AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Nusaybin Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Medeni Konak'ın yolda arabasının içinde "haince, hunharca" katledildiğini belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ses yok, Bahçeli'den yok. O her fırsatta devlete 'katil' diyen Demirtaş, dönüp de Medeni kardeşimizin katillerine, alçaklara 'katil' diyemiyor. Çünkü korkarlar. İşte çağrıda bulunuyorum, biz nasıl her saldırı karşısında, bu saldırıları kınamışsak, çıksınlar onlar da kınasınlar, biz nasıl her saldırıda taziye sunduysak, onlar da sunsunlar" dedi.
Başbakan Davutoğlu, partisinin Diyarbakır'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Avrupa'da Hazreti Peygamber'e hakaret eden bir karikatür yayınlandığında milyonlarca Diyarbakırlının sokağa çıktığını ve "Hazreti Muhammed'in izzeti, onuru hepimizin onuru" deyip, meydanlardan onun onurunu koruduğunu anımsattı.
ALLAH RAZI OLSUN
Diyarbakırlılara "Allah razı olsun" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Şimdi bu hainler en az Danimarka'daki karikatür kadar alçakça bir karikatür yayınladılar. Diyarbekirli, susacak mısın, Diyarbekirli bu hakaretleri içimize sindirecek miyiz, Diyarbekirli, bu hakaret Türk'e, Kürt'e, Sünni'ye, Alevi'ye, o ulu peygamberin tozunun toprağı olmaya hazır her mümine yapılan bir hakarettir. Diyarbekir'i bunlara teslim edecek miyiz, bırakacak mıyız? Peygamberler şehri Diyarbekir, gür bir sesle peygamberimize sahip çıkacak mısınız? İşte kıblemiz bir bizim, kimsenin inancıyla herhangi bir meselemiz yok ama birisi Hz. Peygamber'e dil uzatırsa, birisi ona hakaret ederse, yüreğinden gelen sesle Diyarbekirli ayakta durur, dimdik durur, başı dik durur, vakur durur ama o ulu peygambere hakaret ettirmez."
Başbakan Davutoğlu, terör saldırıları karşısında her zaman dik durduklarını ve aynı gerçeği haykırdıklarını belirterek, nerede bir saldırı olduysa ister HDP ister CHP'ye, hep kınadıklarını ve lanetlediklerini vurguladı.
BU SLOGAN DİYARBAKIR’DA BİR BAŞKA GÜZEL
Vatandaşların, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları üzerine Davutoğlu, "Bu slogan her yerde güzel ama Diyarbekir'de bir başka güzel. Şehitler ölmez, vatan bölünmez" dedi.
Davutoğlu, tüm şehitleri rahmetle andı, emanetlerini ise kendi emanetleri olarak gördüklerini belirtti.
CHP, MHP VE HDP'YE ÇAĞRI
Mardin Nusaybin Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Medeni Konak'ın silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi:"Dün akşam şehit edildi Medeni kardeşimiz, bugün neredeyse üzerinden 24 saat geçiyor, ne CHP'den bir kınama var, bir taziye var, ne MHP'den var, ne de HDP'den var. Onlara en ufak saldırı olduğunda biz anında lanetliyoruz. Evvelsi gün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi önünde havaya atılan ki sonra CHP ile eski ilişkisi olan biri çıktı ama duyduğum anda Kılıçdaroğlu'nu aradım ama Medeni kardeşimiz, yolda arabasının içinde haince, hunharca katledildi. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ses yok, Bahçeli'den yok. O her fırsatta devlete 'katil' diyen Demirtaş, dönüp de Medeni kardeşimizin katillerine, alçaklara 'katil' diyemiyor. Çünkü korkarlar. İşte çağrıda bulunuyorum, biz nasıl her saldırı karşısında, bu saldırıları kınamışsak, çıksınlar onlar da kınasınlar, biz nasıl her saldırıda taziye sunduysak, onlar da sunsunlar. Ama eğer saldırı AK Parti'ye yapılırsa 'iyi oldu' diyip, kenardan seyrederler. Eğer kendilerine yapılırsa hemen mağdur durumunda hemen istismara yönelirler ama bilin ki Diyarbekirliler, biz hangi vatandaşımıza saldırı yapılırsa yapılsın, siyasi düşüncesi ne olursa olsun hepsine karşı çıktık, karşı çıkmaya devam edeceğiz."
