Başbakan’dan Silivri eleştirisi

AHMET TOPAL
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Silivri'de Ergenekon Davası'nın görüldüğü mahkemeye yönelik baskıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, "Dün CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı, Silivri'de mahkemenin önünü adeta savaş alanına çevirmeye çalıştı. Nerede marjinal örgüt varsa, nerede karanlık örgüt varsa CHP onun arkasına takılıyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın sesinin, soğuk algınlığı nedeniyle sesinin kötü olduğu dikkatlerden kaçmadı. Konuşmasının bir bölümünde dün Silivri'de görülen Ergenekon Davası sırasında çıkan olayları eleştiren Başbakan Erdoğan, "Bakın dün CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı, Silivri'de mahkemenin önünü adeta savaş alanına çevirmeye çalıştı. Nerede marjinal örgüt varsa, nerede karanlık örgüt varsa CHP onun arkasına takılıyor" dedi.
CHP'nin peşine takıldığı marjinal gruplar arasında terör örgütlerinin de bulunduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Kendileri politika üretemiyor başkalarının kuyruğunda, başkalarının katarında durumu idare ediyor. Diyarbakır'a gidemeyen, Hakkari'ye gidip Türk bayrağı dalgalandıramayan CHP; Şam ve Silivir'nin kapısından hiç ayrılmıyor" diye konuştu.
CHP milletvekillerinin Silivri'deki tavrını da eleştiren Erdoğan şöyle konuştu:"Dün içeride duruşma devam ederken, dışarıda CHP milletvekillerinin tahrikleriyle ortaya çıkan saldırılar CHP'nin yargıya, adalete ne ölçüde saygısı olduğunu da ortaya koymuştur. Malum milletvekilleri salonun içerisinde oturmaları yerde değil, kendileriyle ilgisi, alakası olmayan avukatların oturduğu yerde oturmak gibi bir şeye cüret etmeye kalktılar. Düşünebiliyor musunuz, bunlar milletvekili. Bun nasıl milletvekilliği? Milletin vekaletinden anarşi çıkarmak, terör estirmek, hele hele yargının olduğu o fiziki mekanları terörize etmek gibi bir yetki asla yoktur. Ama bunlar bunu yaptılar."
"BAĞIMSIZ YARGIYA YÖNELİK SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ"
Başbakan Erdoğan, mahkemelere yönelik yapılan baskılara karşı Anayasa'nın amil hükümlerinin belli olduğunu söyleyerek, CHP'nin Silivri'de mahkemeye yaptığı baskının ise Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu kaydetti. Yargıya yönelik bu baskıyı şiddetle kınadıklarını ifade eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:Anayasanın amil hükümleri ortadadır. Türk Ceza Kanunu'nun amil hükümleri ortadadır. Öyle zannediyorum ki bu konuda da yargı zaten gereğini yapacaktır. Ve bize de ne düşüyorsa, ondan sonra biz de gereğini yaparız. Çünkü bunlar aynı şeyleri parlamento içinde de yapıyorlar. Bunlar için yasama, yürütme, yargı bunlar için bu ülkede böyle bir şey zaten söz konusu değil. Her yerde bakıyorsunuz, aynılar, değişmediler. Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez bağımsız bağımsız yargı duruşma sırasında saldırıya uğramıştır. Danıştay saldırısı ile yüksek yargıya saldıranların yargılandığı bir mahkeme bu sefer de CHP'liler tarafından saldırıya maruz kalmıştır. Bağımsız yargıya yönelik bu saldırıyı şiddetle kınadığımızı burada ifade ediyorum. Güvenlik güçlerimiz ,yargının rahat çalışabilmesi, bağımsız, tarafsız şekilde tecelli edebilmesi için her türlü tedbiri almaya devam edecektir. Çözüm sürecine karşı çıkan Silivri'de yargıya saldıran bir CHP'yi de tarih mutlaka kayıtları altında yargılamaya devam edecektir."
"İLK PLANDA 2 AYLIK BİR SÜREÇTE GRUPLAR RAPORLARINI HAZIRLAYACAKLAR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Akil İnsanlar Komisyonu üyelerini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, "O 63 kişide var olan yürek, o 63 kişide var olan cesaret ne Devlet Bahçeli'de, ne Kemal Kılıçdaroğlu'nda mevcut değildir" dedi.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan engelli vatandaşlara yönelik gerçekleştirilen istihdamdan bahsederek, engelliler için yapılan sınavın adının ÖMMS'den EMMS'ye dönüştürüleceğini yani "Engelli Memurlular Seçme Sınavı" olacağını kaydetti.
