AHMET GENÇ
AĞRI (İHA) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin sadece siyasi bir süreç olmadığını söyledi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ağrı İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
AK Parti Ağrı İl Başkanlığı toplantı salonunda gerçekleşen basın toplantısına İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, AK Parti Ağrı milletvekilleri Ekrem Çelebi, M. Kerim Yıldız ve Fatma Salman, İl Başkanı Abbas Aydın ile AK Parti Ağrı Belediye Başkan Adayı Hasan Arslan katıldı. Türkiye’nin yakın zamanda önemli bir seçim süreci geçirdiğini ifade eden İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Sevgili basın mensupları demokrasinin kaynağı olan teşkilatımızda bulunuyoruz. Parti teşkilatları demokrasilerin gerçekten kaynağıdır. Türkiye, çok yakın zamanda çok önemli bir yerel seçim yaptı ve milletimiz 2002’den beri kendisine hizmet sunan, hizmeti önceleyen iktidarın, anlayışın ve hareketin arkasında durdu. Milletimiz, Türkiye’nin önüne bakması talimatını verdi. 2023 hedeflerine ‘evet’ dedi, çözüm sürecine ‘evet’ dedi, Türkiye’nin meselelerine vaziyet etmesine ‘evet’ dedi. İstikrarlı bir biçimde önümüze bakıyoruz. Yeni projelerimizi üretiyoruz, onları yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Ağrı’nın bugünkü durumunu fırsata dönüştürmesi gerektiğini söyleyen İçişleri Bakanı Ala, “Ağrı bizim yüreğimizdir, Türkiye’nin yüreğidir. Burada Ağrı bizi çok iyi hisseder, biz Ağrı’yı çok iyi hissederiz. Türkiye’de ne yapıldıysa, ne inşa edildiyse Ağrı ile birlikte yapıldı. Bugüne kadar istikrarın kendisinden, milletinden yana olan siyasetin hep yanında, arkasında durdu. Bizde şimdiye kadar Ağrı’ya elimizden geleni yaptık, ama bundan sonra da elimizden daha fazla şey gelsin istiyoruz. Elimizden geleni fazlalaştırarak Ağrılı kardeşlerimize yapacağız. Bunun için bizimle, bizim projelerimizle, AK Parti’nin hedefleriyle, hükümetin programlarıyla uyumlu çalışacak, onun hedeflerini benimsemiş, istikrarının arkasında, yanında duran bir belediye başkanıyla yolumuza devam edip, Ağrılı kardeşlerimize uyum içerisinde, istikrar içerisinde daha fazla hizmet sunmayı arzu ediyoruz. Onun için buradayız. Ağrı’nın bize verecekleri destek, Türkiye’nin istikrarına vereceği destektir, Türkiye’nin çözüm sürecine vereceği destektir, Türkiye’nin kalkınmasına vereceği destektir. Ağrı’nın yerel yönetim olarak, belediye olarak, belediye başkanı olarak, merkezi idare ile çok iyi uyum içerisinde, birlikte projelerini gerçekleştirebileceği bir fırsatı değerlendirmiş olacaktır” şeklinde konuştu.
“MEMLEKETİN GERÇEK SAHİPLERİNİN AYAĞINA GELDİK”
Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi Ağrı’da da memleketin gerçek sahiplerinin ayağına geldiklerini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Ağrı’ya hükümetin ilgisini, arkadaşlarımızın, partimizin ilgisini farklı noktalara çekiyorlar. Biz şunu biliyoruz. Türkiye’de vatandaşımız ne derse o olur. Türkiye’nin gerçek sahibi; ne bir takım çıkar gruplarıdır, ne bir takım ideoloji ilişkilere sahip siyasi güç gruplarıdır. Bu memleketin sahibi vatandaştır. Vatandaş ne derse o olur. Türkiye’nin patronu onlardır. Türkiye’nin sahibi onlardır. Dolayısıyla Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Ağrı’da ne olacağına, Ağrı’nın geleceğinin ne olacağına onlar karar vereceklerdir” dedi.