Bu acıların, sıkıntıların bir gün geçeceğini anlatan Davutoğlu, dostça, kardeşçe bu ülkenin istiklali ve istikbali için hep birlikte mücadele edileceğini kaydetti.
"Gençlik seninle gurur duyuyor" sloganları üzerine de Başbakan Davutoğlu, Diyarbakırlı gençlerle, her türlü baskıya direnen yiğit Kürt gençleriyle gurur duyduklarını bildirdi.
"ACILARI YAŞATANLAR PİŞMAN OLACAKLAR"
Bu acıları yaşatanları, gönül birliğine kastedenlerin güzel günler geldiğinde, acılar geçtiğinde pişman olacaklarını vurgulayan Davutoğlu, "(Ellerimiz kopsaydı da o silahlara tekrar sarılmasaydık) diyecekler. Emin olun, o günleri hep beraber göreceğiz. Huzur ve barış günlerini hep beraber göreceğiz" ifadesini kullandı.
Diyarbakır'da coşkulu bir şekilde karşılandığını ve meydanda al bayrağın dalgalandığını aktaran Başbakan Davutoğlu, meydandakilerden Türk bayraklarını tekrar dalgalandırmalarını isteyerek, "Bu bayrak hepimizin, şehitlerimizin kanını temsil eden bu bayrak, hepimizin bayrağı, bu bayrak Diyarbekir'in bayrağı, bu bayrak Hakkari'nin, bu bayrak Edirne'nin, bu bayrak Gazze'nin, bu bayrak Kudüs'ün, bu bayrak Saraybosna'nın bayrağı" diye konuştu.
Türk bayrağını milletin en önemli sembolü olarak gördüklerini ifade eden Davutoğlu, Gazze'de, Kudüs'te bir saldırı olsa Filistinlilerin her şeyden önce al bayrağı dalgalandırdıklarını belirtti.
Vatandaşların "Kahrolsun İsrail" sloganları atması üzerine Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu:"İsrail de, bu bölge üzerinde operasyon yapıp, kardeşi kardeşe kırdıran kim varsa, bu vatan topraklarını bölmek isteyen ve birtakım karanlık planlara alet olan kim varsa hepsine karşı omuz omuza duracağız, Diyarbekirliler. Biz 780 bin kilometrekarede yaşayan 78 milyon vatandaşlarımızla birlikte güçlü ve büyük bir ülkeyiz, zengin bir ülkeyiz ama bizim bu zenginliğimiz yerin altında değil, üstünde. İstanbullu, Diyarbakırlı, Ankaralı, İzmirli yiğitlerimiz var, vefakar kadınlarımız, mangal yürekli gençlerimiz var. Zenginliğimiz bu bizim. İşte bu zenginliğimize sahip çıkmalıyız. Bir daha eski hatalarımıza düşmemeli, geçmişimizden ders almalıyız. O geçmişi hatırlıyoruz değil mi? Geçmişte aciz siyasetçiler, Türkiye'yi toptan bir iflasa sürüklediler. Bu ülkeyi, milletin seçtikleri değil, adeta IMF yönetiyordu. Bu ülkeyi çalışarak ya da üreterek değil, borç alarak idare ediyorlardı. O dönemde yaşanan krizlerin faturasını yine suçsuz vatandaşlarımız ödüyordu. Çok ağır bedeller ödettirdiler bize. Ülkemiz uçurumun kenarına geldiğinde, milletimiz devreye girdi, 'yeter artık yeter' dedi, 'karar da, söz de milletindir' dedi."
Davutoğlu, 2002 yılında AK Parti ile milletin iktidara geldiğini anımsatarak, Türkiye'nin makus talihinin değiştiğini, her alanda yapılan atılımlarla bir sessiz devrimi gerçekleştirdiklerini, IMF'ye borç ödendiğini ve başka ülkelere borç veren, mazlumlara sahip çıkan bir ülke haline gelindiğini anlattı.