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Erdoğan, "46 bin 915 bağımsız bölümle ilgili süreç başlatılmış oldu. Hedefimiz 2013 yılında 200 bin, 2014 sonu itibariyle de 400 bin bağımsız konut ve dükkanın dönüşümünü başlatmak" dedi. Çıkan yangında kül olan Ankara Yunus Emre Halk Çarşısı esnafına da bir müjde veren Başbakan Erdoğan, "6 Mart'taki yangında kullanılmaz hale gelen halk pazarının 3 ay içinde esnafımızın ve halkımızın hizmetine sunulması için gerekli talimatı verdim" dedi. Yangında zarar gören esnafa yapılan yardımları anlatan Başbakan Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki Temmuz ayında esnafımız yeni pazarına kavuşacak, çalışmaya, çoluk çocuğunun rızkını kazanmaya devam edecektir" diye konuştu.
"AKİL İNSANLAR 2 AYLIK BİR SÜREÇTE RAPORLARINI HAZIRLAYACAKLAR"
Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise Akil İnsanlar Komisyonu ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Geçen hafta Akil İnsanlar ile bir araya geldiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, Akil İnsanların yapacağı çalışmalarla ilgili olarak "İlk planda 2 aylık bir süreçte gruplar raporlarını hazırlayacaklar. Fakat biz bir ay sonra tekrar bu arkadaşlarımızla bir araya gelecek ve süreci değerlendireceğiz" şeklinde konuştu. Erdoğan Akil İnsanlar Komisyonu'nun, kamuoyunun sağlıklı şekilde bilgilenmesi, zihinlerdeki soru işaretlerinin giderilmesi için sahada çeşitli etkinlikle yapacağını kaydetti.
Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise 'Akil' kelimesi üzerinde yapılan yorumları da eleştirdi. Türkçe'de oturmuş bir kelimenin Arapça gramer imtihanına tabu tutulamayacağını kaydeden Erdoğan, "Baştaki 'ayın'dır, ortadaki 'kaf'tır... Bunları mı söyleyeceğiz? Böyle gaflet olur mu? Bunu kalkar İmam-Hatipli olarak Tayyip Erdoğan kalkar söyler, şimdi ben kalkıp bunu böyle söylesem, yani aslı neyse ona göre söylesem bu defa orayı eleştirmeye başlarlar. Gaflet denir, cehalet denir fakat biz kervan yürüsün diyoruz, onlar ne derse desin" diye konuştu.
"AKİL İNSANLARDA OLAN YÜREK, NE BAHÇELİ'DE NE DE KILIÇDAROĞLU'NDA YOK"
Başbakan Erdoğan, Akil İnsanlar listesinde yer alan 63 kişinin yüzlerce kişi arasından seçildiğini, bunları bir araya getirmenin kolay olmadığını belirterek, "Normal şartlar altında bir araya getiremeyeceğiniz o 63 kişinin bir ortak paydası var. Can alıcı, can yakıcı bir sorunun çözümü için bu arkadaşlar bir araya geldi. O masanın etrafında teferruata takılan değil, teferruatı bir kenara bırakıp ortadaki yangını söndürmeye çalışan, kalpleri barış için çarpan insanlar var" şeklinde konuştu.
