Başbakan Binali Yıldırım, Fırat Kalkanı operasyonunun Türkiye’nin olduğu kadar Suriye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğü için de önemli olduğunu belirterek, "Türklerin orada ne işi var? gibi laflar duruyoruz. Çünkü Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre hududu var. Asıl binlerce kilometre uzaktan gelenlerin ne işi var? Suriye’nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek. Terörün arkasında duranlar buradaki mücadelemizi gölgelemek için Suriye’deki Kürtlere karşı mücadele verildiği yalanını acımasızca yayıyorlar. Hangi ülkeden olursa olsun Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, 23 ili kapsayan ve merakla beklenen 'Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi' paketini, Diyarbakır’da açıkladı. Cahit Sıtkı Tarancı Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Yıldırım, bütün bakanlar ve milletvekilleri ile birlikte Diyarbakır’a önemli müjdeler vereceklerini belirterek, doğu ve güneydoğuya yönelik önümüzdeki 10 yıla kadar devam edecek olan kalkınma ve yatırım hamlesini başlattıklarını kaydetti. Diyarbakırlı şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın "Memleket isterim" şiirini okuyan Yıldırım, "Kardeşlik için buradayız, mutlu bir Türkiye, mutlu bir bölge, mutlu bir Diyarbakır için buradayız. Buradan 79 milyon vatan evladını en kalbi duygularımla selamlıyorum" dedi.
"ŞER ODAKLARI ELLERİNDEN GELENİ YAPTI"
2005 yılında, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Diyarbakır’da tarihi bir konuşma yaptığını anımsatan Yıldırım, "Yeni bir sayfa açmıştı. O sayfayı lekelemek için şer odakları ellerinden geleni yaptı. Bizim memleket sevdamız bitmedi. Diyarbakır’a aşkımızı hiç kimse gölgeleyemedi, gölgeleyemeyecek. Ne şehirlerde yol kesen, kuyu kazan, tuzak kuran alçak PKK terör örgütü, ne milletimize ve devletimize pusu kuran FETÖ, ne de barış dini İslam’ın temiz adını kanla lekelemek isteyen DAEŞ terör örgütü memleket sevdamızı, adalet duygumuzu asla lekeleyemez. Demokrasiden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Sonsuza kadar birbirimizin, vatandaşlarımızın hukukunu korumaya devam edeceğiz. Sonsuza kadar kardeşliğimize sahip çıkacağız. Her türlü ayrımcılık ve ırkçılık asla bizim gündemimizde olmayacak. Biz 79 milyon vatandaşımızla biriz, beraberiz. Bu bütünlüğe zarar vermek isteyenler amacına ulaşamayacak" diye konuştu.
"KUCAKLAŞMAK İÇİN BURADAYIZ"
Doğu ve Güneydoğu’nun yüzünü güldürmek, kardeşliği perçinlemek ve kucaklaşmak için burada olduklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, "Ülkemizin kaynaklarını adaletle paylaşmak, bölgesel kalkınma farklarını asgariye düşünmek ve yeniden şaha kalmak için buradayız. Yatırım, üretim, iş ve emek için buradayız. Adalet ve barış için, refah ve huzur için, demokrasi ve hukuk için buradayız" dedi.
"DEVLET KARANLIK ELİ KIRDI"
"Yakın zamana kadar devlet ve vatandaşların arasında kendini gizleyen bir şebeke, hem devlete hem de millete pusu kuran karanlık bir el vardı" diyen Yıldırım, şunları kaydetti.
