YUSUF TAŞ (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yabancı doktorların Türkiye'de çalıştırılmasıyla ilgili olarak, "Türk doktorlar dünyanın her yerinde çalışabiliyorsa başarılı olan, kabiliyetli olan, Türkçeyi bilen ve iyi eğim almış diğer doktorlarında Türkiye'de çalışması gerekir" dedi.
Bakan Akdağ, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile birlikte Kahramanmaraş'ta düzenlenen 'Ortak Akıl Çalıştayı'na katıldı. Bakan Akdağ, çalıştayın ilk oturumunda yapılan çalışmalar hakkında brifing aldıktan sonra Kahramanmaraş'a sağlık alanında yapılan yatırımlar ve gelecekteki planlamalar hakkında bilgi verdi. Burada gazetecilerin kendisine yönelttiği soruları yanıtlayan Akdağ, devlet hastanelerine, bundan sonraki süreçte şehir hastaneleri isminin verilmesini değerlendirdi.
ŞEHİR KAVRAMI
Şehir kavramının medeniyeti temsil ettiğini dile getiren Bakan Akdağ, şöyle konuştu: "Tabi bunu Kahramanmaraş gibi öteden beri sivil inisiyatifin çok üst seviyede olduğu bir şehirde ifade etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Cumhuriyet kurulduğunda, cumhuriyetimiz kurulduğunda hastanelerimizin adı millet hastaneleriydi. Zamanla bunlar devlet hastanesi adına döndü. Şimdi bunlara şehir hastaneleri diyeceğiz. Şehir medeniyeti ifade eden bir kavram. Devlet hastanesi tanımı daha çok hizmeti veren tarafıtanımlıyor ama biz hizmeti alan tarafı tanımlamayı daha önemli buluyoruz. Daha sivil bir isim ve halk açısından da kendisine daha sıcak gelecek bir isim oluyor. Bundan devlet kavramını küçümsediğimiz falan sakın çıkarılmasın. Ama buralar insana şehre millete hizmet veren yerlerdir. Onun için bu kavramı geliştirmemiz gerekiyor. Başbakanımızın da talimatlarıyla biz bu yeni yaptığımız mükemmel hastanelere şehir hastaneleri ismini veriyoruz. Kahramanmaraş'ta da bu ismi veriyoruz."
BEBEK ÖLÜMLERİNİ YÜZDE 10'UN ALTINA DÜŞÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Bakan Akdağ, gazetecilerin sağlık alanında yapılan başarılı çalışmalar nedeniyle kendisine verilen ödülü hatırlatması üzerine, bu ödülün bebek ölümlerindeki azalma sayesinde geldiğini ifade etti. Türkiye'nin bu hususta büyük başarı gösterdiğine dikkat çeken Akdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlıkta dönüşüm programıyla bebek ölümleri gerçekten büyük oranda düşürüldü. Şu an her bin bebekten yaklaşık olarak 10'u hayatını kaybediyor. Önümüzdeki yıllarda inşallah bunu 10'un altına, 2015'e kadar inşallah 7'ye kadar çekmeyi şu anda hedeflemiş bulunmaktayız. Tabi bana verilen bu ödül aslında başta başbakanımızın sağlığa verdiği önemin, sağlıkta dönüşüm programının bunlardan da önemlisi bu işe gönül koyan, gece gündüz çalışan değerli sağlık çalışanlarının, hekimlerimizin, doktorların başarısını yansıtıyor. Sadece benim başarım değil. Bu ödül vesileyle tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum"
HASTALARI DEPO HASTANELERE YIĞALIM ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRİYORUZ
Recep Akdağ, ruh sağlığı merkezlerinin kurulmasına ilişkin yöneltilen bir soruya ise, "Hastaları, depo hastanelere yığalım anlayışını değiştiriyoruz" cevabını verdi. Psikiyatri hastası, akıl ve ruh sağlığıyla ilgili problemi olan hastaların diğer hastalar gibi sosyal hayatını sürdürmesi gerektiğini ifade eden Akdağ, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla onları günlük aktivitelerin yapılabildiği, tedavilerinin yapıldığı, akşamda evlerine götürdüğümüz bu merkezleri geliştiriyoruz. O eski büyük
hastanelerden çok daha insani bir yaklaşım ve söylediğim gibi kişilerin sosyal uyumluluklarını kolaylaştıran bir yaklaşım. Kahramanmaraş'ta da bunu geliştireceğiz."
Akdağ, yabancı doktorların Türkiye'de istihdam edilmesine ilişkin yöneltilen bir soruya ise konuya ilişkin yasal düzenlemelerin devam ettiği yanıtını verdi. Bakanlığın teşkilat yasası veya bir başka kanunun içine koyacaklarını anlatan Akdağ, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkenin bir ihtiyacı. Türk doktorları dünyanın her yerinde çalışabiliyorsa, başarılı olan, kabiliyetli olan, Türkçeyi bilen ve eğitim almış diğer doktorlarında Türkiye'de çalışması gerekir. Bu hem vatandaşımıza bir destek olacaktır. Hem de Türk doktorlara büyük destek olacaktır. Çünkü, Türkiye'de doktorların üzerinde büyük bir iş yükü var"
TAM GÜN
Akdağ, tıp fakültesi doktorlarının öğleden sonra özel muayenehanelerine gitmesi nedeniyle tıp öğrencilerinin sorun yaşadığı ve şikayetçi olduğu şeklindeki bir soruya ise şöyle karşılık verdi: "Tıp öğrencilerinin ana şikayeti hocalarının öğleye kadar çalışıp muayenehaneye gitmeleri ya da öğleden sonra özel hasta bakarak eğitimle, öğrenciyle, asistanla, ilişkisini kesmeleriydi. Biz tam tersine bu ilişkiyi sağlayacak düzenleme yaptık. O yüzden tıp öğrencileri de asistanlar da bundan mutlu. Her yüz uzmanın 97'si tam gün çalışıyormuş. İster devletin hastanesinde çalışır, ister milletin hastanesinde çalışır, isteyende gider özel sektörde çalışır. Özel sektörde de büyük imkan var. İkisi beraber olmuyor. İkisi beraber çalıştığında eğitim aksıyor, araştırma aksıyor, ikisi beraber olduğu zaman söylemeye dilim varmıyor ama hastaneler ticarethaneye dönüşüyor. Buralar milletin hastaneleri, buna izin vermeyeceğiz."
Su damacalarının plastikten cam şişeye dönüşmesi yönünde yapılan tartışmalara ilişkin fikrinin sorulması üzerine ise Akdağ, şunları söyledi: "Bizim genel bir prensibimiz var. Kamuoyunda bu şekilde tartışılan konular için sağlık bakanı olarak benim tartışmaya balıklama dalmak gibi bir adetim hiç yok. Bu tip konular tartışıldığında. gündeme getirildiğinde biz konunun uzmanlarından bir heyet oluşturuyoruz. bu uzmanlar bir karar veriyorlar. Gündeme gelen bu konu içinde uzmanlar şu anda çalışma yapıyor."