Kayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletle millet arasındaki bağ kavi oldukça, hiçbir operasyon o ülkeye diz çöktüremez. Milletimiz ülkesine sahip çıkma konusunda dünyaya örnek gösterilecek bir duruş sergiliyor. Döviz yerine Türk lirası kullanma çağrımıza kulak veren firmalarımızı, KOBİ’lerimizi, insanlarımızı gördükçe bu ülkeye, Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımız daha da artıyor” dedi.
Flamingo Düğün Salonunda gerçekleştirilen ve yaptıkları köklü yatırımlarla ihracata, istihdama ve kalkınmaya katkı sağlayan köklü şirketlerin ödüllerinin verildiği törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, bazı bakanlar, milletvekilleri ve Kayserili iş adamları hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı.
Kayserili ticaret erbabı ve sanayicilerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek ve bu buluşmayı gerçekleştirenlere teşekkür ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1966 yılında 150 sanayicinin bir araya gelmesiyle oluşan odanın, 50 yıl aradan sonra 1219 üyesiyle büyük bir çınara dönüştüğünü söyledi.
“TİCARET ERBABININ EKONOMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNE HER ZAMAN ÖZEL ÖNEM VERDİM”
Kayseri Sanayi Odası üyelerinin, bugün Türkiye’nin ve bölgenin ihtiyaç duyduğu ürünlerin önemli bir kısmını imal eden, bunları dünyanın birçok ülkesine ihraç eden bir konuma ulaştığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, odaya üye firmaların geçen yılki dış ticaret hacminin 3 milyar doları geçtiğini, odanın gayretleriyle Kayseri’nin bölgede önemli bir üretim üssü haline geldiğini belirtti.
‘Marifet iltifata tâbidir, müşterisiz mal zâyidir’ atasözüne atıfta bulunarak, “Bu ilkeden hareketle, odamızın üyesi olarak yarım asırlık bu çınarın serpilmesinde katkısı olan firmalarımıza, takdir ve teşekkürlerimizin bir nişanesi olarak bugün ödüllerini tevdi ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende ödüllerini alan şirketlerin sahiplerini kutladı ve kendilerine teşekkür etti.
Sanayicilerin ve ticaret erbabının ekonomi ile ilgili görüşlerine, kanaatlerine her zaman özel önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, reel sektörün, sanayinin, ticaretin, sokağın, çarşının, pazarın taleplerine daima kulak verdik, kıymet verdik. Özellikle de politikalarımızı belirlerken, elini taşın altına koyan, bu ülke için üreten, bu millet için fedakârlık yapan siz kardeşlerimizin fikirleri bize hep yol gösterdi. Şimdi de aynı şekilde hareket ediyoruz. 14 yıldır olduğu gibi bugün de, sizlerin hassasiyetlerine, endişelerine, umutlarına tercüman olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“RUSYA, ÇİN VE İRAN’LA YAPILAN TİCARETLERDE YEREL PARALARIN KULLANILMASI YÖNÜNDE ADIM ATACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Türkiye ekonomisi üzerinde sahnelenmeye çalışılan oyuna dikkat çekti ve “Bir dolarla satın aldıkları, 40 sene boyunca beyinlerini yıkadıkları eli kanlı canilerle gerçekleştirmedikleri darbeyi, faiz, borsa ve döviz hareketleri üzerinden başarmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında alışveriş merkezleri sahiplerine işyerlerini mağazalara kiraya verirken ve dövizle kiralama işlemi yapan tüm mülk sahiplerine Türk lirası kullanmalarını tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin de dövizle yaptığı ihalelerde TL’yi kullanacağını, Rusya, Çin ve İran’la yapılan ticaretlerde yerel paraların kullanılması yönünde adım atacaklarını açıkladı ve ekledi: “Adalet bu. Diğerinde ise biz kur baskısı ile karşılıksız paraların yapıldığı yere hizmet ediyoruz. Bu işi düzelteceğiz. Bir tuzak kuruldu. Bizim bu tuzağı bozmamız lazım, geri çevirmemiz lazım. Bunun için de tüm sanayici iş adamı kardeşlerim bu hassasiyet içinde önümüzdeki iki üç yıl bu iş tam yoluna oturana kadar bu kararlılığımızı gösterelim.”