"15 Temmuz gecesi bu karanlık el kırıldı. 15 Temmuz’da Diyarbakır’ın demokrasiden yana verdiği destek için milletim adına ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum. Al-yıldızlı bayrağını alan meydanlara indi. Diyarbakır tercihini Türkiye’nin geleceğinden yana yaptı. Teröre değil, kardeşliğe selam durdu. 15 Temmuz’u yeni bir kurtuluş savaşı olarak görüyoruz. O gün hep birlikte omuz omuza olduk. O gün sizler Türkiye’nin onurunu şerefini alçak FETÖ’ye çiğnetmediniz. Türkiye’ye, bayrağa, devlete ve demokrasiye sahip çıktınız. 15 Temmuz’da Türkiye’nin, al-yıldızlı bayrağın, vatanın bütünlüğünden yana çok güçlü bir irade ortaya koydunuz. Diyarbakır’ın, Ankara’nın ve İstanbul’un yanında olduğunu bütün cihana gösterdiniz. Eli kanlı örgütlere verdiğiniz cevap için size çok teşekkür ediyorum. 15 Temmuz’da sadece beynini Pensilvanya’daki terör elebaşına teslim edenlere değil, Kandil’deki terör baronlarına teslim edenlere de karşı çıktınız. Ülkemizin doğusu ve batısıyla, her tarafıyla o gece iftihar ettik. Vatandaşımızın desteği ile inşallah bütün terör örgütlerini yok edeceğiz. Terör örgütünü milletimizle aramızdan süpürüp, atacağız. Bu ülkeyi bölmek isteyenler vatanımızın bütünlüğünü parçalamak isteyenler asla çözümün bir parçası değildir, olamaz da. Çözüm milletin ta kendisidir. Çözüm sizsiniz ve siz ile biz birlikte Türkiye’yiz. Kan dökenler, can alanlar, cinayet işleyenler çözüme karşıdır. PKK’nın eline silah verenlerle DAEŞ’ın eline silah verenler aynı odaklardır. Değerli kardeşlerim bizim tek amacımız ülkemizi güçlü hale getirmek ve demokrasimizi geliştirmek. Vatandaşlarımız ile devlet arasında hiçbir anlaşmasızlık bırakmamaktır."
"SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN ORADAYIZ"
Yıldırım, Türkiye için ne istiyorsalar, komşuları için de aynısını istediklerine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Yürüttüğümüz Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı operasyonu kendi güvenliğimiz olduğu kadar Suriye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğü için de önemlidir. ‘Türklerin orada ne işi var’ gibi laflar duruyoruz. Çünkü Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre hududu var. Asıl binlerce kilometre uzaktan gelenlerin ne işi var. Siz Antep’e geleceksiniz 54 vatandaşımızı katledeceksiniz biz de tepki vermeyeceğiz öyle mi? Fırat Kalkanı ile oradayız. Çünkü sınırlarımızı korumak vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, Suriye’nin toprak bütünlüğüne sahip çıkmak için oradayız. Ne zamanki DAEŞ, PKK uzantısı PYD, YPG terör örgütleri ülkemize zarar vermeyecek olursa o zaman geri döneriz. Aksi halde vatandaşlarımızın emniyetini sağlamak en önemli işlerimizden biridir. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir proje ile Suriye’nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek. Suriyeli Araplarla, Kürtlerle, Türklerle, Türkmenlerle, Şiilerle ve Sunilerle kardeşiz. Hiçbir sorunumuz yok. Terör arkasında duranlar buradaki mücadelemizi gölgelemek için Suriye’deki Kürtlere karşı mücadele verildiği yalanını acımasızca yayıyorlar. Hangi ülkeden olursa olsun Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok."
"TERÖR ÖRGÜTLERİNE PARA AKTARANLAR HESAP VERECEK"
Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçan Kürtlere kucak açanın Türkiye olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, şu ifadelerde bulundu:
"Kobani’de de DAEŞ’in zulmünden kaçan Kürtlere kucak açan Türk milleti olmuştur. Çünkü Türk milleti zorda, darda olanlara hep yardım etmiştir, kucak açmıştır. Türkiye, Kürtlerin de, barışın da yegane temsilcisidir. Onları birbirine düşüren uluslararası terör tacirleridir. Topraklarımıza fitne tohumu ekmek istiyorlar. Bunlar bu topraklar da yeşermez. Bizim endişelerimiz, acılarımız ve sevinçlerimiz tarih boyunca hep bir oldu, bir olmaya devam edecek. Kalplerimiz, kıblemiz birdir. Birliğimizi hiçbir uluslararası terör taciri ve örgüt bozamadı, bozamayacak. Terörle mücadele devam ederken herkesi davet ettiğimiz zemin hukuk zeminidir. Vatandaşa, hizmet vermek üzere seçilen herkes hukuka uymak zorundadır. Halkın iradesini, devletin imkanlarını terör örgütlerine tahsis edenler mutlaka karşılığını görecekler. Burada hukuka uygun görev yapan, terör örgütleriyle işbirliğine girmeyen belediye başkanlarının, meclis üyelerinin endişe etmesine gerek yoktur. Onlarla ilgili hiçbir işlem yapılmayacaktır. Ama bütün imkanlarını, bulunduğu şehre altyapı, üstyapı hizmeti yapsın diye gönderilen paraları terör örgütüne aktaranlar bu yaptıklarının hesabını verecekler."