Akdağ’dan Erzurum örneklemesi

VEDAT İKİZOĞLU (İHA) - Kastamonu Üniversitesi'nin akademik yılı açılışı ve bir dizi ziyaretler için Kastamonu'ya gelen Salık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Kastamonu'daki projeler ve çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Kendisinin Erzurum milletvekili olduğunu belirten Bakan Akdağ, Kastamonu'yu Erzurum'a benzettiğini söyledi. Kastamonu'dan büyük şehirlere göç yaşandığını kaydeden Bakan Akdağ, bunu tersine çevirmek için bölgede önemli çalışmalar yapıldığını kaydetti.

AKDAĞ’IN ERZURUM BENZETMESİ

Bakan Akdağ, “Ben Erzurum milletvekiliyim. Kastamonu bazı özellikleri itibariyle Erzurum'a çok benziyor. Erzurum'un bir avantajı var. Üniversite çok önceden kuruldu. Fakat Kastamonu üniversiteye çok geç kavuştu. Şehrin canlanmasında üniversitenin her zaman önemli rolleri olmuştur. Kastamonu'da büyük şehirlere çok göç yaşanıyor. Bunu tersine çevirmek ve buraları canlandırmak için önemli çalışmalar yapılıyor. Sağlık hizmetleri kolaylaştıkça vatandaşın refahı da gelişir. Geçmişti köylerimize hiçbir ambulans hizmeti yoktu. Şimdi ise Kastamonu'ya ambulans gönderiyoruz. Köylerimizde daha çok yaşlılar yaşıyor. Bu yüzden hastalanma riski daha büyük. Kastamonu'da cihaz yoktu, ameliyat yapılamıyordu. Kastamonu'da taş kırma makinesi yoktu, yan dal uzmanlarından hiç kimse yoktu. Şimdi bunların hepsi hizmet ediyor. Bunların hepsi bizim zamanımızda geldi. İlk olarak yarım olan binayı bitirdik. Burası Hacettepe Üniversitesi'ne tahsis edildi. Bütün Kastamonuluların bunları bilmesi lazım. O gün yapılan bu tahsisi ben doğru bulmuyorum. O gün birlikte bakanlık yapan Murat Başesgioğlu, ısrarla benimde itiraz etmeme rağmen bu binayı Hacettepe Üniversitesi'ne aldırdı. Hizmet başlasın o zaman. Kaç kişi aradı. Hala bina yapılmaya çalışılıyor hala uğraşılıyor burası için 5 senedir. Böyle giderse bir 5 sene daha devam eder. Kastamonu ölçeğindeki illerde dışarıdan bir üniversitenin buranın tıp fakültesini ve hastanesini canlandırması bana göre mümkün değil. Ne yapmak lazım? Kastamonu'nun kendi üniversitesi var. O zaman bu binaları mutlaka Kastamonu Üniversitesi'ne devredilmesi gerekirdi ya da Sağlık Bakanlığı'na devredilerek üniversite ile birlikte kullanılmalıydı. Biz bu birlikte kullanımı birçok şehirde güzel bir şekilde yürütüyoruz. Sağlık Bakanlığı ile ilgili şehirde kurular tıp fakültelerinin birlikte çalışması ne kadar mükemmel sonuçlar ortaya çıkaran iller var. Mesela Erzurum, Erzincan gibi örnekler var” dedi.
ARSA TAHSİSİ

Burada bir arsa tahsisi yaptırdıklarını belirten Bakan Akdağ, “Uygun bir alan. Ama biz üniversiteye tahsis edilen Hacettepe yani. Buranın Kastamonu Tıp Fakültesi ile yapılan bir protokol ile Rize'de olduğu gibi, Erzincan'da olduğu gibi İstanbul'da olduğu gibi ortak kullanalım ve derhal buraları Kastamonu'nun hizmetine takdim edelim. Çevreden bazı illerin veya ilçelerin hizmet almasını yapabilecek durumdayız. Bunu bu şehir istemelidir. Öncelikle bunu Kastamonu istemelidir. Biz bunu gerçekleştiririz. Hacettepe burada bunu kısa zamanda geliştiremez. O zaman bunu yolu şehirde ortak bir alan oluşturup bu tarafa doğru gitmektir. Böyle bir durumda yapılacak Hastanelerde birleştirerek Kastamonu'nun hizmetine sunarız. Bunu birkaç sene içerisinde yapabiliriz. Ortak katılım bu şekilde yapılması gerekiyor. Muhalefet lüzumsuz bir şekilde alıp bunları sakız gibi çiğnemeye çalışıyor. Bize iktidar olarak hükümet olarak zararı yok ama şehre büyük zararları oluyor. Bunun için ben Kastamonulu kardeşlerimden iktidarıyla muhalefetiyle böyle bir ortak katılım geliştirmelerini bekliyorum” diye konuştu.

