Türkiye Gençlik Vakfı’nın Gaziantep’te düzenlediği Gençlik Şöleni’ne katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere müreffeh, güçlü, huzur dolu, başı dik bir ülke bırakmak için gece gündüz çalıştıklarını belirterek, “Hiç kimse bizi, gençlere hizmet etmekten, gençlerin hizmetkârı olmaktan, sizlere vatandaşı olmaktan iftihar edeceğiniz yeni ve büyük bir Türkiye bırakmaktan alıkoyamayacak” dedi.
Çeşitli programlara katılmak etmek üzere Gaziantep’te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA)’nın düzenlediği Gençlik Buluşması’na katıldı. Şahinbey Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.
Kendisini dinleyen gençlere hitaben, “Geleceğimiz, umudumuz, istikbalimiz olan, Yeni Türkiye’nin neferleri siz genç kardeşlerimle beraber olmaktan, hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini gençlerle bir araya getiren vakfın yöneticilerine teşekkür etti ve “Karşımdaki şu güzel topluluğa bakarken, bir kez daha Türkiye’nin aydınlık ve müreffeh yarınlarını görüyorum. Sizlerin umutla parıldayan gözlerinizde, coşkuyla çarpan kalplerinizde, aydınlık yüzlerinizde, Antep’i Gazi yapan o iradeyi, o inancı görüyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE AŞKINI BİR HAZİNE GİBİ KALBİNİZDE TAŞIYAN ÖRNEK NESİLLERSİNİZ”
Salonda kendisini dinleyen gençler aracılığıyla, “Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini çiğnetmeyen Gazze’nin, Ramallah’ın, Kudüs’ün vakur gençlerini, insanlıktan çıkmış eli kanlı bir rejimin varil bombaları, kimyasal silahları altında şehit olan Halep’in, Şam’ın, Humus’un, İdlib’in yiğit gençlerini, Üsküp’ün Sancak’ın, Bosna’nın, Prizren’in, Rumeli’nin Evlad-ı Fatihân olan gençlerini, sınır boylarında, karakollarda eli tetikte, gözü ufukta vatan nöbeti tutan tüm kahraman Mehmetçikleri, polisleri, köy korucularını ve diğer tüm fedakâr güvenlik görevlilerini” de selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz, bugünümüzün ve yarınlarımızın teminatısınız. Siz Türkiye aşkını bir hazine gibi kalbinde taşıyan, geçmişle geleceği, akılla duyguyu birleştiren örnek nesillersiniz” dedi.
Kendisini dinleyen gençlerin “Dik dur eğilme, gençlik seninle” tezahüratlarına karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Biz sadece ve sadece rükûda eğiliriz, biz sadece Allah’ın önünde eğiliriz. Bunun dışında asla” dedi ve “Ben kula kul olmayan Hakk’a kul olan bir gençliği karşımda görüyorum” diye ekledi.
“TÜRKİYE’Yİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN HARÇ; KARDEŞLİK, İNANÇ VE BİN YILLIK ORTAK TARİHİMİZDİR”
Tüm siyasi hayatı boyunca gençlerin coşkusuna eşlik edip heyecanlarına ortak olmanın kendisi için en büyük iftihar kaynağı olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere müreffeh, güçlü, huzur dolu, başı dik bir ülke bırakmak için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını söyledi ve şöyle dedi: “Siz böyle dik durdukça, siz bizimle yürüdüğünüz müddetçe, evelallah, bizi kimse yolumuzdan çeviremeyecek. Hiç kimse bizi, gençlere hizmet etmekten, gençlerin hizmetkârı olmaktan, sizlere vatandaşı olmaktan iftihar edeceğiniz yeni ve büyük bir Türkiye bırakmaktan alıkoyamayacak.”
78 milyon Türkiye’yi bir millet yapan, birbirine bağlayan harcın kardeşlik, inanç ve bin yıllık ortak tarihimiz olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bağımsızlığının bedelini, Gaziantep’te olduğu gibi, 14 yaşında şehadet şerbeti içen Şehitkâmillerin mübarek kanlarıyla ödediğini kaydetti.
“TARİHİMİZİ İYİ OKUMALIYIZ”
Sözleri sık sık sevgi ve destek tezahüratları ile kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin; toplumu ayakta tutan temel sütunlardan biri olmasının yanı sıra, güç ve ilham kaynağımız olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Onun için tarihimizi iyi okumalı, idrak etmeli, ona çok iyi vakıf olmalıyız. Birinci Dünya Savaşını, Kurtuluş Savaşını okuduğunuzda, 14-15 yaşında ‘Değmesin mabedimin üstüne namahrem eli’ şuuruyla çarpışanların yanı sıra ellerinde düşman bayraklarıyla Galata rıhtımında, Tophane’de, Beyoğlu’nda nümayiş yapanları da görürsünüz. Türkiye tarihi bir yönüyle, ‘Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal’ diyen bu milletin evlatları ile mütareke artığı bir avuç mandacı elitin mücadelesidir. Yakın tarihimiz, millete hizmet edenler ile hizmete engel olmaya, onu türlü yollarla sabote etmeye çalışanların acı hikâyesidir. ‘Meyve veren ağaç taşlanır’ misali, bu ülkede millete hizmet aşkıyla çalışan siyasetçiler, iş adamları, münevverler, ilim erbabı, hatta gençler, daima işte bu bir avuç azınlığın hedefi olmuştur.”
