişik anlamlar kazanır. Kendine özgü bir dünyası olan peynir topraktan, emekten ve yemekten ayrı düşünülemez. Çünkü peynirin vücut bulmasında rol oynayan aktörler ve faktörler doğrudan yaşamın merkezinde yer almaktadır. Bunlar, bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar, peynir üreticileri, işçiler, çiftçiler, tüketiciler ve tacirler olarak sıralanabilir.”
Peynir ile iş, üretim, yemek ve eğlence dünyası neredeyse iç içedir. Bu da peynirin bire bir yaşamla iç içe olduğunu göstermektedir. Öyle ki peynir yaşamın içinde olduğu kadar, yaşamın geçmişi ve bugünü de peynirin içinde akıp gitmektedir.”