DEDİKODUCULARA DİKKAT

Bir şehre Bakan geldiğinde Bakandan isteklerde bulunulduğunu hatırlatan Bakan Akdağ, bu sefer kendisinin Kastamonu'daki vatandaşlardan istekte bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
“İhsangazi, Çatalzeytin ve Abana ilçelerindeki hastaneleri için dedi kodu yaymışlar. Buradaki hastaneler kapatılıp yerine toplum sağlığı merkezlerine döndürülüyor. Şimdi bu yalanı yayanlar yarın bir gün bu yüzden yüzleri kızarmayacak mı? Buradaki hastane hizmetleri daha mükemmel bir biçimde devam edince, burada vatandaşa hizmet daha kolaylaşınca, vatandaşın işi daha çok kolaylaşınca yüzleri kızarmayacak mı? Bu ilçelerde hastaneler TSM'ye dönüşmüyor. Yapılan şudur. Küçük ilçelerimizde Türkiye'de şunu gördük. Bu ilçelerin hastaneleri tek başına kendi kazancı ile ayakta duramıyor. Personeline yeterince döner sermaye dağıtamıyor. Doktoruna döner sermaye veremiyor. Bu yüzden personel buralardan kaçmak istiyor. Ayrıca bunu parçalı yaptığımızda küçük ilçelerde nöbet tutulması gerektiğinde biri 'benim vazifem değil nöbet tutmam, öbürünün işini yapması gerekirken bunu ben yapmam benim işim değil' diyor. Bu model bize aile hekimlerini TSM çalışan hekimlerimiz aynı zamanda hastanede çalışanlarla bir çatı altında topluyoruz. Buna entegre model diyoruz. Öncelikle personelim ortak çalışmasını sağlıyoruz. İkincisi de bir çatı altına topladığımız merkezlere biz bakanlık merkezinden para yolluyoruz. Hem cihazını alsın diye, hem ödemelerini dağıtsın diye. Doğrudan merkezden ek ödeme veriyoruz. Burada hastaneyi açık tutmak gerekiyor. Ama kendi ayakları üzerinde duramıyor. Bu yüzden böyle bir sistem getiriyoruz. Buradaki vatandaşlar daha kolay hizmet alacak hem de mağdur olmayacaklar. Hastaneler kesinlikle kapatılmayacak. Tam tersine ilçe hastaneleri olara daha da güçlendiriliyor. Ara sıra ufak tefek sorunlar mutlaka oluyor. Ama hedefimiz 0 toleransla çalışan bir Bakanlık haline gelmek istiyoruz. 10 kalem işin 8'i eksikti. Zamanla bu işin sırasıyla 7'ye 5'e şimdi de 1'e kadar düşüreceğiz. Hiçbir yerde 1 kalem bile eksiklik olmayacak.”
400 YATAKLI HASTANE KONUSU
Yeni yapılacak olan 400 yataklı hastane hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Akdağ sözlerini şöyle tamamladı: “Yeni hastaneden bahsettiniz. 400 yataklı yeni bir hastane yapacağız. Biz hastaneye yapacağız. Mükemmel bir hastane yapacağız hatta. Ama ben şehirden şunu istiyoruz. Hemen 3 sene içerisinde Kastamonu görecek. Şuanda ustalık dönemindeyiz. Gittikçe mükemmel hale geliyoruz. Ama biz bu hastanenin şuanda Hacettepe'ye verilmiş binası ile yeni yapılacak hastanenin birlikte çalışsın istiyoruz. Çünkü iki bina birbirinden kopuk olursa yarın vatandaş hizmet alırken zorluk yaşayacak. Burada ortak bir akım oluşursa Hacettepe Üniversitesi'nden şuana kadar şehre hiçbir faydası olmayan Hacettepe Üniversitesi'ne tahsisin kaldırılmasını istiyoruz. Bu tahsisi yeniden Sağlık Bakanlığı'na alalım. Ama bir şartla ki Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin de emrine verelim burayı. Kastamonu Tıp Fakültesi gelişsin. Birlikte kullanalım. Biz bu ihaleye önümüzdeki birkaç ay içerisinde ihaleye çıkacağız. Söylediğim gibi 3 sene içerisinde bu binayı bitiririz. Ama ayrı olursa Kastamonu sıkıntı çeker. Bütün amacımız beraber çalışan bir hal getirmek.”