“KİRLİ HESAPLARIN TEK HEDEFİ TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNİ ENGELLEMEK”
Türkiye ne zaman atılıma geçtiyse, Türkiye ne zaman zincirlerinden, prangalarından kurtulma gayreti içine girdiyse, kirli oyunların ve senaryoların devreye sokulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bu saldırıların, bütün bu kirli, kanlı hesapların tek hedefi; Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, kendi ayakları üzerinde durmasını engellemektir. İşte bugün yine terör üzerinden, eli kanlı terör örgütleri üzerinden Türkiye’nin birliği, beraberliği, kardeşliği hedef alınıyor. Cinayet şebekeleri, paralel ihanet çetesiyle el ele vererek ülkemizi 2023 hedeflerinden, büyük ve güçlü Türkiye idealinden koparmak istiyor” şeklinde konuştu.
“GENÇLERİMİZİ GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜME YOLLADILAR”
1984’ten bugüne, 31 yılda, bütün kanlı saldırılarına, bütün şiddet eylemlerine, tüm tahriklerine rağmen terör örgütünün ve uzantılarının hiçbir şey elde edemediğine ve hiçbir sonuç alamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Benim Doğu’daki, Güneydoğu’daki kardeşlerime, kandan, gözyaşından, yoksulluktan, evlat acısından başka hiçbir şey vermediler, veremediler. Analarının kucağından, baba ocağından koparıp aldıkları, 16, 17, 18 yaşındaki gençleri, kendi şahsi hırsları, kendi ikballeri, kendi kanlı iktidarları için korkakça, alçakça ön saflara sürdüler, onları göz göre göre ölüme yolladılar. Asla kazanamayacakları terör eylemlerinde, bölgenin gençlerini bir piyon gibi hem cinayet işlemeye, hem de ölmeye, yani intihara gönderdiler, göndermeye de devam ediyorlar. Şu son saldırılar, şu son eylemler, terör örgütünün nasıl bir maşa olduğunu, nasıl bir taşeron olduğunu, Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanların tetikçiliğini yaptığını şüpheye mahal bırakmadan ispat etmiştir.”
“CAMİLERİ OKULLARI BOMBALAYANLAR, KÜRT KARDEŞİMİN NASIL OLUYOR DA DOSTU OLUYOR?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt vatandaşlarının, son saldırılara bakarak, terör örgütünün asıl hedefinin taşeronluk ve tetikçilik olduğunu görmeleri gerektiğini sözlerine ekledi, kendilerinden tepkilerini daha gür sesle ortaya koymalarını beklediğini söyledi ve “Şemdinli’de bomba yüklü araçla gelmek suretiyle orasını harap edenler nasıl oluyor da sizin dostunuz oluyor? Camileri okulları bombalayanlar benim dindar Kürt kardeşimin nasıl oluyor da dostu oluyor?” diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki sıkıntıların, ‘çözülmez’ denen sorunların üstesinden gelmek için mücadele ettikleri gibi bölgede barışın ve kardeşliğin hâkim olması için çaba gösterdiklerinin altını çizdi ve “Ayrılıkları derinleştirmenin değil, birleştirmenin, uzlaştırmanın, bir araya getirmenin gayreti içerisindeyiz. İnşallah tüm sorunlar, krizler gibi çok yakında Suriye meselesi de çözülecek. Vatan hasretiyle yanan milyonlarca Suriyeli kardeşlerimiz evlerine, yurtlarına dönebilecek” açıklamalarında bulundu.
“TÜM DÜNYAYA İNSANLIK DERSİ VERDİNİZ”
Gazianteplilerin, savaştan, varil bombalarından, eli kanlı rejimin ve terör örgütlerinin şiddetinden kaçan yüzbinlerce Suriyeliye sahip çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantepli dinleyicilere hitaben, “Provokasyonlara, kışkırtmalara, kardeşi kardeşe kırdırma girişimlerine prim vermeden 4,5 yıldır tüm dünyaya insanlık dersi verdiniz, Türkiye’nin yüzünü ağarttınız. Ben, her bir Gaziantepli kardeşime kalpten teşekkür ediyorum. Sizler, Alparslan’ın, Selahaddin Eyyubi’nin, Fatih’in, Yavuz’un, Antep’i Gazi yapan kahramanların torunlarısınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden bu şuura sahip olmalarını, bu bilinci geliştirmelerini, bu anlayışla Türkiye’ye hizmet etmelerini beklediğini ifade ederek konuşmasını tamamladı.