Türkiye üzerinde oyun oynayanların, asker elbisesi giymiş piyonlarıyla amaçlarına ulaşamayınca, ellerinde para desteleri olan diğer piyonlarını sahneye sürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: “Ama bu sefer de muvaffak olamayacaklar. Çünkü bunlar ne matematik, ne ekonomi biliyor; ne siyasetten, ne de tarihten anlıyorlar. Şayet matematik bilseler, Türkiye’nin son 14 yılda ekonomisini 3 kat büyüttüğünü, 230 milyar dolarlık ekonomiyi 800 milyar dolar seviyesine çıkardığını görürler. Ekonomiden anlasalar, 2002 yılında yüzde 61,5 olan kamu net borcunun GSYM oranını, yüzde 8,3 olarak düşüren bir Türkiye’yle karşı karşıya bulundukların farkına varırlar. Siyaset bilseler, 15 Temmuz gibi pek çok ülkeyi yere serecek bir darbe girişiminden sonra, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi büyük projeleri hizmete açmamızın gerisindeki gücü görürlerdi. Durdurabildiniz mi? Durduramadınız.”
“ÖNÜMÜZÜ KESEMEYECEKLER”
“Yapacağız, biz dertliyiz, biz aşığız, biz inanmışız ve bu işi başaracağız. Önümüzü kesemeyecekler” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz konusuna da değinerek, faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini söyledi. “Faiz oranlarını düşürelim ki yatırımcının önünü kesmeyelim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımcıya yüzde 17 ve 18’lere varan oranda kredi verildiğine işaret etti ve “Böyle bu ülke ayağa kalkar mı? Kalkmaz. Çökertirsiniz, bitirirsiniz. Eğer istihdam bugün 11,7’ye gelmişse bunun sebebi ne? Bu işsizliğin sebebi ne? Yatırımlar artık duruyor, buraya doğru gidiyor. Biz bu yatırımları birden şöyle hareketlendirmemiz lazım. Onun için de girişimcinin, yatırımcının önünü açmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu FETÖ’cüler tarihten anlasalar, tüm yokluk, yoksulluklar içinde Çanakkale’de 7 düveli denize dökmüş, Anadolu’yu döneminin en modern askeri gücüne dar etmiş bu milletin diz çökmeyeceğini idrak ederler. Bu milleti tanısalar, 2 bin 200 yıllık devlet geleneği olan Türklerin, her türlü operasyona, her türlü saldırıya, her türlü ihanete daima hazırlıklı olduğunu fark ederler” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilmedikleri, anlamadıkları, tanımadıkları için, son 3-4 yıldır her seferinde hüsrana uğramaktan kurtulamadıklarını kaydetti.
‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz’ atasözünü hatırlatarak, söz konusu çevrelerin sonucu kabulde zorlandıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülkeyi ayakta tutan, ne madenleri, ne yer altı kaynakları, ne de diğer ekonomik değerleridir” dedi ve bir devletin asıl gücünün insan olduğunu söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Devletle-millet arasındaki bağ kavi oldukça, evelallah hiçbir operasyon o ülkeye diz çöktüremez. Hamdolsun, 7 den 70’e tüm milletimiz, genciyle yaşlısıyla, esnafıyla, çiftçisiyle, ülkesine sahip çıkma konusunda, gerçekten dünyaya örnek gösterilecek bir duruş sergiliyor. Döviz yerine Türk lirası kullanma çağrımıza kulak veren firmalarımızı, KOBİ’lerimizi, insanlarımızı gördükçe, bu ülkeye, Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımız daha da artıyor.”
“15 TEMMUZ GECESİNDEN İBRET ALARAK, BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞANMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin tarihinde yaşadığı en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz darbe girişimini, yine milletin devletine, iradesine, seçilmiş hükümetine sahip çıkması sayesinde boşa çıkardıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz ihanetinin başarısız olması, milletimizin göğsünü kurşunlara, bombalara siper etmesi sebebiyledir. FETÖ’cü teröristler bu ülkeyi teslim alamadılarsa, ‘Rabbi yessir velâ tüassir rabbi temmim bi'l-hayr’ diyerek, ellerinde bayrak, yüreklerinde iman, dillerinde tekbirler ile yürüyen aksakallı dedelerimiz, ak saçlı ninelerimiz sayesindedir. Üstat Sezai Karakoç, ‘Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır’ diyor ya; işte 15 Temmuz’da kapkaranlık başlayan o geceyi, aydınlık bir sabaha tebdil edenler, mübarek kanlarıyla meydanları, caddeleri, sokakları sulayan aziz şehitlerimizdir, gazilerimizdir” dedi.