"O masanın etrafında her türlü eleştiriyi, her türlü baskıyı, haksızlığı göze almış, sadece akan kanı durdurmaya, sadece gözyaşlarını dindirmeye odaklanmış samimi insanlar" diyen Başbakan Erdoğan, "O heyetin, o 63 ismin bir masa etrafında toplanması, aynı kare içinde fotoğraf vermesi bile başlı başına son derece olumlu, son derece umut verici, aynı zamanda birleştirici bir hadisedir" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli ile CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun çözüm sürecini kenardan izlerken, akil insanların ise çözüm için ellerini taşın altına koymayı tercih ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Ne Devlet Bahçeli'nin ne de onun muavini Kemal Kılıçdaroğlu'nun o 63 kişinin aklını, samimiyetini, içtenliğini sorgulayacak, birikimi de kalitesi de, kalibresi de yok. Tam tersine o 63 kişide var olan yürek, o 63 kişide var olan cesaret ne Devlet Bahçeli'de, ne Kemal Kılıçdaroğlu'nda mevcut değildir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "Akil İnsanlar Başbakan Erdoğan'a seçim öncesinde zaman kazandıracak" sözlerine de cevap verdi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na "Hiç endişe etmesin, Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin başında olduğu müddetçe seçim kazanmak üzere bizim zamana ihtiyacımız yok" dedi.Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinin nasıl olacağı konusunda kırmızı çizgilerini daha önce defaatle duyurduklarını ifade ederek, "Sürecin hassasiyeti nedeniyle, az konuştuğumuzu, çok iş yaptığımızı ama şehitlerimizin ruhunu incitmeyeceğimizi, şehit ailelerimizi rencide etmeyeceğimizi, meşruiyet çizgisinden ayrılmayacağımızı defaatle ifade ettim. Sonuca ulaşmak için her yolun, her yöntemin mübah olduğu anlayışında asla değiliz ve olmayız" şeklinde konuştu.
"NE BİZE NE DE KENDİ TABANINA, ÜLKÜCÜ GENÇLERE SÖYLEYECEK TEK BİR SÖZÜ YOKTUR; SÖZ SÖYLEYECEK YÜZÜ DAHİ YOKTUR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ülkeyi 23,5 milyar dolar IMF'ye borçlandırdığını, bu sebepten dolayı 'Hain' ifadesini ağzına alamayacağını belirterek, "Allah korusun bu hararetle, bu gerilimle kayışın kopması, contaların yanması, motorun su kaynatması durumunda ciddi şekilde üzülürüz. Siyasette ortaya zaten hiçbir başarı koyamadı, daha fazla gerilmeden, daha fazla hararet yapmadan emekliye ayrılmasını kendisine samimiyetle tavsiye ediyoruz" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çözüm sürecine yönelik yaptığı sert eleştirilere değinen Başbakan Erdoğan, MHP'ye 'yavru muhalefet' denildiğini fakat Bahçeli'nin kabadayılığıyla CHP'nin önüne geçtiğine vurgu yaptı. "Son süreçte, çözümü engelleme sürecinde MHP Genel Başkanı kabalığıyla öne geçti" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Hele hele bugün yaptığı konuşmayı dinlediğinizde bu kabalığının ne kadar zirve yaptığını görürsünüz. Bir siyasetçiye, bir genel başkana yakışmayacak ifadeler, yakışmayan kelimeler... Gerçekten ülkemize yakışmıyor. Ülkemizin siyasetine yakışmıyor. Ben MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; biliyorum ki onlar başlarında böyle bir genel başkan olmasından dolayı rahatsızlar. Ama gereken dersi de onlar bu tür bir genel başkana vermeleri lazım. MHP, kaba muhalefet; CHP de muhayyil muhalefet konumuna terfi ettiler. Bu kafayla gittikleri müddetçe her kisi de müzmin muhalefet, müebbet muhalefet sıfatlarından sıyrılamayacaklar."
"MOTORUN SU KAYNATMASI DURUMUNDA ÜZÜLÜRÜZ"
Bahçeli'nin çözüm süreciyle birlikte öfkeli, gergin ve mutsuz olduğunu kaydeden Erdoğan, "Allah korusun bu hararetle, bu gerilimle kayışın kopması, contaların yanması, motorun su kaynatması durumunda ciddi şekilde üzülürüz. Siyasette ortaya zaten hiçbir başarı koyamadı, daha fazla gerilmeden, daha fazla hararet yapmadan emekliye ayrılmasını kendisine samimiyetle tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
"Biz Sayın Bahçeli'yi gerçekten edepten, adaptan yoksun üslubundan dolayı biz bugün kadar ciddiye almadık" diyen Erdoğan, "Bundan sonra da ciddiye almak niyetinde değiliz. Türk milliyetçiliği yaptığını iddia edip, milletin edebini, adabını taşıyamayan bir Genel Başkanı biz MHP tabanına havale ediyoruz" dedi.