“ÇÖZÜM SÜRECİ SADECE SİYASİ BİR SÜREÇ DEĞİL”
Çözüm sürecinin sadece siyasi bir süreç olmadığına değinen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Çözüm süreci sadece siyasi bir süreç değil. Aynı zaman da bir refah süreci, kalkınma süreci. Aslında çözüm sürecinin getirdiği huzur ortamında sadece siyasi anlamda değil ekonomik anlamda da bu yörelerimizin potansiyellerinin harekete geçtiğini görüyoruz. Seçimin iptal edilmesi aslında Ağrı için bir fırsattır. Bu tür seçim yenilemeleri ister istemez demokratik bir ortamda ilgiyi belli illere yoğunlaştırıyor. Bu bence Ağrı ilimiz için bir fırsat, hem tanıtım açısından hem Ağrı’nın meselelerini çok daha geniş çerçevede ele almak, tartışmak, ilgilenmek bakımından da gerçekten bir fırsat. Bunu da inşallah en iyi şekilde değerlendirmiş oluruz. Ağrı gerçekten bizim için önemli bir ilimiz, değer verdiğimiz, önem verdiğimiz, her fırsatta gelmeye çalıştığımız, sorunlarıyla ilgilendiğimiz bir ilimiz” dedi.
30 Mart yerel seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu’da başarılı bir süreç yaşadıklarını belirten Kalkınma Bakanı Yılmaz, “30 Martta, AK Parti’nin tüm Türkiye genelinde Doğu’da, Güneydoğu’da iyi bir neticeyle, zaferle çıktığı bir seçim yaşadık. Arzu edilmeyen bir durum ama Ağrı ilimizde seçimleri yenilemek durumunda kaldık. Hukuki çerçevede bu tabi hükümetin ya da idarenin verdiği bir karar değil. Tamamen yargının değerlendirmeleriyle aldığı bir karar. Ben şu noktanın altını çizmek istiyorum. Seçimlerin özgür bir ortamda vatandaşlarımızın iradelerini sandığa yansıtmak için her türlü imkanın sağlandığı bir ortamda yapılması bizim temel politikamızdır. Biz hiçbir zaman bir vatandaşımızın baskı altında korkarak, ürkerek oy kullanmadığı bir ortam arzu etmeyiz. Bunun zaten bir değeri de olmaz. İnsanların özgür iradeleriyle vermedikleri bir oyun ne bir temsil gücü olur ne bir değeri olur. Bu hiçbir şekilde değerli değildir. Değerli olan insanların özgür iradeleriyle hiçbir baskı altında kalmadan ortaya koydukları tercihtir. Hepimiz bu tercihe saygı duyarız. Bu hangi yönde tecelli ederse etsin, hangi parti yönünde tecelli ederse etsin, biz o tercihe saygı duyarız. Her zaman böyle olduk, bundan sonrada böyle olmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla öncelikle ben bu seçimin özgür bir ortamda, bütün partilerin katkısıyla özgür bir ortamda, halkın hiçbir endişeye kapılmadan seçime gidip oy verdiği bir seçim olmasını temenni ediyorum. Bizim bütün arzumuz ve çabamız bu yöndedir” şeklinde konuştu.
“SEÇİMLER, GEÇMİŞİN MUHASEBESİ DEĞİL GELECEĞİN PLANLAMASIDIR”
Bir gazetecinin seçimlerle ilgili sorduğu bir soruya cevap veren İçişleri Bakanı Ala, “Seçimler, geçmişin muhasebesi değil, geleceğin planlanmasıdır. Ben milletimizin kadirşinas olduğunu biliyorum. Ben bu yörenin çocuğuyum. Buralarda görev yaptım. Şu anda hissettiğimiz özgürlüğü, hissedilebilir özgürlük ortamından bahsediyorum. 2002 yılında gerçekten utanarak söylüyorum, hayal edemezdik. Türkiye’yi hak etmediği bir duruma getirmişlikti. Türkiye’yi hak etmediği pozisyondan Ağrılıların verdiği oyla AK Parti hükümetleri çıkardı” dedi.