Hep birlikte 15 Temmuz gecesinden ibret alarak, bir daha böyle acılar yaşanmasına müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda iş adamlarına, politikacılara, öğretmenlere, hocalara, güvenlik birimlerine, toplumun her kesiminden kişiye görev düştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle FETÖ’nün 40 yıl boyunca nasıl bu kadar toplumumuza sirayet edebildiğini, nasıl bu kadar iyi örgütlenebildiğini çok iyi kavramamız gerekiyor. Bu yapıyı milletimizin başına musallat eden temel neden, değerlerine bağlı insanlara yönelik baskılardır, ötekileştirme politikalarıdır. Biz bu anlayışı kökten değiştirmek, milletle devleti kucaklaştırmak için büyük adımlar attık. Artık terör örgütlerine karşı acımasız, vatandaşına karşı merhametli bir devlet var. Bugün artık, hukuktan, adaletten ayrılmayan, insanı merkeze alan bir bakış açıcı var. İnşallah bu anlayış her alanda kök saldıkça, devletin tüm kademelerine yerleştikçe şahıslardan kaynaklanan bazı eksiklikler de ortadan kalkacak. Bu örgütle mücadelenin kolay ve kısa vadeli olmadığını hepimiz çok iyi idrak etmeliyiz. Su uyur, FETÖ’cüler uyumaz. Dedim ya, şimdi ondan da şüphelenmeye başladım; tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bir yapı bu yapı. Karşımızda her türlü yalanı söylemeyi ibadet sayan, helali haram, haramı helal kılacak kadar akidesi bozuk bir yapı bulunduğunu unutmamalıyız. Örgütün sosyal medya, fısıltı gazetesi ve deşifre olmamış militanları aracılığıyla yaptığı algı operasyonlarına karşı ben tüm vatandaşlarımızın uyanık olmasını istiyorum.”
“FETÖ, MAĞDURİYET SÖYLEMLERİ ÜZERİNDEN KENDİNİ AKLAMAYA VE VATANDAŞLARIN KAFASINI KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR”
FETÖ’nün mağduriyet söylemleri üzerinden kendini aklamaya ve vatandaşların kafasını karıştırmaya çalıştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz ve yargımız, maruz kaldığımız bu büyük ihanete rağmen, aklıselimini, sağduyusunu muhafaza ederek süreci yürütüyor. İlgili tüm kurumlarımız, örgüte bulaşan ile bulaşmayanı ayırt ederek, kılı kırk yararak bu mücadele sürdürüyor. Bu mesele benim şahsi meselem veya bir partinin meselesi değildir. Bu mesele, milletimiz ve devletimiz için beka meselesidir. Böyle olduğu için de, bu yapıyı ve 17-25 Aralık’tan sonra tüm uyarılara, tüm ikazlara rağmen örgütün arkasında duranları tasfiye etmek, onlara hukuk içinde hesap sormak boynumuzun borcudur. Topluma ve devlete sirayet eden bu habis uru tamamen temizleyinceye kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamalarında bulundu.
Kayseri’nin, gerek 15 Temmuz’da, gerek 29 gün süren Demokrasi Nöbetleri boyunca tavrını açıkça ortaya koyduğuna ve bu kararlı duruşun önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inandığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konuda, başta siz kıymetli sanayicilerimiz olmak üzere, tüm Kayserili kardeşlerime güveniyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha Kayseri Sanayi Odamızın 50’nci yılının kutlu olmasını diliyorum. Bugün ödül alan firmalarımızı ve sahiplerini tekraren kutluyorum. Sizlere Rabbimden hayırlı, bereketli, helal kazançlar temenni ediyorum. Bizleri bir araya getiren, hasret gidermemize, istişare etmemize vesile olan tüm yetkililere teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”
Kayseri Sanayi Odasının ödül törenine katılımlarıyla şehirdeki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Havalimanı’na geçerek şehirden ayrıldı.