"ÜLKEYİ IMF BORCUNA MAHKUM EDEN BİRİSİ BİZİM İÇİN 'İHANET' KELİMESİNİ AĞZINA ALAMAZ"
Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin çözüm sürecinde kükremiş aslan gibi olduğunu fakat geçmişte ise nasıl kuzu kesildiğini hatırlatmak istediğini söyledi. Bahçeli için "Utanmadan, sıkılmadan 'hıyanet', 'ihanet' gibi benzer kelimeleri ağzına alıyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Susuyorsak, ciddiye almadığımızndan susuyoruz. Susuyorsak sabrımızdan susuyoruz. Ama sabrımızın da bir sınırı var" dedi.
MHP'nin üç buçuk yıllık iktidarı döneminde ükleye büyük bedeller ödettiğini kaydeden Erdoğan, "Bu ülkeyi 23,5 milyar dolar IMF borcuna mahkum eden birisi kalkıp da ihanet kelimesini bizim için ağzına alamaz" diyerek tepki gösterdi. Kendilerinin ise IMF'ye olan borcu ödediklerini belirten Erdoğan, "Sayın Bahçeli, bunu inkar edecek halin yok. Bunu biz ödedik" dedi.
2001 krizinde 2 hafta içerisinde Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 5.5 milyar dolar eridiğini kaydeden Erdoğan, şuanda Merkez Bankası'nın deviz rezervinin ise 125 milyar dolar olduğunu söyledi. Erdoğan, "Merkez Bankamızın soyulmasına göz yuman birisinin Merkez Bankamızın kasasına 100 milyar dolar ekleyen bir hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlaması secaat arz ederken sirkatin söylemektir" şeklinde konuştu.
Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde devlet iç borçlanma senetlerinin 111 milyar TL tutarında olduğunu belirten Erdoğan, "Hazinenin yıllık bileşik faiziyle bu ülkenin ödediği fatura ne biliyor musunuz? 231 milyar TL. Bunları da biz ödedik. Sayın Bahçeli eğer hain görmek istiyorsa önce bu millete ödettiği 231 milyar TL'ye baksın, sonra da aynaya baksın orada aradığını görür" dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Bahçeli'nin döneminde devlet yüzde 100'ün üzerinde faiz oranıyla borçlanıyordu. Bize devrettiklerinde faiz oranı neydi biliyor musunuz? Yüzde 62.7-63. Üstelik devlet en fazla 9 ay süreyle borçlanabiliyordu, aksi takdirde borç bulamıyordu. Şu anda devlet borçlanma faizi yüzde 6. 63 nire, 6 nire? Ve vade 9 ay değil şimdi 69 ay. Vade de buraya çıktı. Bu nedir? Bu güvendir, istikrardır. Bu güven, bu imkanlar olmasa kimse size 69 ay vadeyle borçlanma imkanı sağlamaz."
"BAHÇELİ'NİN ÜLKÜCÜ GENÇLERE SÖZ SÖYLEYECEK YÜZÜ DAHİ YOKTUR"
Başbakan Erdoğan, Bahçeli'ye ekonomideki gelişmeler üzerinden yüklendi. Erdoğan, "Bu ülkenin parasının da, pasaportunun da, ay yıldızlı bayrağının itibarını düşüren Devlet Bahçeli vatansever olacak; ama bu ülkeyi bir dünya yıldızı haline getiren AK Parti hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlanacak" diye konuştu.
Bahçeli için "Ne bize ne de kendi tabanına, ülkücü gençlere söyleyecek tek bir sözü yoktur. Söz söyleyecek yüzü dahi yoktur. Edep Yahu" diyen Erdoğan, "Kusura bakmasınlar Devlet Bahçeli sıcak koltuğunu koruyacak diye bu ülkede kanın akmasına seyirci kalmayız. Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunda oturacak diye gençlerin yitip gitmesine seyirci kalmayız. İnanın tarih bu iki genel başkanı affetmeyecek" şeklinde konuştu.
Erdoğan şunları kaydetti:
"Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih bu iki genel başkanı 'terör bitmesin' diye çırpındıkları için kara bir leke olarak kaydedecek. Sanatçılar, akademisyenler, yazarlar, içşiler, işverenler, memurlar bu sürece destek verirken, Türkiye tek yürek halinde umudunu yükseltirken, 'terör bitmesin' diye ayak direten bu iki genel başkanı tarih büyük bir talihsizlikle anacak."
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise, "6 milyonun desteği ve hayır duası bizimledir" diyerek vatandaşın dualarında kendilerini unutmadığını söyledi. Erdoğan, Polis teşkilatının 168. yıl dönümünü kutlarken askerleri ve korucuları da unutmadı.