ERZURUM (İHA) - Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermeni meselesinin önümüzdeki dönemde, ülkemiz aleyhinde kamuoyunda önemli bir yer işgal edeceğini söyledi.
Ermeni diasporasının Türkiye ye yönelik propaganda savaşına daha da yoğunluk kazandıracağını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Buna paralel olarak da sözde soykırımın 100.yıl dönümünde yani 2015 yılında bu suçu Türkiye ye kabul ettirmek için kapsamlı faaliyetlere girişecektir. Büyük bir bütçeyle, Türkiye aleyhinde başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel çapta agresif bir çalışma yürüteceklerdir. Ki bu faaliyetlerine başladılar bile. Ne tür organizasyonlar yapacaklarını aşağı yukarı öngörebiliyoruz. Ancak merakla beklediğimiz konu, bu faaliyetlerin Türkiye ayağının nasıl başlayıp ve kimlerle ilerleyeceğiydi. Nitekim bomba Hasan Cemal ile patladı. Yoğun Suriye ve terör gündemi içerisinde, Ermeni meselesi etrafında bir hareketlilik yaşandığı dikkatlerden kaçmıyordu. Yeni gelişmeler bağlamında Ermeni meselesinin önümüzdeki dönemde, ülkemiz aleyhinde kamuoyunda önemli bir yer işgal edeceği kaçınılmazdır. Şöyle ki, birkaç aydır, daha önce görülmemiş bir yoğunluk ve bakış açılarıyla “Ermeni meselesi” gündeme getirilmeye çalışılıyor” dedi.
ASİMED’İN İDDİALARI
Sözde Ermeni soykırımı iddialarını gündeme taşıyıp, Türkiye'yi zor durumda bırakmayı planlayan bir organizasyon başlatıldığını anlatan Yrd. Doç. Eğilmez, “Bunun içinde Hasan Cemal’den iyisini bulamazlardı. Çünkü Hasan Cemal, Ermeni diasporasının sözde soykırımdan sorumlu tuttuğu Cemal Paşa’nın torunuydu. Sık sık Ermeniler konusunda kalem oynatan Hasan Cemal şimdi de yeni bir kitapla sahne alıyor. Kitabın adı “1915: Ermeni Soykırımı”. Bir gazetecinin bu kadar taraf olabileceğinin örneği dünyada da çok azdır. Üzerinde kıyametler kopan tarihi bir konuyla ilgili kitap kaleme alıyorsun ve daha kitabın adından başlayarak neye hizmet ettiğini yüksek sesle haykırıyorsun. Hasan Efendi şöyle diyor; “2000’lerin başında soykırım gerçeği ile yüzleşmeye başladım”. Yani 50 küsür sene bu gerçekle yüzleşememiş, ne olmuşsa 60 yaşına dayanırken gerçeğe vakıf olmuş. Boşa geçen bir ömür için kendisine üzüntülerimizi bildiriyoruz. Hasan Cemal 1915’i Ermeni soykırımı olarak yaftalarken ortaya hiçbir delil koyma ihtiyacı duymuyor. “Acıları paylaşıyorum, bu bir soykırımdır” diyor ve meseleyi sonlandırıyor.
Hasan Cemal, geçmişte de Ermeni sorununa yönelik olarak, genelde diasporanın görüşleriyle örtüşen yazılar kaleme almıştı. Hasan Cemal’in bu konudaki, bazı yazılarının özet içerikleri ile kimi etkinlikleri ise şöyle:
6 Eylül 2008 tarihinde Erivan’da Türkiye-Ermenistan futbol maçını izlemeye gidenler arasında yer almış ve maç sonrasında Ermeni Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk koymuştu, bütün bunları köşesinde anlatmıştı.Merak ediyoruz; Hasan Efendi, Ermeniler tarafından katledilen bir Müslüman Türk şehitliğini ziyaret edip de Türk tarafının acılarını da paylaşmış mı? Yaptığımız küçük araştırmada böyle bir etkinliğe rastlayamadık, umarız vardır da biz bulamamışızdır.
Hasan efendinin faaliyetleri şöyle devam ediyor;24 Nisan 2010 tarihli ‘Ermenilerin 24 Nisan acısını paylaşıyorum!’ başlıklı yazısında, “Osmanlı devletinin 1915’ten başlayarak yüz binlerce Ermeni’ye karşı işlediği insanlık suçunu inkâr etmenin de, böylesine korkunç bir suça hâlâ kulp takmaya kalkışmanın da ‘suça iştirak’ olduğunu, bu kirli sayfalara kimi tehcir, kimi trajedi, kimi kıyım, kimi soykırım, kimi büyük felaket diyebileceğini, ama inkâr edilemeyeceğini” ifade etmişti.
2 Nisan 2011 tarihinde, ABD’de Los Angeles’ta Ermeni diasporasının ‘sözde soykırımın 96’ncı yılında eşsiz bir etkinlik’ olarak niteledikleri Ermeni öğrenci derneğinin bir toplantısında konuşmacı da olmuştu. Cemal, dernek tarafından “Soykırımdan sorumlu Cemal Paşa’nın soykırımı kabul eden torunu” olarak tanıtılmıştı. Diaspora açısından önemli bir propaganda.
Diasporanın 2015 yılına hazırlık faaliyetlerinin Türkiye ayağının baş aktörü Hasan Cemal olmuştur. Ülkemizde Hasan Cemal kitabının yayını ile başlayan Ermenici hareket hızla devam edecektir. İlerleyen günlerde Ermenicilerin neler yaptığını ve neler yapacağını kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.. Ermenicilerin en büyük hedefi özür ve tazminattır. Bunu sinsice gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu noktada hükümet, devletin yetkili birimleri ve milletimiz uyanık ve duyarlı olmalıdır” şeklinde konuştu.